DEGİAD Başkanı Çaputçu’dan dershane yorumu

Hükümetin dershanelerin kapatılması konusunda attığı adım, tüm kesimlerden çeşitli tepkiler almaya devam ediyor. Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı (DEGİAD) Sadık Emre Çaputçu da, konunun ekseninden çıkarak, Hizmet Grubu ile hükümetin siyaset çatışması olarak algılanmaya başlandığını ifade etti.

Çaputçu, “Son günlerin çok önemli bir gündemi haline gelen DERSHANELER konusunda ZAMAN GAZETESİ’nin haberi ile açığa çıkan DERSHANELERİN KAPATILMASI karar tasarısı hükümetin, hiçbir ön tartışma yapmadan karar alma eylemlerinin bir tekrarından ibaret görüntüsü vermesinin ötesinde, toplumda da Hizmet grubuyla hükümetin siyaseten çatışması olarak da algılanır olmuştur. Şu bir gerçektir ki Hizmet gönüllülerine bağlı olan bir çok dershane ülkemizde faaliyet göstermektedir ancak dershane tartışmasının Hizmet ve Hükümet arasında bir çekişme olarak algılanıyor olması, sektörün büyük çoğunluğunu temsil eden ve dershanecilik alanında iştigal eden irili ufaklı diğer bir çok müessesenin göz ardı edilmesine neden olmaktadır” dedi.

“KONU TARTIŞILMALI”
Hükümetin eğitim gibi önemli alanlarda karar alırken aceleci tavırlarına, sivil toplumun tüm isyanına rağmen devam ettiğine dikkat çeken çaputçu, “Bu kez yine, ne eğitim desteğinin sorgulanması bakımından dershaneler birliğinin, ne siyasi düşüncelerin alınması bakımından muhalefet partilerinin, ne sosyolojik boyutun değerlendirilmesi bakımından ilgili kişi ve kurumların görüşlerini sormadan, hangi değerlendirmeyle sonuca vardığını anlayamadığımız bir adım daha atmıştır. Dershaneleri sadece bir ticari kurum gibi gören, öğrenci avcısı muamelesiyle onları itibarsızlaştıran hükümet, en önce yapması gerekeni yapmamış, çuvaldızı kendine batırmamış, eğitim sistemimizde neden dershanelere ihtiyaç olunduğu hususunda bir özeleştiri yapmamış, kolay olanı seçmiştir. İktidar, dershaneler konusunda bir düzenleme yapmak gerektiği sonucuna vardı ise bu sektörde bir sorun olduğunu saptamış demektir. O halde, çok yönlü tartışma ve değerlendirme yapılması, farklı bakış açılarından yararlanılarak sorunun ve çözümün tespiti zorunludur. Amaç gerçekten eğitim sistemi yararına bir proje geliştirmek ise, tek başına karar verici olmada diretilmemeli, samimi olunmalıdır” dedi.

“DERSHANELER SİSTEMİN ÖNEMLİ KURUMLARIDIR”
“Dershaneler, eğitim sistemi içinde fırsat eşitliğine katkı yapan kurumlardır” diyen Çaputçu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Bakan, bir yandan dershanelerin fırsat eşitsizliğine hizmet ettiği, sadece paralı olanların yararlanabildiği gerekçesini ortaya atarken, diğer yandan kapanan dershaneleri özel okul olmaya yönlendirmektedir. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi önerisinde, nasıl bir fırsat eşitliği ilkesi olduğunu anlamak imkansızdır. Bu değişim, sadece ticari işletmenin iştigal konusunu değiştirmekten ibaret bir ticari hareket olmaktan öte gitmeyecektir. Ülkemizde eğitim alanında bölgesel bazda ve özel-devlet okullar bazında büyük bir dengesizliğin ve uçurumun olduğu maalesef şüphe götürmez bir gerçektir. Ülkenin doğusundaki eğitimin içler acısı durumu, özel okullar ile devlet okulları arasındaki imkan, kadro ve donanım farklılıkları, fiziki farklılıklar gibi bir çok faktörü göz önüne alırsak, dershanelerin kaldırılacak olmasının, hayati önem arz eden sınavlara hazırlanan evlatlarımız arasındaki fırsat eşitsizliğini had safhaya çıkaracağına şüphe yoktur.”

“KAYIT DIŞI ETÜT MERKEZLERİ ARTAR”
Dershanelerin kaldırılacak olmasının, kayıt dışı çalışan etüt merkezlerini teşvik edeceğini ifade eden Çaputçu, “Bu kayıtsız duruma ve bunun yaratacağı fırsat eşitsizliğine karşı ne gibi önlemler alınacaktır? Maddi imkanı olan aileler evlatlarını özel öğrenmen desteğiyle takviye ederken maddi imkanı olmayan aileler evlatlarını sınavlara ne gibi bir takviyeyle hazırlayacaktır?
Doğu illerimizde PKK’nın ve terörün en öncelikli hedefi haline gelmiş dershane sistemi o bölgelerde sonlandırıldığında bundan kimler menfaat sağlayacaktır?
Milli eğitime bağlı okullarda açılacak olan kurslar ya da belediyelerin popülist politikalar uğruna açtıkları kalitesiz kurslar dershanelerin yokluğunu ikame mi edecektir?
Dershane sektörüne ömrünü, emeğini vermiş onbinlerce öğretmen ve çalışan ne olacaktır?

Dershaneler konusunun tartışılmasına elbette bir itirazımız olmayacaktır. Ancak biz “tartışılması” üzerinde ısrarla durmaktayız. Bulunacak kollektif çözüm, hem öğrencinin hem dershane işletmelerinin, hem de açığa çıkacak binlerce eğitimcinin geleceğini karartmayacak, isabetli bir çözüm olmalıdır” dedi.

“SİYASİ HESAPLAŞMA KOKUYOR”
Okulların fiziki koşullarının yetersizliğini gidermeden, eğitim kalitesini ülke sathında doğudan batıya kadar eşit seviyelere yükseltmeden, dershanelerin yaratacağı açığın kapatılması ile ilgili altyapı hazırlıkları tamamlanmadan kapatma kararı alınmasının ülke açısından vahim sonuçlara neden olacağını dile getiren Çaputçu, “Buram buram siyasi hesaplaşma kokan bu kanun tasarısı için, eğitimin milli olduğu gerçeğinden uzaklaşılmaması ve milli konulara siyasetin sokulmaması uyarısında bulunmaktayız. Son olarak Türk Gençliği’ni ilgilendiren konularda gençliğin fikrinin alınması gerektiğini, Türk Gençliği’nin son dönem sivil hareketlerdeki basireti ve enerjisiyle kendisini ispatladığını, yaş ortalaması 50’nin üzerinde olan karar vericilerin, genç görüşlerin vizyonundan kendilerini ve ülkeyi mahrum bırakmamaları gerektiğine işaret ediyoruz” dedi.