REKLAMI GEÇ

YENİ BORÇLAR KANUNU’NU ÖĞREN AVANTAJLARDAN SEN DE YARARLAN

YENİ BORÇLAR KANUNU’NU ÖĞREN AVANTAJLARDAN SEN DE YARARLAN

Tüketici Koruma Derneği Denizli Şube Başkanı Hüsnü Önel, Borçlar Kanunu’nun 85 yıl aradan sonra yenilendiğini hatırlatarak, yeni kanunun faizlere getirdiği sınırlamadan, ayıplı mallar ve kira bedellerindeki artışa kadar tüketicinin lehine birçok maddeyi içerdiğini hatırlattı.

/ DENİZLİHABER / 5 Şubat 2011 Cumartesi, 17:54

Tüketici Koruma Derneği Denizli Şube Başkanı Hüsnü Önel, konu hakkında şu bilgileri verdi, “Uzun süredir gündemde olan Borçlar Kanunu, partilerin uzlaşmasıyla, 85 yılın ardından, tarihe geçmiş oldu. 1926 yılında çıkarılan Borçlar Kanunu’nun 649 maddelik tasarısı 3 yıldır mecliste bekliyordu. Zaman zaman gündeme alınan tasarı, iktidar ve muhalefet uzlaşamayınca, askıda kaldı. Ancak harekete geçen partiler uzlaşınca, Borçlar ve Ticaret Kanun’da yeni haliyle yürürlüğe girdi.
Yeni kanunun dilinin sadeliğine çok olumlu oldu. Artık herkes bir avukat veya bir hukukçuya ihtiyaç duymadan kanunu okuyabilecek. Daha önceki kanun tercümeyle Türkçe’ye çevrilmiş bir kanundu. Yeni kanunda tüketici lehine yapıcı çok madde var ama vatandaş bunu dikkatli okumalı. Yoksa hakkını savunamaz ” dedi.
Uygulanabilirlilik daha fazla
Yeni Borçlar Kanunu’nun, Türk insanının ihtiyaçlarını ve karşı tarafla yaptığı sözleşmenin içeriği dikkate alınarak hazırlanmış bir kanun olduğunu söyleyen Kaya, “Bu kanunun uygulanabilirliği daha fazla. Okunabilirliği de arttı. Sözleşme serbestliğini baltalayan maddeler var. Belli şartlara bağlanmış durumda sözleşmeler. Oysa sözleşme serbestliği ‘insanlar nasıl alırsa alsın, nasıl satarsa satsın’ derken, bütün sözleşmeler belli bir şekil ve şarta bağlandı. Yeni kanunla yanıltıcı reklam ve ilanlara kısıtlama getirildi. Bu anlamda şirketleri de sorumlu tutuyorlar. Haksız rekabet olşuturabilecek söylemler de ortadan kalktı” dedi.
‘Evi boşalt’ kabusu tarihe karışıyor
Yeni kanunda önemli bir hususun aile birliğini ortaya çıkarması olduğunu ifade eden Önel, özellikle kira sözleşmelerinde eşin rızası alınmadan kiralanan yerin tahliye edilemeyeceğinin vurgulandığı dile getirdi. Önel, “Dolayısıyla ev sahibinin evin erkeğini köşeye sıkıştırıp da, ‘haftaya kadar evi boşaltacaksan boşalt, yoksa canına okurum’ sözleri de tarihe karıştı. Evin hanımının onayı olduğu takdirde, olay geçerlilik kazanmış olacak. Aksi takdirde evin erkeği eve gelip ‘yarın evi boşaltmak zorundayız’ sürprizi yapmayacak. Böylece aile birliği de korunmuş oldu” diye konuştu. Kefalet sözleşmelerinde de aynı durumun söz konusu olduğunu anlatan Önel, bankaların artık eşler olmadan kefilliği kabul etmeyeceğine dikkat çekerek, “Birçok insan kefil olduğu takdirde evde eşini, çocuğunu mağdur edecek ve zor durumda bırakacak imzalar atmış oluyor. Bu durum da ortadan kalkacak. Sıkıntıları, dertleri ve sevinçleri birlikte paylaşma ortamı getirilmiş oluyor. Aile birliği daha fazla ön plana çıkarılmış oluyor” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı