“Doğal gaza bağımlı hale getirildik”

Evrensel düşünüp yerel davranmak ilkesiyle yola çıkan DOÇEV, çevre sorunlarının kararlı bir çalışmayla üstesinden gelinebileceği bilinciyle; ağaçlandırma, çevre eğitimi, çevresel projeler, atık yönetimi konularında faaliyetlerini sürdürüyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yayınladığı bildiride Denizli’de çevre sorunlarına neden olan doğal ve yapısal etmenlere dikkat çeken DOÇEV, Denizli’de çok katlı ve dikeyine yapılanmış, bitişik nizamda, yeşil alandan mahrum, sağlıksız bir kent dokusunun ortaya çıktığını vurguladı.

‘Yeşil alan yetersiz’
DOÇEV Yönetim Kurulu imzası ile basına gönderilen açıklamada, Denizli’de birey başına düşen yeşil alanın, çağdaş kent planlamacılığının öngördüğü rakamın çok altında olduğu belirtildi. Açıklamada, sanayileşmenin, yanlış yer seçimi ve kirlilik kaynağı olmak yönleriyle çevre sorunlarına yol açtığı, kent içi ve dışı ulaşım-taşıma sorunlarının giderek arttığı ifade edildi.

‘Doğal gaza bağımlı hale getirildik’
Denizli’nin yanlış kentleşme, denetimsizlik ve coğrafi koşullar nedeniyle hava kirliliğinin yoğun yaşanan bir kent olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “Ülkenin en zengin ve sıcak jeotermal kaynaklarına sahip olan Denizlimiz, bir devlet politikası ile doğalgaza bağımlı hale getirilmiştir. Bu tercihin, fiyatlardaki ciddi artışlar ve dışa bağımlılık yönleriyle tartışılması gerektiğini düşünüyoruz” denildi.

 Evsel atıkların kaynağında geri kazanımını içeren, atık yönetimi sisteminin, kent merkezinin tümüne, çevre köy ve kasabalara yaygınlaştırılması gerektiğinin dile getirildiği açıklamada; “Kent çevresindeki boş hazine alanları, çevre yolu ve karayollarının kenarları, rant artışına eşdeğer bir denetim mekanizması sağlanarak, kamusal yararlar çerçevesinde değerlendirilmelidir. Buralarda yapılaşma ve sanayileşme önlenmeli, uygun yerler ağaçlandırılmalıdır. Tarıma dayalı bir sanayileşme yaratılan Denizli’de, tarım alanlarının amaç dışı kullanımı süreci ve çelişkisi engellenememiştir. Toprak Yasası’nın koruyucu hükümleri bu alanda özenle uygulanmalıdır. Yanlış ve aşırı tarımsal ilaç – gübre kullanımı, su ve toprak zehirlenmesine yol açmakta, kırsal alan ve doğal yaşam bundan zarar görmektedir. Bu konuda üreticiler eğitilmelidir. Büyük Menderes Nehri’nin kirlilik unsurları ile ilgili acil önlemlerin alınması gereklidir. İlimiz dâhilindeki tüm sulak alanlarımız özenle korunmalı, kirletici etkilerden arındırılmalıdır. Önümüzdeki aylarda baş gösterebilecek anız yangınları, orman yangınlarının en önemli çıkış nedenidir. Atmosfere ve toprağa zararlı etkiler de yaratan bu kötü gelenek artık sona ermelidir. Trafikteki araçların, düğün salonlarının, park bahçe ve eğlence yerlerinin gürültü kirliliği yönünden daha etkin denetlenmesi gerekir” ifadelerine yer verildi.