Denizli Çal’da 8 asırlık gelenek için koyunlar sudan geçecek

“Koyun olimpiyatı” diye de adlandırılan Çal Koyun Sudan Atlatma yarışması için son hazırlıklar tamamlandı. Çal, Çivril, Baklan yöresi çobanlarının sürüleriyle katılacağı yarışma 25-26 Ağustos tarihlerinde yapılacak. Yarışma kapsamında konserler ve bir dizi etkinlikler gerçekleştirilecek.

Denizli Valiliği, Çal Kaymakamlığı ve Denizli Belediyesi’nin de destek verdiği, “Koyun sudan geçirme yarışması”nın yerel olimpiyat yarışması olduğunu dile getiren Çal Kaymakamı Fatih Arıkoğlu, “Rivayete göre, bu yarışlar yöre çobanları tarafından 8 asırdır düzenleniyor. Bu geleneğimizin hala yaşatılıyor olması önemli. Ayrıca, yarışma kapsamında Yörük şenlikleri de düzenleniyor. Bu yıl ki yarışmalarda çok sayıda yerel sanatçı ile TRT sanatçısı Makbule Kaya da sahne alacak” dedi.

UNESCO’YA BAŞVURACAKLAR
Kaymakam Arıkoğlu, etkinliğin Türkiye ve dünyaya örnek olacak bir etkinlik olduğunu sözlerine ekleyerek, “Yarışmanın asıl amacı, insanın hayvanına olan güzel sevgisi, hayvanıyla bütünleşmesidir. Yarışmaları seyir için gelen vatandaşların da birbirleriyle kaynaşmasını görüyoruz. Burada, bunun da mutluluğunu, bereketini görüyoruz, ortaya güzellikler çıkıyor. İleride bu yarışmanın bölge, ülke ve hatta yurtdışına da yansımasını istiyoruz, İspanya’daki Boğa Güreşleri gibi. Ama burada güreş değil, bir tatlılık var. Çobanla hayvanının devamlı kucaklaşması ve sevginin bütünleşmesi var. Bu güzelliği ve sadakati insanlarımız çobanlarla paylaşıyorlar. Yarışmayı dünya ile buluşturmasını istiyoruz. Bunun için UNESCO’ya başvurmayı planlıyoruz” diye konuştu.

YARIŞMANIN ÖYKÜSÜ; BÜYÜK BİR AŞK HİKAYESİ

Aşağıseyit köyünde her yıl düzenlenen yarışmaya ilham olan efsane ise “Karakoyunlu aşiretinden olan bir çoban, Çal yöresine yerleşen Oğuz beylerinden birinin koyununu otlatmaktadır. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyden kızını ister ama alamaz. Kızını vermek istemeyen bey, çobana ‘Koyunlara 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Menderes Nehri’nden su içirmeden karşıya geçireceksin’ der. Bu şartı kabul eden çoban, koyunlarına üç gün tuz verir. Koyun sürüsünün lideri olan kara başlı koyunun yanında kaval çalar ve sürünün su içmeden sudan geçmesi için kulağına fısıldar. Bey ile adamları tüm olaylara tanık olmuştur. Sonuçta, çoban sürüyü sudan geçirir ama hiç birisi de, çobanın aşkına olan saygı ve sadakattan ötürü su içmez. Sudan geçen koyunlar bir bir telef olur. Bey yine de kızını vermez. Beyin kızı yaşadığı büyük aşk nedeniyle verem olup ölür. Çoban ise yöreden kovulur ve ömrünü dağlarda kaval çalarak geçirir.”
Bu rivayetin yaşadığına inanan yöre halkı, her yıl koyun sudan geçirme yarışmasıyla büyük aşka olan saygılarını da göstermiş oluyor.