CHP SEÇİM BÜROLARINI BİRBİRİ ARDINA AÇIYOR

Cumhuriyet Halk Partisi, ” AKP’nin iktidar gücüne karşı CHP’nin insan gücü” sloganıyla Başkarcı, Aktepe, Karşıyaka ve Sevindik seçim bürolarının açılışlarını gerçekleştirdi. CHP Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven, AKP iktidarı döneminde Denizli’nin kan kaybettiğini belirterek, yoksulluğun en fazla kenar semtlerde yaşayan insanları vurduğunu ileri sürerek, ”12 Haziran’da sandıkta bunun hesabını mutlaka sormalıyız’ ‘dedi.

CHP İl Başkanı Himmet Yavaş da Denizli’de 2.parti konumuna düşen AKP’de büyük panik yaşandığını savundu ve ” Denizli referandumda iktidara ders verdi. İnanıyorum ki 12 Haziran seçimlerinde hak ettiği cezayı verecek” diye konuştu.

CHP Milletvekili adayı Adil Demir de, AKP’nin hayali projelerle halkı kandırmanın peşinde olduğunu ifade ederek, ” Bunlar hayal avcısı. 9 yıldır kendileri avcı, halk av oldu. Artık avcı olma sırası vatandaşlarımızda.” dedi.

İlhan Cihaner de yaptığı konuşmada, demokrasi ve özgürlükler olmadan bir ülkede ekonomik ve sosyal barışın sağlanamayacağını dile getirdi. AKP’nin kendi demokrasisi ve özgürlüklerinin peşinde olduğunu savunan Cihaner,”İktidar devleti tümüyle kuşatma altına alarak Cumhuriyet devletini AKP devletine dönüştürme projesinin peşinde” diye konuştu.

CHP birinci sıra adayı Adnan Keskin ise AKP’nin açlık ve yoksulluğu meşrulaştırarak iktidar gücüne ve devlet sadakasına muhtaç bir toplum yarattığını dile getirdi.” AKP açlık ve yoksulluk üzerinden siyaset yaparak insanlarımızı sömürüyor” diyen Keskin daha sonra şunları söyledi,” Denizli yoksulluğu en fazla yaşayan illerden biri. Ekonomik çöküntü yaşayan, bu iktidar döneminde geçmişteki kazanımlarını da kaybeden Denizli’de yaşayan insanlar yoksulluğun cenderesinde patlamaya hazır bomba gibi. Denizli’de sadece ekonomi bitmedi. Tarımı, hayvancılığı, turizmi de çökerttiler. Esnafın kanını da emdiler. Türkiye’nin her alanda gözbebeği olan Denizli’de insanların yaşamlarını allak bullak ettiler, geleceğini kararttılar. Anadolu kaplanı olan sanayicimizi Anadolu kedisine dönüştürdüler. Önce korkuttular sonra sindirdiler. Korkuyu egemen kılarak Denizli’yi özürlü bir kente dönüştürdüler. Şimdi 12 Haziran’da yapılacak tek bir iş var. O da ezilenlerin ezene karşı CHP çatısı altında birleşmesi ve bu ezici zihniyete sandıkta gerekli demokrasi dersini vermesidir. Denizli halkı şunu unutmamalı. Ya kurtuluşu birlikte ilan edeceğiz ya da halkı ezenlerin girdabında sürükleneceğiz. Onun için her seçmen önce ülkesini, sonra yaşadığı kenti, ailesini ve kendisini düşünerek siyasal kurtuluş savaşının sandıkta gereğini yerine getirmesi artık kaçınılmaz bir vatandaşlık ödevi olmuştur’.’