REKLAMI GEÇ

Pazarlığa değil, birleşmeye açığız

Pazarlığa değil, birleşmeye açığız

Mayıs ayında genel kurul gerçekleştirecek Denizli Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nda, Meslekte Erdem Grubu adına başkanlık için yarışacak Hasan Akgün içini denizlihaber.com’a döktü. İlkeler çerçevesinde birleşmeye açık olduğunu söyleyen Akgün kendisine gelen teklifi açıkladı, “Kabul etseydim, yerim garantiydi” dedi. Ege Odaları Koordinatörü Rıfat Nalbantoğlu ile neden bir araya gelmediğini anlattı. İşte o detaylar…

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 30 Mart 2016 Çarşamba, 12:18

Denizli Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, Mayıs ayı içinde olağan genel kurulunu gerçekleştirecek. Mevcut başkan Necdet Yılmaz’ın aday olamayacağı kongrede yaklaşık 1200 üye yeni başkan ve yönetimini belirlemek için sandık başına gidecek.

Genel kurulda şimdilik beş ayrı listenin yarışması bekleniyor. Bu listelerden biri de Meslekte Erdem Grubu. Grup adına öne çıkan isim ise başkan adayı Hasan Akgün.  

Grup üyeleri ‘yürütme kurulu’ oluşturarak seçim çalışmalarına başladı. Hem sosyal medya hem de bire bir ziyaretlerle meslek mensuplarına ulaşmaya çalışan Meslekte Erdem Grubu, odayı gerçek anlamda meslektaşların hizmetine sunmak, çözüm masası kurmak, odayı tüm üyelerle birlikte yönetmek, mali tabloyu üyelerin denetimine açmak, ülkenin ve kentin sorunlarına karşı duyarsız kalmamak ve kamu kurumlarında mali müşavirlerin faydalanabileceği çalışma odaları oluşturmak gibi projelerle üyelerin karşısına çıkıyor.  

 

MESLEKİ SAYGINLIĞI ARTIRACAĞIZ
Denizlihaber.com: Sizleri grup oluşturup ve aday olmaya iten gerekçe neydi?
HASAN AKGÜN: Bizler mesleğimizin kamuoyunda hakettiği saygıyı görmediği fikrinde birleşiyoruz. Bizim mesleğimiz hala eski filmlerdeki kalın çerçeveli gözlüklü, kolçaklı insanlardan oluşan, dedikoducu, kapı dinleyen insanlarmış gibi algılanıyor. Meslektaşlarımız çok ciddi eğitimlerden geçmiş olsa da toplumun bakış açısı bu olduğu için saygıdan uzak olduğumuzu düşünüyoruz. Bizim çıkış sebebimiz saygı. Mesleğe saygı diyerek yola çıktık. Bunu nasıl yapabiliriz? Önce kendi kapımızın önünü temizlemek istiyoruz. Önce Denizli’de mali müşavirliği bir saygı temeline oturtmak istiyoruz.  Bunun için meslektaşlara büyük ölçüde yük düşse de bir kısmını da oda yapabilir.

30032016_ic1

BU GRUP ÜLKÜCÜ BİR GRUP DEĞİL
Denizlihaber.com: Meslekte Erdem Grubu siyasi bir grup mu?
HASAN AKGÜN: Bu grup, mesleğini iyi bir noktaya getirebilme derdi taşıyan insanların bir arada oldukları bir yer. İlk etapta bir siyaset yaftası yemiş olsak da aslında bir yelpazeyiz. 40 yaşına gelmiş bir insanın herhangi bir siyasi partide görev alması kadar doğal bir şey yok. Hepimizin derdi bu mesleğe gerektiği, haketiği saygıyı oluşturmak. Bizim derdimiz TÜRMOB değil, mesleğe saygı.

Ben MHP Pamukkale İlçe Başkanıyım. Ülkücü grup diye yafta takıldı bize. Bu grubun sağında ben varsam solunda da Gökhan Dikmen var. 80 döneminde bu şekilde oturamazdık. Bu insanları bir araya getiren mesleki bir kaygı var. Ülkücü grup olarak lanse edildik. Ülkücü grup demek bu gruba bir hakerettir. Bu gruba gönül vermiş arkadaşlara hakarettir.

