Barok süslemelerle bezenen dini mabet: Hırka Camisi
19 Haziran 2015 Cuma
Tavas’ın Hırka Mahallesi’nde olan ve bulunduğu yer ile aynı ismi taşıyan cami, Denizli’deki en güzel dini yapılarından birisi olarak gösteriliyor. Barok karekterli süslemelerle bezeli Hırka Camisi, geçirdiği restorasyonlarla Denizli’de Osmanlı döneminden günümüze dek ulaşan ender yapılardan biri durumunda.
Denizli Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde yapıyla ilgili bilgilerde,“Barok karakterli süslemelerin benzerleri Batı Anadolu’da 18. yüzyılın ortalarından itibaren görüldüğü dikkate alındığında, yapının XVIII. yüzyılın ortalarından XIX. yüzyılın ortalarına uzanan bir zaman diliminde inşa edildiğini kabul edebiliriz” ifadelerine yer veriliyor.
Hırka Camisi’nin kubbesin işlenen çiçek motifli süslemelerin ilk günkü gibi korunduğunu anlatan Hırkalılar, “Atalarımz bizlere motifler ile birlikte renklerinin de hiç değiştirilmediğini, ilk günkü orijinal haliyle korunduğu anlattı” diyor.
Diğer yandan giriş kapısındaki iki sütun ve onların üzerindeki taş kemer de yapının özelliğine vurgu yapan detaylardan birisi. Taş yapının batı cephesine geçildiğinde ise, sonradan bir örme yapıldığı hemen fark ediliyor. Kemerin duruyor olması buranın ilk yıllarda kapı olarak kullanıldığı izlenimini veriyor.
Caminin giriş bölümündeki ahşap direkler, bunları birbirine bağlayan kemerler, tavandaki ahşap işleri yapının diğer özellikleri olarak dikkati çekiyor.
DÜNDEN BUGÜNE HIRKA CAMİSİ
Denizli Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde, Hırka Camisi şöyle anlatılıyor:
Tavas–Kale karayolunun 17. kilometresindeki Hırka Mahallesi’ndedir. Üzeri kubbe ile örtülü kare planlı bir harim,harimin kuzeyindeki son cemaat yeri, kuzey-batı köşesindeki minareden oluşmaktadır.
İnşaat malzemesi olarak duvarlarda kabayontu taş, moloz taş ve yer yer kesme taş, pencerelerin atkı taşlarıyla sövelerinde ve harimin giriş açıklığında mermer kullanılmıştır. Doğu ve batı cephelerinde altta üç, üstte iki, güney cephesinde ise altta ve üstte ikişer, pencereden oluşan bir düzenleme görülmektedir. Üst sıra pencereleri cephelerin ortalarına açılmış, bunların iki yanına birer sağır pencere yerleştirilmiştir. Alt sıra pencereleri düz atkı taşlı ve dikdörtgen şekillidir. Atkı taşlı ve söveleri devşirme mermerden yapılmıştır.
Harimi örten kubbe sekizgen bir kasnağa sahiptir. Kasnağın her kenarının ortasında, sivri kemerle örtülü birer sağır pencere yer almaktadır. Harimin kuzeybatı köşesindeki minare, kare kesitli bir kürsü üzerinde yükselen silindirik bir gövdeden oluşmaktadır. Kürsü kısmının serbest iki köşesinde kesme taş, diğer kesimlerinde kaba yontu taş kullanılmıştır. Gövde ve yukarısı tamamen kesme taşla inşa edilmiştir.
Arazideki meyil nedeniyle son cemaat yerine altı basamaklı bir merdivenle ulaşılmaktadır. Ahşaptan yapılmış açıklığın önünde dört ahşap destek üzerine oturan ahşap çatılı bir sundurma yer almaktadır.
Giriş açıklığının üzeri yuvarlak son cemaat yeri, düz ahşap bir tavanla örtülüdür. Yakın bir tarihte yenilenmiş olan ahşap tavanı yirmi iki ahşap destek taşımaktadır. Kuzey cephesi simetrik bir düzene sahiptir.
Ortadaki giriş açıklığının iki yanında birer dış mihrap ve birer pencere açıklığı yer alır. Dış mihraplar, mukarnaslı kavsara ile örtülü yarım daire kesitli birer nişten oluşmaktadır. Pencereler ise düz atkı taşlı ve dikdörtgen açıklıklar şeklindedir.
Cephenin üst kesiminde, ilk inşaattaki son cemaat yerine ait oldukları anlaşılan dört konsol görülmektedir. Böylece ilk inşaattaki son cemaat yerinin üç birimden oluştuğu saptanabilmektedir. Ancak, örtü şeklini saptamaya yarayacak herhangi bir izi yoktur.
