Balık ölümlerini rapor aydınlatacak

Özsoy, Büyük Menderes Nehri’nin Dinar’dan doğan, Denizli’nin Çivril, Çal ve Bekilli ilçe sınırlarından geçerek Adıgüzel Barajı’na ulaşan kolu üzerinde son zamanlarda yaşanan balık ölümleri ile medyada yer alan haberler üzerine yazılı açıklama yaptı.

ÇİVRİL’DEKİ BALIK ÖLÜMLERİ
Balık ölümlerinin ilkinin 26 Ekim 2013 tarihinde gerçekleştiğini, Çivril’in Gökgölmevkisinde bulunan bir balık üretme çiftliğinde 1,5 milyonun üzerinde balığın telef olduğunu anımsatan Özsoy şöyle devam etti:

“Aynı gün Denizli ve Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri ekiplerince bölgede incelemelerde bulunulmuş, su numuneleri alınmıştır. Numuneler Ankara’da bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Referans Laboratuvarı’na gönderilmiştir. Birkaç gün içinde sonuçların ilimize ulaşması beklenmektedir.”

BEKİLLİ’DEKİ BALIK ÖLÜMLERİ
Büyük Menderes’teki ikinci balık ölümlerinin 12-13 Kasım’da Bekilli’nin Yeşiloba ve Çoğaşlı köyleri yakınlarında görüldüğünü kaydeden Özsoy, “Köy muhtarı ve vatandaşların‘nehrin eski durumuna göre kirli aktığı’ beyanları üzerine, kirliliğe sebep olan kaynağın tespiti için gün boyu süren çalışmalar sonucunda nehirde renk değişikliğinin artış gösterdiği iki nokta tespit edilmiştir. Bu noktalardan birisinde, Menderes Nehri üzerinde bulunan özel sektöre ait bir hidroelektrik santralinin yükleme havuzunda uzun süredir biriken dip çamurunun tahliye işlemi yapıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu tespitle ilgili tutanak tutulmuştur” dedi.

AKKENT’TEN SU ÖRNEĞİ
İncelemeler sırasında Çal’a bağlı Akkent beldesinden bırakılan atık su ile buradaki bir meyve suyu fabrikasına ait atıksu arıtma tesisi deşarj suyunun birleşerek Büyük Menderes Nehri’ne bağlandığının tespit ettiklerini bildiren Özsoy, “İşletmenin arıtma tesisi deşarjından 2 saatlik kompozit numune alınmıştır. Ayrıca Büyük Menderes Nehri ile bağlantı noktasının üst ve alt kısımlarından daseyyar bir laboratuvar kurularak gerekli numuneler alınmıştır. Numuneler bakanlığımızca yetkilendirilmiş laboratuvarlara analiz edilmek üzere gönderilmiştir” ifadesini kullandı.

BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
Menderes’teki iki kirlilik olayının birbiri ile ilişkilendirilmesinin doğru olmadığı kanaatini taşıdıklarını anlatan Özsoy, “İkinci olayın görüldüğü bölgenin Işıklı Baraj Gölü’ne nehir yatağı olarak mesafesi 70, Afyonkarahisar il sınırına mesafesi ise 90 kilometreden fazladır. Menderes Nehri’ne, kaynak ve katılım sağlayan kollar ile birlikte nehrin akış güzergâhı boyunca pek çok köy ve beldenin atık sularının, pek çok işletmenin deşarj sularının ve tarımsal sulamadan dönen bünyesinde tarımsal ilaç kalıntıları bulunan çok sayıda katılımın olduğu tespit edilmiştir. Bu etkenlerin her biri Menderes Nehrinde görülen kirliliğe sebep olduğu görülmüştür” diye konuştu.