 

KONUMUMUZ ÇOK MÜSAİTTİ
Denizlihaber.com: Odanızın uzun süre başkanını değiştirmemesini nasıl değerlendirirsiniz?
HASAN AKGÜN: Şöyle bir fıkra var: İngiliz Lordu ile Hindistan Raja’sı yemek yerken; Hindistan Raja’sı diyor – Lordum bizi ne kadar sömürdünüz siz… diyor. İngiliz Lordu da : Konumunuz çok müsaitti diyor…

Konjektür bunu gerektirmiş. 20 yıl bir insanı liderlik yapmışsın diye eleştirmek doğru bir eleştiri değildir. Demek ki; 20 yıl insanların gönlünü kazanmış. Seçim sisteminin liste şeklinde olması bu konjonktürün getirdiği avantaj olarak da görülebilir…

 

SEN BEN BİZİM OĞLAN, DANIŞMA MECLİSİ
Denizlihaber.com: Meslek büyüklerinin denyimlerinden faydalanmayı planlıyor musunuz?
HASAN AKGÜN: Bizim içinde meslek büyüklerimizin de yer aldığı Danışma Meclisi’miz var. Ama bizdeki uygulama sen ben bizim oğlanşeklinde. 1200 meslektaşımız 60-70 kişilik danışma meclisinde temsil ediliyor. Bizim düşüncemiz tüm meslektaşlarımızı bir araya getirmek. Danışma Meclisi’ni genel kurul havasına sokmak. İnsanların edindiği gördüğü tecrübeleri odaya aktararak, meslektaşların dertlerini derleyip toparlayıp ortak dertleri ortaya çıkarıp ona göre yönetim anlayışı getirmek… Meslek büyüklerimiz de yardımcı olacak, meslekte yeni olan arkadaşlarımızda yardımcı olacak, bağımlı meslektaşlarımız da yardımcı olacak.  Biz bu birlikteliği geniş yelpazeye sunarak bir şekilde üst akılı, ortak akılı buluruz.

30032016_ic2

BENİM MAKAM ODAM OLMAYACAK
Denizlihaber.com: Projelerinizden bahseder misiniz?
HASAN AKGÜN: Projelerimizin tamamı ortak dert dediğimiz dertlerimiz. Özellikle ilçelerimizdeki meslektaylarımızın ciddi sıkıntıları var. Bu insanlar kamu kuruluşları ile işlerini yürütebilmek için sık sık Denizli’ye geliyor. Bunu kış soğuğunda ve yaz sıcağında düşünün.  Çok kişi beni arıyor buraya geldiğinde sizin ordan bir çıktı alalım, bir dilekçe yazalım diye…

Bizim 4 katlı bir binamız var. Burada bir  odayı meslektaşlarımızın çalışma odası yapmayı planlıyoruz. Bilgisayarlı, yazıcılı, fotokopili bir odayı özellikle dışardan gelen meslektaşlarımızın hizmetine sunacağız. Oturup dinleneceği, çıktı alabileceği, çay kahvesini içebileceği odamız içinde oda olsun istiyoruz.  Ben buraya gelirsem yönetim kurulu başkanının odasını bu meslektaşlarımızın odası yapacağım. Benim odam da orası olacak.

Bizim iş yaptığımız kamu kurumları var. Sigorta, maliye ve Ticaret Odası gibi sıklıkla işlerimizi gördüğümüz bu tür kuruluşlarda meslektaşlarımız için çalışma odası oluşturmak istiyoruz. Ayrıca çözüm masası önerisini getirdik. Bunun örnekleri var. Denizli olarak bunu yapacak gücümüz yok mu? Çözüm masası hayata geçtiğinde sadece Denizli’deki meslektaşlarımıza değil, dışarıdan gelen meslektaşlarımıza da faydası olacaktır.

 

YÜZDE 15’LİK KESİM GAYET MUTLU
Denizlihaber.com: Nasıl bir yönetim anlayışınız olacak?
HASAN AKGÜN: Bizim öncelikli derdimiz Denizli olacak. TÜRMOB ne olacakmış, oradaki üst kurul delegeleri kimler olacakmış?.. Bunlar bir şekilde hallolur. Benim derdim Denizli. Denizli’de gereken saygıyı göreyim ve göstereyim… Biz odadan yönetim değil, sahadan yönetim yapmayı taahhüt ediyoruz.

