CHPLİLERE YAKIŞMADI…

Geçtiğimiz hafta sonu CHP Merkez ilçe kongresini, “CHP’den Demokrasi Şöleni’ diye bahsettim.  Çünkü, AKP iktidarı ile birlikte korku ve sindirme politikalarının içinde cebelleşen halkımız, sanki üzerine ölü toprağı serpilmişçesine, “sessiz, sakin ve biraz da korku” içinde duruyordu.

Halkımız, Ankara’daki gelişmeler ibretle izleniyor, kendi açısından değerlendirme yapıyor, ama bunu bir türlü fiiliyata dökemiyordu.  Eskilerin tabiri ile, “hevesleri kursaklarında kalıyordu”

İşte bu aşamada, CHP ve MHP kongreleri halkımız için bir nevi içini dökme, söyleyemediklerine siyasilerin tercüman olması bakımından önemliydi. Denizli Merkez ilçe kongresi de bu açıdan ve özellikle Merkez ilçe Başkanı Ömer Yurtseven’in cesur çıkışları, akıllı projeleri katmanında Denizli halkının ilgisini çekiyordu.

Kongre gündüzü gerçekten 7’den 70’e bütün sosyal demokratlar, bütün Türkiye sevdalıları solcular Kapalıspor salonundaki yerini almıştı. İnsanlar belki biraz yorgun, belki biraz hüzünlü idi… Ama genelinde coşku hakimdi.

Kongrenin gidişatı da zaten daha başından beri Ömer Yurtseven’in lehine doğru gidiyordu. Çünkü genel seçimlerde tek başına AKP’ye karşı harika bir probaganda yürüttü. Yaptığı her iş, attığı her adım olay oldu. Ama bunları yaparken de, kanuni çizgilerin dışına zerre çıkmadı. Çalıştığı arkadaşları da kendisi kadar istekli ve CHP gençlik kolları kökenli idi..

Yılların gazetecisi, siyasi yazarı ve takipçisi olarak, bugüne kadar pek çok il ve ilçe başkanı tanıyan, siyasilerle iç içe olan ben; AKP iktidarı yüzünden “hiç umut yok” gibi gözüken anlarda işte bu yiğit solcu ortaya çıktı ve Merkez ilçe kongresine kadar cesurca adım adım çalışarak başkanlığı aldı.

Bizim içimizden, Gazetecilerin içinden çıkarak, siyasi arenada varlığını kabul ettiren Ömer Yurtseven tam seçimleri kazandı . Hem de, itiraz ve karşı taarruzlara alışkın olduğumuz CHP’de ilk kez itiraz olmadan, ilk kez birileri maydanoz olmadan başkan oldu ve bir ilke imza attı derken; her zaman olduğu gibi yine çatlak sesler ortaya çıktı.

Kongre gecesi eski il başkanlarından Ali Kavak’ın itiraz ettiğini duymuştum. Ama kendisi Denizli haber’de bunu yalanladı. Ömer Yurtseven’i aradım, o da yalanladı. “Her şey yolunda” dedi. Mide bulandırmamak ve Yurtseven’in kazandığı seçime gölge düşürmemek için yazmadım.

Ama dün yani 4 Nisan günü itiraz edildiğini, fısıltı gazetelerinin doğru olduğunu,  Ali Kavak ve iki merkez ilçe başkan adayının seçim kuruluna itiraz ettiklerini öğrendim.

Ne var ki, CHP’de demokrasi şöleni” manşetimin hemen üç gün sonrasında “CHP’de itiraz” haberini yazmak, o güzelim kongreye gölge düşürecekti.  Bu yüzden yazmadım, yazmak istemedim.

Ancak….

Değerli CHP’liler; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her konuşmasında CHP’ye yer verecekse eğer, Biz CHP’den memnunuz” diyor. Bunu şimdilerde Türkiye bazında AKP il başkanları da alaylı bir dille söylemeye başladı.

Ne diyor Başbakan?

-“CHP, sen önce kendi içindeki meseleleri bitir, muhalefeti sonra yap” diyor.

Neden?

Çünkü CHP’nin hemen hemen bütün kurultaylarında, bütün seçimlerinde bu tür küçük hadiseler yaşanıyor. Birileri, birilerini istemediği için kurultaylar yapılıyor.

İşte bu gerçekler, AKP tarafından CHP’yi gerçek siyasi arenanın dışına itiyor.  Ve buna CHPliler kendilerini çanak tutuyor. Üstelik, taban bu hoşnutsuzluk yüzünden partisine oy bile vermiyor.

İşte, Demokrasi Şölenine “itirazcı üç kişi” gölge düşürdü.  AKP’nin ekmeğine yağ sürdü. Ömer Yurtseven’in söke söke aldığı merkez ilçe seçimlerine gölge düşürdüler. Tabanı üzdüler.

Türkiye’nin içinde bulunduğu karamsar ortamda, “AKP’den ülkeyi kurtaracağız” diye söylemlerin başını çeken CHP’liler, ne yazık ki Başbakan Erdoğan’ı haklı çıkardılar. CHP’nin tabanına yüz eğdirdiler.

Bence bu CHP’lilere yakışmadı…

Demokrasi ve barış çizgisindeki insanların, kendi içlerinden çıkan ve gerçekten bir şeyler yapmaya çalışan gencecik bir başkanın, CHP gençlik kollarından gelen, çoğunluğu Ali Kavak ‘ın siyaset yaptığı dönemde CHP içersinde görev  yapan  eski siyasilerin evlatları olan pırıl pırıl gençlerin oluşturduğu CHP Merkez ilçe yönetiminin neden önüne kesmek istiyorsunuz?

Onlar sizin evlatlarınız, arkadaşlarınız, dava yoldaşınız, CHP’nin gelecek fidanları değil mi?

Artık çekişmeleri bırakıp, hizipçiliği bir kenara bırakın.

Siyasette gününü dolduranlar, oğullarını, kızlarını CHP’ye armağan edenler gibi köşesine çekilsin. Böyle itiraz ederek hem kendinize, daha çok partinize zarar veriyorsunuz. Ve bu tür ayrımcılık yapmak CHP’nin tabanına, gerçek seçmenine “Bunlar yine anlaşamadı. Bunlar mı ülke yönetecek?” dedirtiyor.

Bence CHP’ye yakışmadı…