REKLAMI GEÇ

BU ACI TARİF EDİLEMEZ

Geçtiğimiz (15 Şubat Çarşamba) gün annemi kaybettim. “Cennet anaların ayakları altındadır” Hadis-i şerif mukabilinde Allah mekanını cennet eylesin… Tarif edilemez bir acı, Tarif edilemez bir hüzün, Tarif edilemez bir burukluk ve Tarif edilemez duygular içindeyim. Yüreğime söz dinletemiyorum. Göz yaşlarım içime akıyor hep. “Metanetli olacaksın” diyorlar. Cananını kaybeden bir insanın sabırlı, metanetli olması mümkün mü?  Ama inançlı insanların yaptıkları gibi, acımı ve kaybımı kalbime…

/ DENİZLİHABER / 16 Şubat 2012 Perşembe, 17:50

Geçtiğimiz (15 Şubat Çarşamba) gün annemi kaybettim.

“Cennet anaların ayakları altındadır” Hadis-i şerif mukabilinde Allah mekanını cennet eylesin…

Tarif edilemez bir acı,

Tarif edilemez bir hüzün,

Tarif edilemez bir burukluk ve

Tarif edilemez duygular içindeyim.

Yüreğime söz dinletemiyorum. Göz yaşlarım içime akıyor hep.

“Metanetli olacaksın” diyorlar. Cananını kaybeden bir insanın sabırlı, metanetli olması mümkün mü?  Ama inançlı insanların yaptıkları gibi, acımı ve kaybımı kalbime gömüp, hayata devam ediyorum…

Evimin her köşesinde Anneme ait hatıraların bulunması, o odanın benim için akıl almaz bir duygu selinin içinde olmasına vesile oluyor.

Düne kadar hiç dikkatimi çekmeyen, bir köşede öylesine duran bir çöp bile artık bana acı vermeye yetti.  Acaba onları hiç mi görmedik, ya da annem kullandığı için mi bu kadar yürek acısı yapıyor.?

Hayatımda çok şeyler görmüş, yaşamış bir insan olarak böylesine insanı derinden etkileyen bir acı görmedim, duymadım, hissetmedim.

Bundan 4 yıl önce de, babamı kaybetmiştim. Ama nedendir bilmiyorum, Annemi kaybetmenin verdiği acı kadar hissetmedim. Demek ki anne kaybetmenin acısı bir başka oturuyor yüreğime…

Şehit annelerinin acısını, yetim ve öksüzlerin acısını, annesiz olanların acısını şimdi daha iyi anlıyorum.

Allah sabırlar versin. Kalbe yerleşen bu büyük acının tarifi mümkün değil.

Keşke… Keşke, bir gün daha yaşasaydı.  Keşke bir gün daha nefes alsaydı…

Yoğun bakımda bile aldığı nefesleri sayarken tarifsiz bir sevinç oluyordu içimde. “Şükür yaşıyor” diye seviniyordum. Dakikalar geçtikçe hareketleri oldukça seviniyordum..

Ta ki.. O gece…

Sevinç kırıntılarımı kabusa dönüştüren, beynimi allak bullak eden “Anneniz vefat etti. Başınız sağ olsun” haberi ile yüreğime bir hançer saplandı sanki.

Gece 23.05 sıralarında kalbi tamamen durduğunda yaşadığım “azda olsa yaşama ümidi” birden bire karanlığa dönüştü.

Geceleri evime gittiğimde, çoluk çocuk uyuduğu halde, yolumu gözleyen annemdi. Pencerenin dibine oturur, benim gelmemi beklerdi.

Ve şimdi, o pencere de öksüz mahsun kaldı. Ağır ağır yanan sobanın ateşi bile ferini söndürdü sanki..

Dedim ya.. Bu acı tarif edilemez.

Sanatçı Kenan Işık’ın dediği gibi, “Senin ölümünle olgunlaştığımı anladım. Çünkü bana kimse oğlum, yavrum demeyecek”  Seni kaybetmenin acısı beni olgunlaştıracak…

Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, Keşke şu an yanımda olsaydın da, Allah’ın müjdelediği o mübarek ayaklarının altını öpebilseydim…

Anam… Canım anam.

Allah toprağını bol, mekanını cennet etsin…

Dualarım hep seninle olacak..

Bu vesile ile, Annemin cenazesine gelen, telefonla başsağlığı dileyen, eve kadar gelerek ziyaret eden tüm dostlarıma, Başta Sayın Valim Abdulkadir Demir olmak üzere, şükranlarımı, saygılarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Yorumlar

Mustafa CANBAZ   -  Bağlantı 22 Mart 2012, 11:02

Başınız sağ olsun, yaradan vefakar validenizin kabrini nur makamını cennet eylesin, sizlere sabrıcemil tenenni ederim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı