Zeybekci o iddiaya yanıt verdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında Zeybekci’yi de hedef alan bazı Ak Parti Milletvekilleri’ne ilişkin sahterkarlık suçlamasına Ak Partili Milletvekili Zeybekci’den yazılı bir açıklama geldi. Zeybekci, iddiaların baştan sona tutulur bir yanının olmadığını, Kılıçdaroğlu’nun çok bilinçsiz ve kendini güç duruma düşüren bir suçlama yaptığını öne sürdü.

TBMM iç tüzüğüne dikkat çekerek genel kurullarda nasıl yoklama yapıldığına değinen Zeybekci, açıklamasında “Geçtiğimiz hafta Perşembe başlayıp, Cuma sabaha karşı biten Türkiye Büyük Millet Meclisi oturumunda bir partinin yoklama istemesi sonucunda elektronik cihaz ile yoklama yapılmış bu yoklama sırasında birçok milletvekili elektronik cihazla yoklama verirken birçoğu da pusula ile yoklamaya katılmıştır” açıklamasında bulundu.

“TBMM iç tüzüğü ve teamüller ile açık olarak tanımlandığı ve meclis başkanının yoklama başlamadan sözlü olarak açıkladığı gibi pusula ile verilen yoklama milletvekili tarafından kavaslar eliyle başkanlık divanına ulaştırılır” diyen Zeybekci, “Bu yoklama elektronik cihazla yapılan yoklama ile aynı geçerliliğe sahiptir ve hiçbir şüpheye yer yoktur” dedi.

YOKLAMADAN SONRA AYRILDIM
Zeybekci, söz konusu oturumlarla ilgili olarak “Pusulasını veren veya gönderen milletvekilinin Genel Kurul Salonu’ndan ayrılmaması ile ilgili bir kural yoktur, milletvekilleri her partiden pusula veya elektronik cihazla oylarını-yoklamalarını verdikten sonra genel kurul salonundan farklı sebeplerle ayrılabilirler, verdikleri oy veya yoklama içtüzüğe ve yasalara uygundur asla sahte değildir ve yapılan işlemde sahtekarlık değildir” sözleriyle yoklama işleminden sonra genel kurul salonunu terk etmesinde bir sakınca olmadığına değindi.

HEDEFİNDE KILIÇDAROĞLU DEĞİL DANIŞMANLARI VARDI
“Bu hakkını kullanan milletvekiline hangi iletişim yolunu kullanırsa kullansın sahtekar diye insafsızca itham etmek bunu kamuya ilan etmek özellikle TBMM kutsal çatısı altında kimsenin haddine değildir. Bu iddiada bulunan bizzat kendisi milleti kandıran iftiracıdır” diyerek Kılıçdaroğlu’na sert bir yanıt veren Zeybekci’nin asıl hedefinde ise Kılıçdaroğlu’ndan çok danışmanları ve yakın çevresi vardı.

Kılıçdaroğlu’nun bilinçli bir şekilde genel başkanlığını tehlikeye sokacak denli danışmanları ve yakın çevresi tarafından yanlış bilgilendiriliyor olabileceğinin altını çizen Zeybekci, yazılı açıklamasından sonra Denizlihaber.com’a yaptığı tele-röportajda, “Nereden baksanız tutacak yanı yok. Tam bir cahillik. Benim Hac görevinden günler önce geldiğimden haberi bile yok. Zaten nereden bilsin bu detayları. Burada aslolan bu detayları, yanlış bilgileri kendisine kimin verdiği?” diye konuştu.

İŞTE ZEYBEKCİ’NİN O SÖZLERİ;

“Bugün ak dediğine yarın kara diyebilen, bir gün önce genel başkanına bağlılıklarını iletip bir gün sonra genel başkanlığa aday olan, Golcü Lefter’i kaleci yapan, seçimlerde oy kullanmayı beceremeyen, Hazret Ali Efendimize ‘İslam düşünürü Hz.Ali’ diyen, ÇAYKUR’u özel işletme sanan, “gidin bakın Güneydoğu’da böyle sahil var mı?” diyen, yürüyen merdivenlere tersten binmeye kalkan Kılıçdaroğlu’nun bu söylemlerde bulunması bizi şaşırtmadı. Ancak kendisine oy kullandıramayan, merdivenlere tersten bindirmeye kalkan ekibini değiştirmeyi öneriyorum. Yetersiz danışmanlarının her notunu böyle bilmeden gündeme getirirse korkarız ki Kılıçdaroğlu yakında ‘bahtsız bedevi’ benzetmesini bile mumla arayacaktır.

Biz Denizlimizin her noktasında zeybek oynadık ve hala oynuyoruz, zeybeğin ne anlama geldiğini, oyundaki yiğitliğin ve serdengeçtiliğin anlamını, ne ona bu notu verenler, ne de bu notu okuyanlar bilemez. Kendilerinin asıl karın ağrılarının ne olduğunu Denizli ile ilgili acılarını anlıyoruz, ama bunu yalanları ve iftiraları ile gideremeyeceklerini anlamadılar bir türlü. Gerek Denizli’deki yandaşları gerekse bazen komşu illerdeki yalancı iftiracıları ile her türlü çamuru attılar. Bazen ulusal basındaki yandaşları aracılığıyla aman Türkiye, Denizli olmasın diye Denizli’ye hakaret ettirdiler. En sonunda Genel Başkanlarına bile, ucuz tezgahlarına alet ettiler ve eminiz ki bundan sonra da bu yalan, iftira ve çamur atma faaliyetleri misliyle artarak insanların ahlak ve namuslarını bile saldıracaklar bizde kendilerini hayretle ve üzüntüyle izlemeye devam edeceğiz.

CHP Sayın Genel Başkanı tarafından insafsız, kasıtlı, siyasi ahlak ve özenden yoksun olarak sahtekar iftirasını muhatap olan milletvekilleri olarak normal bir insan vicdanına aykırı bu davranışın sonucu olarak hakkımı hukuk yollarıyla arayacağımı milletin iradesinin yegane tecelli mekanı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne olan inancımızı ve bağlılığımızı bir kez daha sarsılmaz bir inanç ile teyit ederek ilan ediyor siz değerli hemşerilerimin bilgilerine arz eder, selam ve saygılarımı sunarım”