Bakana kavuklu vezir benzetmesi

19 Mayıs kutlamalarının stadyumlarda kutlanmasının yasaklanması ve diğer bayramların yeniden düzenlenmesi girişimlerini sert dille eleştiren  Keskin, Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en sistemli kuşatmasının yaşandığını savundu.

Ülkede Cumhuriyet rejimini erozyona uğratan islâmi dokulu yapıya karşı yeni bir silkinişe,dirilişe ve başkaldırıya gereksinim olduğunu dile getiren Adnan Keskin,şunları söyledi: ”Milli Eğitim Bakanı Sivas’ta yaptığı bir konuşmada, devletin yeniden yapılanması içi ademi merkeziyetçi bir yapıyı savunmuş,ayrıca laiklik yerine islamla bütünleşmenin gerekliliğini vurgulamıştı.Böyle bir anlayışa sahip bu zat-ı muhterem,şimdi bakan olarak 19 Mayıs kutlamalarının stadyumlarda yasaklaması kararına imza atmıştır.Böyle biri Cumhuriyet’in Milli Eğitim Bakanı olamaz.Derhal o koltuğu terketmelidir.Aynı kişi Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu dönemde Zonguldak’ta grizu faciasında hayatını kaybedenler için de utanmadan  ‘Güzel öldüler’ diyebilmiştir.İnsan anlayışı,devlet anlayışı ve hak anlayışına bakın.İnsanların ölümüne bile böylesine düzeysiz ve gayri ciddi yaklaşan bir insan, Türk Milli Eğitiminin baş sorumlusu olabilir mi?”

CHP Denizli Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Keskin, 19 mayıs için ”duyumlar” üzerine iklim şartlarının gerekçe gösterildiğini de ifade ederek, ” Devlet hayatında duyumlarla hareket eden insanlara devlet adamız demezler” diyerek şöyle devam etti: ”Olsa olsa bu tür insanlara kralın soytarısı benzetmesi yaparlar.Kralı mutlu edebilmek için şakrabanlıklar yaparak duyumlarla düzenlemelere giderler.Bakan,yasaklamayı kendi dünyasına göre savunurken tam bir hilkat garibesi gibi konuşuyor.Cumhuriyet ile kazandığımız değerleri kendi ütopyalarına göre islami dokulu bir yaşam biçimine dönüştürme çabaları hiçbir zaman Türkiye’nin dokusuyla uyuşmaz ve yaşamaz.”