Keskin ”Cehennemi yaşatıyorsunuz”

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından yanıtlanması istemiyle meclis Başkanlığı’na bir soru önergesi veren Denizli Milletvekili Adnan Keskin, uygulamanın Türkiye’deki 5.5 milyon çiftçiyi üretim döneminde krize sürüklediğini belirtti. Keskin, ”Yanlış tarımsal politikalar yüzünden ”Cennet vatanımızda adeta cehennemi yaşayan” üreticilere daha ne kadar üvey evlat muamelesi yapılacaktır? diye sordu.

CHP Denizli Milletvekili Keskin, soru önergesinde ”T.C. Ziraat Bankası’nın tarımsal üretim ve besicilik kredileri için üreticilere hayat sigortasının dışında ürünlerin ve besi hayvanlarının da sigorta ettirilmesine yönelik uygulamasından kaynaklanan sıkıntılar çiftçilerin büyük şikayetlerine yol açmış ve konu basına da yansımıştır” görüşüne yer verdi.

Keskin ardından yaşanan gelişmeleri aktardı: ” Bankanın plasmanlarını açtığı Mart ayından bu yana uygulamada zorunlu kıldığı sigorta dayatması, Ziraat Odaları’na kayıtlı 5,5 milyon üretici için sancıya dönüşmüştür. Hayat sigortası dışında hiçbir yasal dayanağı olmadan ürünler ve besi hayvanları için kredinin ön şartı olarak istenen sigorta bedelleri de çok yüksektir. Milyonlarca üretici, bu yüzden tarımsal üretimi ve hayvancılığı desteklemek amacıyla kurulan Ziraat Bankası’ndan uzaklaşarak diğer özel bankalara yönelmektedir. Bu bankaların sigorta şartı aramadığı sadece ipotek karşılığı çiftçinin istediği krediyi açtığı bildirilmektedir. Krediler için zorunlu kılınan bu uygulama tarımsal üretimi ve hayvancılığı olumsuz yönde etkileyecektir”

CHP’li Keskin,Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a şu soruları yöneltti:

“Ziraat Bankası hangi gerekçeyle üreticileri ve besicileri sıkıntıya sokan böyle bir uygulamaya yönelmiştir. Hükümetin bu uygulama için bir genelgesi var mıdır?

Kısa adı TARSİM olan Tarım Sigortaları havuzunda toplanacak bu kaynak ile kredi plasmanlarına kaynak mı yaratılmak istenmektedir.?

Kredilerin gecikmesi nedeniyle tarımsal üretimde ve besicilikte ileride telafisi mümkün olmayan kayıplardan kim sorumlu olacaktır.?

Ekonomik yönden darboğazda olduğu için üretimini ancak alacağı kredilerle gerçekleştirebilen üreticilere bu uygulama işkence değil midir?”