1 Mart muhasebeciler gününde eline bir demet çiçek alıp sigorta il müdürlüğünü, maliye müdürünü ziyaret etmek değil… Benim günüm… Muhasebeciler günü. Önce bana gel ya da bana bir sor. Ne yapıyorsunuz ne yaşıyorsunuz diye sor? Alttaki sıkıntıları üst düzey yöneticiler maalef bilmiyor.

Bizde yüzde 15’lik bir kesim gayet mutlu ve huzurlu yaşıyor. Bunlar kamuda çalışan memurlarla ilişki içinde değiller ki… Bunlar müdürleri ziyaret edip işini görüyor. Ötekiler ne olacak? Tabandaki insanlar ne olacak? Sahadan yönetim dediğimiz bu işte… Biz Mali müşavirlik yönetimini dört duvar arasından çıkarıp sahaya sürmek istiyoruz.

 

BİZDE KİMSE CV PEŞİNDE DEĞİL
Denizlihaber.com: Oda Denizli’nin sorunlarına karşı daha duyarlı olacak mı?
HASAN AKGÜN: Biz farklı fikirleri bir araya getirip, buradan bir sinerji oluşturmak, önce meslektaşlarımızın sonra kentin sorunlarına sahip çıkmak istiyoruz. Ama siyasi olarak bir talebiniz, amacınız varsa bunu yapamazsınız. Odayı siyasi bir basamak olarak görürseniz, diğer siyasi gruptaki arkadaşların yaptığı gibi, “burada ben CV yapıp nasıl meclis üyesi olurum, belediye başkanı adayı olurum, miletvekili adayı olurum” diye düşünürseniz hiç bir şey yapamazsınız.  Siyasilerle karşı karşıya kalmamak uğruna kendi derdini anlatmazsan tabiki etkin olamazsın.

Bundan önce bir gruba oy verildi o grubun başkan adayı bir partinin meclis üyesi. Bu durumdan ne bekleyebilir sinki. Odayı, ben de kendim için kullanırsam benden de bir şey beklenemez. Çünkü hata yapmak istemem. Çünkü ideal ve beklentilerin farklı yönde gelişiyordur. Onun için odayı harekete geçiremiyoruz biz.Menfaatler çatışmasını bizim mali müşavirler odasının etrafında döndürdüğümüz durduğumuz sürece bizim odayı aktif bir hale getirmemiz mümkün değil. Önce odam, önce meslekteşim diye başlarsa yönetici bu dediğiniz kıvılcım alev olur çıkar. Bizim odamızda yapılması gereken de bu.

Dolar bir gecede 2:90’dan 3,10’a geliyor odadan çıt yok. Analatacaksın. Hiç değilse bana anlat ki ben de mükelleflerime anlatayım. İnsanlar da bunu bekliyor. Eskiden muhasebecilik hesap dengeltme sanatıydı. Aktif ve pasifi tuttur muhasebecilik bitmişti. Artık o değil. Adamlar başka şeyler istiyor. FED’in kararlarında bana nasıl yansır diye soruyor insanlar. Odanın bu yönde bir aktivitesi yok. Bunun da sebebini bunlar olarak görüyorum. Kendi CV ‘sini güçlendirmek isteyen insanlarla odanın ihtiyaç duyduğu enerjiyi alabilmesi mümkün değil.

30032016_ic3

ODA İLE MESLEK MENSUBU MESAFELİ
GÖKHAN DİKMEN: Odanın kendi hayatına müdahalesinden ziyade öncelikli olarak mali müşavirin hayatina girmesi gerekiyor. Bizim yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesi de meslek odası ile meslek mensubu arasındaki mesafedir. 1200 meslek üyesinin büyük bölümü oda binasına sadece aidatını ödemek için girer. Odadaki faaliyetlere çok fazla katılamaz. Ya zamansız yapılan toplantılardan ya da oraya örülen duvarlardan dolayı. Önce odanın bizzat meslek mensubunun hayatına etki etmesi, sonra akademik çevre ve iş dünyası arasında bir köprü oluşturup odayı ve meslek mensubunu ve mesleğin kendisinin kalitesini artırması gerekir.

