REKLAMI GEÇ

ANADOLU’NUN YERLİ TOHUMLARI PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ’NE EMANET

ANADOLU’NUN YERLİ TOHUMLARI PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ’NE EMANET

Pamukkale Üniversitesi’nde Türkiye için ekonomik ve kültürel öneme sahip bitki türlerinin gelecek nesiller için koruma altına alınacağı sera ve araştırma merkezi açılıyor.

/ DENİZLİHABER / 27 Kasım 2010 Cumartesi, 16:13

Türkiye için ekonomik ve kültürel öneme sahip bitki türlerinin gelecek nesiller için koruma altına alınacağı, tohum ihtiyacında yurtdışına bağımlılığın azaltılmasına katkı sağlayacak, tohumlardaki hastalıkların ayıklanarak saf halde saklanmasını, yerli tohumların modern teknolojilerle toplanmasına, karakterize edilmesine, korunmasına, çoğaltılmasına ve ıslah edilmesine imkan sağlayacak Pamukkale Üniversitesi sera ve araştırma merkezinin açılmasına sayılı günler kaldı.
Türkiye’de ilk merkez olma özelliğini taşıyan , kısa adı BİYOM olan Bitki Genetiği ve Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi başta Rektör Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç olmak üzere Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Denizli Ticaret Odası ABİGEM, TÜBİTAK ve PAÜ Bilimsel Araştırmalar Biriminin destekleriyle sera, gölge evi ve laboratuar alanı olmak üzere toplamda 4000 m² alan üzerine inşa edildi.

28 Temmuz 2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kuruluş kararıyla birlikte tohumlar üzerinde ilk çalışmalara başlandı ve Türkiye’nin ilk dihabloid soğanı (tozlaşma olmadan sadece çiçeğin poleninden elde edilen fide) elde edildi. Çalışma ekibinin ürettiği ilk soğan fidesine PAÜ BİYOM adı verildi.
Bitki Genetiği ve Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünü yürüten Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fevziye Çelebi Toprak merkezin çalışmaları ile ilgili şunları söyledi, “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu sebze türlerine ait yüksek kaliteli ve verimli çeşitlerin, geleneksel ve modern ıslah yöntemleri kullanılarak ıslah edileceği merkezde klasik ve modern bitkisel yetiştiricilik, hızlı çoğaltma, genetik ve moleküler karakterizasyon, ıslah, hastalık testleri, gen kaynağı, bitki embriyolojisi ve morfojenezi, fitoremediyasyon (phytoremediation) koruma gibi yöntemler uygulanabilecektir. Dünya’nın çeşitli ülkelerinde benzer faaliyetleri yürüten araştırma merkezleri mevcut ve böyle merkezlerin üniversiteler bünyesinde olması önerilmektedir. Türkiye’de benzer çalışmaları sürdürecek olan, Pamukkale Üniversitesi bünyesindeki laboratuar ve sera, ulusal ve uluslararası alanda pek çok projenin geliştirilmesinde kilit rol oynayacak. Aynı zamanda diğer merkezlerle ve araştırma kurumları ile ortaklıklar ve ağlar kurarak işbirliklerin gelişmesini ve büyük ölçekte sonuçların ortaya çıkmasını sağlayacak. Türkiye’de kurulan ilk ve tek olma özelliğini taşıyan merkezin laboratuarlarında GDO’lu ürünler belirlenerek testten geçirilebilecek. Merkezde ayrıca tohumlardaki hastalıkların arındırılması ve yerli tohumların saf halde saklanması, hastalıklara dayanıklı türlerin belirlenmesi ve zirai ilaç kullanımının azaltılması, gelecek nesiller için tohumların koruma altına alınması, tohumda % 98 oranında olan yurtdışına bağımlılığın azaltılması gibi çalışmalar yapılacak”

Araştırma çalışmalarının başladığı merkez havalandırma ile ilgili tesisatın tamamlanmasıyla elektronik sistemler devreye girecek ve Türkiye’deki tarımsal bitki çeşitliliğini kapsayacak şekilde tam kapasite çalışmaya başlayacak.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı