Nevzat Deniz istifa etti

CHP’den, partinin kuruluş yıldönümünde ayrılan Deniz, uzun süredir bu istifayı planlıyordu. Türkiye Değişim Hareketi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün Denizli’deki en yakın ismi olan Deniz, bundan sonra Denizli teşkilatlanmasında da önemli görevler üstlenecek.

TEK KARŞILAYAN OYDU…
Cumhuriyet Halk Partisi’nde Ali Rıza Ertemur’un il başkanlığı döneminde İl Sekreterliği görevi yürüten Nevzat Deniz, Genel Başkan Deniz Baykal karşısında aday olan Mustafa Sarıgül’ü, Denizli’de karşılayanlar arasında yer almış ve daha o zamanlardan Sarıgül ile birlikte hareket etme kararlılığını göstermişti. Zamanla bu hareketi CHP içinde kendisine sıkıntılı dönemler yaşatsa da Deniz ile Sarıgül’ün irtibatı hiç kopmamış, hatta giderek gelişmişti. Türkiye Değişim Hareketi’nin kuruluşu aşamasında da önemli katkılar koyan Nevzat Deniz’in bundan sonra tüm mesaisine bu partiye ayıracağı öğrenildi.

ÖNCE DENİZLİ TEŞKİLATI…
TDH’de öncelikle Denizli teşkilatı oluşturulacak. Merkez İlçe Başkanı Osman İnceler’e destek verecek olan Nevzat Deniz’in, Denizli’deki il kongresinin ardından aktif bir göreve gelmesine kesin gözle bakılıyor. Deniz’in il başkanlığını düşünmediği de gelen haberler arasında. Bundan sonra siyaset yaşamını Ankara’dan aktif görevler alarak yürütmeyi planlayan Deniz’in CHP’den ayrılma gerekçesi de bir hayli dikkat çekici.

CHP’DE HANGİ GÖREVLERDE BULUNRDU?
CHP’nin önemli kurmaylarından biri olan Nevzat Deniz, partinin hemen tüm kadrolarında görev aldı. Mahalle delegesi, sandık sorumluluğu, il başkan yardımcılığı, il sekreterliği, seçim koordinasyon kurulu başkanlığı görevlerini yürüten Deniz istifa ettiği sırada kurultay delegesiydi.
CHP’de siyaset yapmanın imkansızlaştığını, partide üst yönetimin anti demokratik tutumu ile tüm sosyal demokratları bezdirdiğini ifade eden Deniz, yaptığı yazılı açıklamada, “Sizlerin de çok iyi bildiği gibi, yıllardır başarısız seçimlerle partimizi halkın umudu yapamayan üst yönetim bütünü ile değiştirilmeden, aday belirlemelerinde ön seçimi hâkim kılmadan, CHP’yi toplumun umudu ve iktidar adayı yapmamız mümkün görünmemektedir. Atatürk’ün Devrimcilere, Cumhuriyetçilere, Laiklere, çağdaş Türkiye’ye inanan insanlara bıraktığı Cumhuriyet Halk Partisi maalesef 50 yılı aşkın bir süredir iktidar olamamaktadır. Bu nedenlerledir ki sizlere ve çocuklarınıza sahip çıkacak bir parti olmaktan uzaklaşmış, kurduğumuz devlet cumhuriyetçilerin yani sizin çocuklarınız tarafından değil, dinci şeriatçı örgütlerin çocukları tarafından yönetilmektedir. Bu kavga ve kısır çekişmeler içinde bulunmamak, mücadelemi içe yönelik değil dışa yönelik yapmak amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin sevgisini yüreğimin en sıcak ve en derin köşesine saklayarak, bundan sonraki siyasi hayatımı ülkeyi yönetme, iktidar olma arzu ve isteği olan, toplumun tamamını kucaklayabilen, halkın umudu olmayı becerebileceğine inandığım yeni bir siyasi oluşum içinde sürdüreceğimden parti üyeliğinden ve partideki görevlerimden ayrılıyorum. Atatürk’ün koltuğuna oturmuş dini siyasete alet edenleri o koltuktan kaldırmak için, İnönü ile Ecevit ile özdeştirdiğiniz başbakanlık koltuğunda sosyal demokrat bir lider görmek için, şehitler vererek kan ve gözyaşı ile kurulan, yoksulluk ve sefalet içinde yaşamaya razı olarak zorluklar içinde büyütülen Laik Demokratik tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti ve cumhuriyetin kazanılmış değerleri için, hukukun üstünlüğü için, demokrasi için, ‘Ben de bir şeyler yapmak istiyorum’ diyebilen tüm arkadaşlarımla siyasi mücadeleme devam edeceğim. Sizler bilginiz, birikiminiz ve özellikle sağduyunuz ile geleceği görme becerisini gösterebilen halkın kendisisiniz. 2011 seçimleri için en doğru seçimi duygusal davranmadan bu günden yapacağınızdan hiçbir kuşkum yok” ifadelerini kullandı.