Bektaş’tan mimarlara, “Kopyala yapıştırdan vazgeçin”
Yüksek Mimar Cengiz Bektaş, Mimarlar Odası tarafından düzenlenen söyleşide genç mimarlar ile bir araya geldi. Mimarların ülkelerinin tarihini bilmeleri gerektiğini belirten Bektaş, “Kopyala yapıştırdan vazgeçin, kendiniz üretin” dedi.
Büşra Kuru / DENİZLİHABER / 14 Nisan 2016 Perşembe, 10:53
Mimarlar Odası’nın davetlisi olarak mimarlar ile bir araya gelen Yüksek Mimar Cengiz Bektaş, deneyimlerini paylaştı, tavsiyelerde bulundu. Konuşmasına mimarlık öğrencilerin eğitimlerine değinerek başlayan Yüksek Mimar Bektaş, “Mimar olacak kişilerin farklı sanat dallarını da öğrenmesi, onlara her zaman artı değerler kazandırır, bakış açıları farklılaşır. Farklı bakış açınız varsa, mesleğinizde de farklı düşünür, fark yaratırsınız” dedi.
“OKUMUYORUZ, ARAŞTIRMIYORUZ”
Yeterince okunmadığını ve araştırma yapılmadığın anlatan Bektaş, “Herkes okuldaki eğitimlerle kalıyor. Kimse araştırmıyor, gezmiyor, görmüyor. Bir üniversiteye konuşmacı olarak gittim. Fakülteden yaklaşık 15 kilometre mesafede tarihi bir yapı sordum, kimse bilemedi. Önce herkes kendi memleketinin tarihini, sanatını bilmeli. Çünkü bizim tarihimizdeki mimari tasarımlar gerçekten çok değerli. Ülkenin farklı yerlerinden mimar arkadaşlarım buraların tarihini öğrenmek için geliyor. Her gelen de ‘çok eksik bilgimiz varmış’ diyerek, farklı şeyler öğrenmenin mutluluğunu yaşıyorlar” diye konuştu.
Eğitimlerde interdisiplin bir ortamda yetişmek gerektiğini anlatan Bektaş, “Denizli sadece dokumasıyla ünlü değil, tarihi konuda da Türkiye’de önemli bir yerde. Her kazıda ayrı bir tarih çıkıyor. Babadağ’da 40 oda iç içe derler. Çünkü mermer çıkarmak için eskiden dağların içini oyarlarmış, görüntü bozulmasın diye ama şimdi baktığınızda dağlar delik deşik olmuş. Eskiden kullanacağımız çok doğru teknikler var aslında” dedi.
“DİNİ FARKLI KİŞİLERE AYNI EVİ YAPMAK İHANETTİR”
Mimarlara kopyala yapıştırdan vazgeçmelerini isteyen Yüksek Mimar Bektaş, “Karakteri farklı, dini farklı insanlara aynı evi yapmak ihanettir. Çünkü o evler onları yansıtmaz. Her zaman yaratıcı olmak mimar için de, karşı taraf içinde en iyisidir” dedi.
DENİZLİ’DE İLK OKUL BAĞIŞLAYAN AİLE
Babasının okuma yazma bilmediğini, öğrenmesi için de annesinin yardımcı olduğunu söyleyen Bektaş, eğitimin önemli olduğunu, okuma yazma bilmeyen babasının devamı gelir belki diyerek Denizli’de ilk okul yaptıran kişi olduğunu söyledi. Bektaş, babasının okul bağışından sonra 10 yıl içinde 125 okul yapıldığını da anlattı.