Cephenin ortasında harime girişi sağlayan açıklık yer alır. Yuvarlak kemerli giriş açıklığı, karnı testere şeklinde düzenlenmiş üç dilimli kemer şeklinde bir çökertme içine alınmıştır. Giriş açıklığını örten yuvarlak kemerin üstünde, üç ayrı kartuş içine boya ile yazılmış altı satırlık bir kitabe görülmektedir.
Arimin duvarları sıvalıdır. Pencere alınlıklarında ve kubbe göbeğinde yakın tarihlerde yapılmış alçı ve kalem işi süslemeler bulunmaktadır. Harimin kuzeyinde kadınlar mahfili yer alır. Mahfil betonarme olarak yakın bir tarihte yenilenmiştir. Güney duvarının ortasında yer alan mihrap, mukarnaslı kavsara ile örtülü yarım daire kesitli bir niş şeklindedir.
Kavsarayı örten yuvarlak kemerin içi istiridye kabuğu şeklinde yivlenmiştir. Kavsaranın üst kesiminde iki selvi ağacı arasına alınmış bir âlem’den oluşan basit bir süslemeye yer verilmiştir.
Mihrap dirilnişi içbükey kavisli bir silme ile belirlenen dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıştır. Mihrap kesme bir taşla inşa edilmiştir. Minber mermerden yapılmıştır ve sonradan yağlıboya ile boyanmıştır. Kare gövdeden kubbeye geçiş iri tromplarla sağlanmıştır. Tromplar istiridye kabuğu şeklinde yivlendirilmiştir.
Son cemaat yeri alınlığı üzerinde ahşaptan oyulmuş barok karakterli bitkisel süslemeler yer almaktadır. Süslemelerin arasında dinsel içerikli yazılar da bulunmaktadır. Harimin girişinin sövelerinde, üç dilimli çökertme kemerinin yüzeyinde, sütun başlıklarında ve dikdörtgen pervazlar üzerinde barok karakterli çeşitli bitkisel süsleme örnekleri görülmektedir. Minber girişin örten yuvarlak kemerin köşelerinde, şerefe kısmının kemer köşelerinde ve şerefe altı kısmında iri birer gül bezek yer almaktadır.
Yapıda biri harem girişinde, diğer son cemaat yeri girişinde olmak üzere iki kitabe bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, yapıya ait olup olmadığını bilemediğimiz, ancak köylülerce son cemaat yerinde bulunduğu ifade edilen ve bugün yapının kuzey batısındaki dış avlu duvarına yerleştirilmiş olan üçüncü bir kitabe vardır. Harimin girişinin üstünde yer alan altı satırlık Osmanlıca kitabe boya ile yazılmıştır.
Lütfi adlı bir kişi tarafından yazıldığı anlaşılan kitabede, yapının inşa tarihi ya da inşa ettiren kişi hakkında bilgi verilmemiştir. Ayrıca böyle özenle hazırlanmış mermer birlevha üzerindeki kitabenin boya ile yazılmış olması, bir inşa kitabesi olmadığı izlenimi uyandırmaktadır.
Son cemaat girişindeki kitabe, yalnızca “sene 77” yazısının okunduğu bir tarih kitabesidir. Sadece son iki rakamının verilmiş olması, bu tarihin 1077, 1177 ya da 1277 yıllarından birisi olabileceğini düşündürmektedir. Şeklini ve girişi üzerindeki süslemeleri dikkate aldığımızda, bugünkü son cemaat yerinin inşası için 1077/1666–67 ya da 117/1763–64 tarihlere uygun görülmektedir. Bu nedenle söz konusu tarihin 1277/1860–61 olduğunu kabul etmek yerinde olacaktır.
Köylülerce yapının son cemaat yerinde bulunduğu ifade edilen ve bu gün dış avlu duvarına yerleştirilmiş olan diğer kitabe, ait olduğu yapının türü ve yaptıranın adı geçmektedir. 1255/1839–40 tarihi, incelemiş olduğumuz cami için uygun bir tarihtir. Ancak, böyle bir kitabe için camide uygun bir yer bulunmamaktadır.
Yapıdaki Barok karakterli süslemelerin benzerlerinin batı Anadolu’da XVIII. Yüzyıl ortalarından itibaren görülmesini ve bugünkü son cemaat yerinin 1860–61 tarihinde inşa edilmiş olmasını dikkate alarak, yapının XVIII. yy. ortalarından XIX. yy. ortalarına uzanan bir zaman diliminde inşa edildiğini kabul edebiliriz