‘Serbest kıyafet ayrışmalara yol açar’

Yönetmeliğin, siyasi kaygılarla hazırlanmış, ayrıştırıcı bir yönetmelik olduğunu ileri süren MHP’li Yusuf Garip, “27 Kasım 2012 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik, ‘‘pedagojik ve bilimsel değerlendirmeler yapılmadan tamamen siyasi kaygılarla hazırlanmış, ayrıştırıcı bir yönetmeliktir. Milli eğitime bağlı okullarda serbest kıyafet uygulaması ülkemizde yaşanan sosyo-ekonomik farklılıkları, gelir dağılımındaki adaletsizliği okullarımıza yansıtır. Yayımlanan yönetmelikteki uygulamayı ancak toplumun gelir düzeyini eşitlemiş bir devlet yapabilir. Bu yönetmelik Türkiye gerçeğinden uzaktır. Ülkemizdeki Gelir dağılımındaki uçurumu kapatmadan bu uygulamanın hayata geçirilmesi okullarımızda korkunç yoksulluk manzaraları ortaya çıkaracaktır. Ülkemizde yoksul vatandaşlarımızın çöplerden ve pazar yerlerinden ekmek topladığı bir ülkede siz, ‘ben formayı, önlüğü serbest bıraktım’ diyemezsiniz” dedi.

Yönetmeliğin okullarda ciddi ayrışmalara neden olacağını kaydeden Garip, “Bu durum okullarda öğrencileri bölecektir. Sınıfın bir tarafında lüks markalar sergilenirken, bir bölümünde de ailesinin ekonomik durumu iyi olmadığı için pazar yerinden alınmış ve yine ailesinin imkanı olmadığı için giyecek ikinci bir elbisesi olmayan çocuklarımızın her gün aynı kıyafetle okula gelmek zorunda kalacak, diğer yandan da ailesinin ekonomik durumu iyi olan bugün ne giysem hangi markayı giysem’’ kaygısı ile hareket eden öğrenciler, giydikleri kıyafeti başka bir gün giymek istemeyecekler bu durumda öğrenciler arasında ciddi ayrışmalar yaşanacak, bu ortamda öğrenciler derslerine dikkatini veremeyecek ve hatta okuldan soğuyacaktır. Ayrıca bu uygulama, okullardaki eşitlik kavramını da zedeleyecektir. ”Bu sorunlar, özellikle de ergenlik çağına giren çocuklarda görülecektir. Her gün anne ve babanın başı ağrıtılacaktır. Bunlardan dolayı belki intiharlar dahi yaşanabilecektir. İhtiyacı giderilemeyen çocuklar, başka yollara başvuracaktır. Öğrenciler kılık kıyafetlerini kendileri temin etmek zorunda kalacaklardır, bu durum çocuklarımızın geleceği için bir risktir ve tehlikelidir” diye konuştu.

Yönetmeliğin Türkiye gerçeklerinden uzak siyasi kaygılarla hazırlandığımı belirten Garip şunları söyledi: “Çocuklar arasında ‘Ben niye senin giydiğini giyemedim’ diye bir düşmanlıkların başlaması mümkündür. Böyle bir yönetmelik çıkarılmadan önce, bu uygulamanın çocuklarımız üzerindeki ‘‘pedagojik ve bilimsel değerlendirmeler’’ yapılması ve siyasi kaygılardan çok ülkemizin geleceği çocuklarımızın gelecekteki yüksek menfaatleri düşünülerek uzun çalışmaların ürünü toplumdaki bireyleri ve okullarımızdaki öğrencilerimizi birbirinden ayrıştırmayan bir uygulamanın yapılması ülkemizin menfaatine olurdu. öte yandan, 2012-2013 Eğitim öğretim yılının başlamasından hemen 2 buçuk ay sonra apar topar yürürlüğe sokulan bu yönetmelik, aynı zamanda geçimini okul kıyafeti üretip satan tekstilci esnafımızı da olumsuz etkileyecektir. Tekstil sektöründe sadece okul kıyafeti üretimi yapan on binlerce esnafın elinde, kullanılmaya ve satışa hazır milyonlar kıyafetin ne olacağı, bu malları ellerinde bulunduran imalatçı ve satıcı esnafın zararlarını kim karşılayacak? Sorumlu bir sosyal hukuk devletinde, devlet yasal bir düzenleme yaparken, yürürlüğe girecek uygulamanın, başta ilgilileri olmak üzere, toplumun tüm kesimleri üzerindeki olası”