PAÜ’de Köy Enstitüleri paneli

Eğitim Fakültesi Engin Aksel Konferans Salonu’nda düzenlenen panele, Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panelin yöneticiliğini Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahittin Özçelik yaparken; Prof. Dr. Hüseyin Kıran “Köy Enstitülerinin Kuruluş Amacı”, Doç. Dr. Ali Rıza Erdem “Köy Enstitülerinde Öğrenci, Öğretmen ve Yönetici İlişkileri”, Yrd. Doç. Dr. Fatma Susar “Köy Enstitülerinde Öğretmen Yetiştirmede Kullanılan Yöntemler” konularında bilgiler verdi.

Panelin yöneticiliğini yapan Prof. Dr. Selahittin Özçelik, köy enstitüleri hakkındaki düşüncelerin mahkûmiyetten kurtarılması gerektiğini belirtirken, düzenlenen bu panelin bu yolda güzel bir adım olmasını temenni etti.

Panelde konuşan Prof. Dr. Hüseyin Kıran, köy enstitülerini anlayabilmek için 1940’lardaki Türkiye koşullarının iyi irdelenmesi gerektiğini ifade ederken, enstitülerin Türk toplumuna ait bir deneyim olduğunu söyledi. Altı yüz yıllık bir imparatorluktan sonra yok olmaktan kurtulan ve yeniden kurulan bir devlet olan Türkiye’nin, ulus devlet olabilmesinin önemi ve bunun halka anlatılmasında, eğitim, sosyal ve toplumsal anlamda bu savaşın kazanılmasında enstitülerin büyük rol oynadığını dile getirdi.

Köy enstitülerinde öğrenci, öğretmen ve yönetici ilişkileri hakkında araştırma yapan ve bu konuda köy enstitülerinden mezun olmuş öğretmenlerle görüşen Doç. Dr. Ali Rıza Erdem ise, enstitülerin bir Türkiye gerçeği olduğunu dile getirirken, yaptıkları araştırmaların sonucunu şu şekilde özetledi. “Kız-erkek öğrenciler arasında bir samimiyet söz konusuydu. Eşit düzeyde yaşama katkı sağlıyorlardı. Öğrenciler arasında yardımlaşma oldukça önemliydi. Öğretmenler öğrencilerine sevgi ve saygıyla yaklaşıp, öğrencilerinin her türlü sorunlarıyla yakından ilgilenirlerdi. Öğretmenler ve yöneticiler arasında da demokratik bir yönetim anlayışı benimsenmişti” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Fatma Susar ise, günümüzde olduğu gibi eskiden de öğretmenlerin köylerde görev yapmak istemediklerini belirtirken, bu sorunu aşmak için köyün içinde büyümüş gençleri yetiştirmek adına enstitülerin kurulduğunu söyledi.