“Darbe yedik”

Oda binasında basın toplantısı düzenleyen Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, hayvancılığın beslenmenin yanında istihdam alanında da büyük öneme sahip olduğunu belirerek, “Bütün ülkeler teknik-teknolojide ne kadar ileri giderlerse gitsinler tarım ve hayvancılığı mutlak surette desteklemişler ve geliştirmişlerdir. Bugün Avrupa Birliği bütçesinin yarısı olan 55 milyar Auro’yu, ABD ise 75 milyar doları çiftçilerine destek olarak vermektedir. Diğer taraftan bitkisel üretimin sigortası olan hayvancılığın gelişmiş ülkelerde tarımın içindeki payı yüzde 60–70 seviyelerinde iken bu oran ülkemizde yüzde 25 dolaylarındadır” dedi.

< ?XML:NAMESPACE PREFIX = O />

‘Süt fiyatlarındaki düşüş

hayvancılığa büyük darbe vuruyor’

Son zamanlarda süt fiyatlarının 63 kuruştan 50 kuruşa indiğini hatırlatan Uzakgider, “Maalesef dönemler halinde yaşanan süt fiyatlarındaki düşüş, hayvancılığımıza büyük darbeler indirmektedir.  Süt alan firmalar, süt arzında fazlalık olduğu gerekçesiyle süt fiyatlarını 63 yeni kuruştan 50 yeni kuruşa düşürmüşlerdir. Bu fiyatın daha da düşeceği ifade edilmektedir. Girdilerdeki onca artışa rağmen günlük çarkı çeviren sütün, maliyetinin altında satılması, çoğu küçük işletmelerden oluşan hayvancılığımızdaki gelişmeleri duraklatmadan öte geri götürecektir. Fiyat itibariyle gelişmiş ülkelerde < ?XML:NAMESPACE PREFIX = ST1 />1 kilogram süt ile 2–2.5 kilogram yem alınırken bizde ise 1 kilogram süt ile 1 kilogram yem alınamamaktadır. Hayvancılık akşamdan sabaha yapılan ve geliştirilen bir sektör değildir. Bu gün aldığımız tedbirler ancak 5–10 yıl sonra sonuç vermektedir. Diğer taraftan ülkemizde üretilen 12 milyon ton civarındaki süt, normal şartlarda ülke nüfusumuzun ihtiyacını karşılaması için yeterli değildir. Çünkü gelişmiş ülkelerde kişi başına 282 litre süt tüketilirken ülkemizde bu rakam 153 litredir. Ayrıca arz fazlalığı olduğu tezinin yanı sıra marketlerde süt ürünlerinin fiyatları düşmemektedir. Diğer taraftan ihracat kaybı olarak fonsuz süt tozu, tereyağı ve buzağı maması adı altında süt ürünlerinin ülkeye sokulması piyasayı olumsuz etkilemektedir” diye konuştu.

‘Proje başlatılmalı’

Süt tüketiminin teşvik edilmesi amacıyla Okul Sütü projesi başlatılmasını öneren Uzakgider, “Acilen sosyal yardımlaşma ve dayanışma kaynaklarından başlamak üzere oluşturulacak bir fon ile okullarda “Okul Sütü ” Projesi şeklinde bir uygulamaya geçilmelidir. Bu proje hem süt tüketimini arttıracak hem de çocuklarımızın sağlıklı beslenmesine yardımcı olacaktır. Süt tüketimini arttırmak amacıyla reklâm kampanyaları düzenlenmelidir” dedi.

‘Süt ve süt ürünlerinde KDV

oranı yüzde 1’e düşürülmeli’

Süt tozu, tereyağı ve buzağı mamaları gibi süt ürünlerinin ithalatının derhal yasaklanması gerektiğini, az fazlası sütün süt tozu ve tereyağına işlenmesi için teşvik verilmesi gerektiğini söyleyen Uzakgider, “Süt ve süt ürünlerinde KDV oranları yüzde 1’e düşürülmelidir.  Hayvancılığın Desteklenmesi Kararnamesi kapsamında, 2009 yılında ödeneceği bildirilen 2008 yılına ilişkin hayvancılık desteklemeleri mümkün olan en erken zamanda çiftçiye ödenmelidir. Yaşanan krizin etkilerini azaltmak için diğer tarımsal desteklemelerin de kısa sürede ödenmesinin yanı sıra çiftçi borçlarının yeniden yapılandırılması üreticiyi rahatlatacaktır. Orta ve uzun vadede, sütte ve ette bir an önce oluşturulacak fiyat istikrar fonu ile piyasada düzenleme ve kontrol sağlanmalıdır. Üreticinin üretimden sofraya kadarki süreçte etkin olabileceği örgütlenme ve imkânlar oluşturulmalıdır. Süt üretiminin yıl içine düzenli dağılımı sağlanmalıdır. Sözleşmeli üretim modeli ve ihracat desteklenmelidir. Önerdiğimiz tedbirlerin uygulanması ülkemizin ve hayvancılığımızın menfaatine olacağı kanaatindeyiz. Aksi takdirde birçok damızlık hayvanımız kasaba gidecek ve hayvancılığımız büyük darbe alacaktır” dedi.