Hiçbir yatırımcı yoktur ki aslında bir mali müşavire danışmadan bir yatırım yapsın. Kritik karar alma noktalarının en tepesinde mali müşavirler olmalarına rağmen bunun karşılığını en az gören mesleklerden biriyiz. Aslında bu kentteki ekonominin tamamı, bu kayıt altına alma işi mali müşavirler tarafından gerçekleştiriliyor. İşin en altından başlayarak işin sonunda toplamdaki bütün bütçenin sonlandırılmasına kadar mali müşavirler var. Bu kadar büyük sorumluluğun karşısında meslek mensupları hak ettikleri yeri bu güne kadar alamadı.

Oda çok fazla iş dünyası ile kentle iç içe değil, kendi kabuğunun içinde. Bu kabuğu kırmak gerekiyor. Modern aklın oda yönetiminde mutlaka olması gerekiyor.

 

30 YILLIK KABUK
HASAN AKGÜN:
Kabuk denilen olgu kırılmadığı için bu durumlar gerçekleşiyor. 20 yılı da eleştirmek lazım. Kendisi o grup kendi içinde seçim yapıyor. Bir arkadaş başkan adyı çıkıyor. Ve grup bunu kabul etmiyor. Yani bu kabuğu kırmak da bu kadar basit değil. 20 yıllık ya da 30 yıllık neyse artık bu kabuğun adı.  

Yaşadığımız sorunların en temelinde de bu yatıyor. Çok kalın bir kabuk oluşmuş. Sadece odanın verdiği ile yetiniyorsun. Odaya bir şey veren yok.

 

KOLTUĞA İHTİYACIMIZ YOK
Denizlihaber.com: Yönetimde fikir birliği sağlanabilir mi?
HASAN AKGÜN: Yönetimde fikir bütünlüğünü sağyabilmek erdemli insanların işi. Bundan önceki oda yönetimine üç grup girdi 4-2-1 şeklinde.  Sosyal medyadan takip ediyoruz. Bir tanesi diyor ki: Beni sigorta il müdürünün yanına çağırmadı, fotoğraf karesinde ben niye yokum? Bir tanesi de diyor ki; öteki grup: Sen vergi dairesi müdürünü bürona çağırıp resim çektirmişsin, seni kınıyorum.  Bir tanesi diyor ki bir milletvekiline benim projelerim bu. Bunlara bir göz atın. Bir tanesi de yine ondan üstün olacak ya kalem yaptırıp doğru meclise gidiyor… Milletvekiline vermek için.

 

Bu iş yarışa girdi. Kendi kendilerine kısır döngüye soktular o iki grup. Bir tanesi de hiçbir şey yapmıyor ben karışmam diyor… Bazı konulara şerh koyarım bazılarını tasvip ederim. Ya bir tane klima almak için bu üç grup anlaşamıyor yani.

Fikir birlikteliğini sağlamak için oraya fikirle gelmek lazım. Pazarlıkla gelirsen fikir birlikteliği oluşturamazsın. Biz oraya geldiğimizde şuna inanıyorum biz o yönetim kurulunun çimontosu oluruz. Birleştirici bir güç oluruz diye düşünüyorum. Çünkü Hasan Akgün’ün siyasi bir beklentisi yok. Derdimiz mali müşavir bizim derdimiz oda. Bizim derdimiz kendimize iyi bir CV yapmak değil. Ortak akıl diyoruz. Bu aklı tüm gruplar verebilir. Bizim için sıkıntı yok.

Bizim fikirlerimiz yönetim kurulunda temsil edilsin, bizim sandalyeye, koltuğa masaya ihtiyacımız yok. Erdem Grubu’nun fikirlerini uygulasınlar yeter. İsterseniz 14 oy alalım biz bu seçimin kazananı oluruz. Bu fikirleri orada uygulayacak herkesi ayakta alkışlarız. Bize sandalye düşmese de olur.

 

BENİM KOLTUĞUM GARANTİYDİ
Denizlihaber.com: Birleşme gündeme geldi mi, görüşmeler yaptınız mı?
HASAN AKGÜN: Biz grubu kurmadan önce 20 yıllık başkanımız olan Necdet Yılmaz başkana, bu kabuğu kırmamız gerektiğini, gençlerin ve farklı fikirlerin önünün açılması gerektiğini, bu odada birleşmenin ancak bu şekilde sağlanabileceğini görüşmemizde anlattık.  Hatta başkan benle bire bir olan görüşmesinde listelerde benim yer alacağımı söyledi. Benim koltuğum garantiydi yani… Sonra biz ilkede birlik olmadığını gördüğümüz için grubumuzu kurduk.

Sonra Rıfat Bey var. Ege Odaları Koordinatörü diye bir sıfatı var. Rıfat Bey bizi çağırmış. Biz derken Ben, Ali Osman Horzum, Necdet Bardan ve Necdet Yılmaz… Sonra bizi Ankara’ya çağırdı. Biz dedik ki: “Orada ne işimiz var. Biz Denizli odasını yönetmeye talibiz. Sonra Rıfat Bey buraya geldi. Bize dolaylı yönden görüşelim denildi ama ben buna tek başıma karar veremeyeceğimden grup yürütme kurulu ile konuşalım istedim. Kendi aramızda görüştük. Oy birliği ile bu görüşmenin yapılmasını reddettik.

Ben Rıfat beyi bir kez gördüm. Onu da bir grup başkan adayının ofisine giderken. Kesinlikle Rıfat beyle bu görüşme ile ilgili ne merhabalığım var ne de birleşelim çağrısına herhangi bir tepki vermedik. Çağırıldık evet ama gitmedik.

Çünkü dedik ya bir ilke olmalı. İlkeler birleşecekse biz orada varız. Anti-Necdetçilikle de bir grup kurup başarılı olabileceğimizi düşünmüyoruz. Necdet Yılmaz’ın yanında yer alarak da başarılı olunacağını düşünmüyoruz. Her hangi bir siyasi partinin yanında ya da karşısında diye lanse edilerek başarı geleceğini düşünmüyoruz. Ama şunu diyorum bu odanın dör grubu var.

Bu odanın Hakan Şirin’e de Ali Osman Horzum’a da, Himmet Yavaş’a da Necdet Bardan’a da, Hasan Akgün’e de ihtiyacı var.  Biz böyle dedik mi her grup kendine yakın görüyor. Bu bizi mutlu ediyor. Çünkü biz meslektaşlarımıza yakınız.

 

PAZARLIK VARSA BİZ ORADA YOKUZ
Denizlihaber.com: Meslekte Erdem Grubu diğer gruplarla birleşme yapabilir mi?
HASAN AKGÜN: Altı ay boyunca birleşme çalışması yapıldı. Yanlış. Zaten bu ayrışmayı doğuran yönetimin kıramadığı kabuktur. Diğer grupların bir kısmı da bu grubun içinden çıktı. Onların isteklerine karşılık vermezsen, ayrışmaların olması olağandır.  

En sonunda 8 Aralık’ta Dedeman’da toplantı düzenleyelim her seyi konusalım dediler. Gittik bir saat 20 dakika konuştu. Dünya ekonomisinden filan. Ya benim derdim o değil ki. Toplantı bitti denildi. Bizi oraya neden toppladınız diye sorduk. Davetiyedeki hiçbir konu konuşulmadı.

Erdem Grubu Mali müşavirlere bağlı , meslektaşlarına bağlı diğer her gruba eşit mesafede olan tek grup. Herkese eşit mesafedeyiz. Hiçbir gruba karşı değilim. Biz sadece mali müşavirlere bağlıyız.

Erdem grubu ilke çerçevesinde birleşmeye hazır. Bize bir ilke getirsin, ilkelerimiz olsun birleşmeye açığız. Ama şu adam olacak, bu adam olacak, pazarlıklar yaparlarsa biz burada yokuz. Şahıslar üzerinde birleşmeye hayır, ilkeler üzerinde birleşmeye evet.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı