REKLAMI GEÇ

“SU, ŞİRKETLERİN RANT KAYNAĞI OLAMAZ”

“SU, ŞİRKETLERİN RANT KAYNAĞI OLAMAZ”

ZMO Denizli Şube Başkanı İbrahim Gür, “Temiz ve yeterli su, en doğal insan hakkıdır. Şirketlerin rant kaynağı olamaz” dedi.

/ DENİZLİHABER / 22 Mart 2011 Salı, 14:49

22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle bir açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı İbrahim Gür, “Temiz ve yeterli su, en doğal insan hakkıdır. Şirketlerin rant kaynağı olamaz” dedi.

Gür, “Bugün her şeyi metalaştırmaya ve bu anlamda kendine yeni kar olanları elde etmeye çalışan uluslar arası sermaye, su varlığının nasıl yöneltilmesi sorusuna talebe odaklaşmamış su yönetimi, suyun insanların yaşamsal gereksinimlerine göre değil, müşteri haline getirilmiş kullanıcıların ödeme gücü temel alınarak yönetilmesi, suyun ticari bir meta olarak değerlendirilmesi yanıtını vermektedir.Bu amaçla da en iyi çözüm olarak da su mülkiyetinde özel sektör kullanılmasını istemektedir. Aslında tam istediği de su yönetimi kaygılanmalarını, alınan karar mekanizmalarından dev su tekellerine bırakılmasıdır” dedi.

Bugün söz konusu tekeller dünya genelinde çevreyi,doğayı korumak söylemi adı altında,sayıları 250 civarındaki nehir havzalarının yönetimin de yer almak için harekete geçmiş bulunmaktadırlar.Aslında gelişen bugünkü nokta başta su olmak üzere,dünya genelindeki doğal varlıkların yeniden paylaşımından ibaret sömürgeci bir saldırganlıktan başka bir şey değildir.Bu anlayışta insanın insanla yaşanması,üretimin ve doğal kaynakların insanın hizmetine en iyi ve en ucuz sunma aynı zamanda doğal dengeyi koruma kaygısı yoktur.Ne vardır?Daha fazla kar vardır.Her şeyi alınıp satılır kılınarak,her şeyi rağmen daha fazla kar adına dünyanın tahribatı büyük insanlığın acı çekmesi,yoksullaşması ,dünyanın tahribatı vardır.Zira bugün dünya nüfusunu 1000 kişi kabul edersek,bugün dünyada 1100 kişiyi besleyecek gıda üretilmekte olduğu halde,2 milyar insanın açlık çekmesini nasıl açıklayabiliriz başka türlü.Bugün de uluslar arası 200 şirketin yıllık gelirlerinden yapılarak sadece %4 oranındaki kesinti ile bu insanların sorununu çözümlenebilecektir.
Aslında bugün küresel ısınmaya buna bağlı iklim değişikliklerinin temelinde de insanın mutluluk ve geleceğini hedeflemeyen daha fazla üretim ve daha fazla kar adına uygulama gelen politikalar vardır.

Suya ‘ekonomik değer’ değil, ‘toplumsal varlık’ olarak bakılması gerektiğini savunan Gür, “Bu, insanın ve doğanın, insanca ve doğal denge içinde yaşamın hakkı ile ilgilidir. Daha fazla kar adına yönetilmemelidir. Tüm insanların gereksinimlerini hedefleyen, suyun tüm insanların ortak malı olduğu kabul edilerek, su yönetimini bir planlamaya bağlanması gerekir. Bunlar da yetmez. ‘Müşteri’, yani satın alma gücü olan kimsenin ödeme yeteneklerine değil, toplumsal gereksinimlere dayalı bir yönetim, ancak kamu mülkiyeti temelinde ve kamu işletmeciliği ile gerçekleştirilebilir. Bu nedenle özel mülkiyete ve piyasanın koşullarına bırakılamaz” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı