Erçelebi, tüketici kredisi reklamlarını sordu
Erçelebi, Tüketiciler Birliği’nin, banka kredisi reklamları ile ilgili iddialarını TBMM gündemine taşıdı.
/ DENİZLİHABER / 5 Ekim 2010 Salı, 17:52
DSP Denizli Milletvekili Dr. Hasan Erçelebi, TBMM Başkanlığına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle bir soru önergesi verdi. Erçelebi, önergesinde, Tüketiciler Birliği’nin, tüketici kredisi reklamları ile ilgili iddialarını gündeme taşıtı. Erçelebi, önergesinde, Tüketiciler Birliği’nin, banka kredisi reklamlarında, sadece faiz oranının veya taksit tutarının belirtildiği, buna rağmen dosya masrafı, ipotek çözümü ve diğer bedellerle birlikte ödeyeceği toplam tutar belirtilmediği için tüketicilerin çeşitli sürprizlerle karşılaştığına dair iddialarına yer verdi. Tüketiciler Birliği’nin, “Kredili mevduat hesabı, taşıt kredisi, konut kredisi, tatil kredisi, eğitim kredisi, emeklilik kredisi, ihtiyaç kredisi, kredi kartlarında ise nakit avans ve asgari ödeme kolaylığı gibi farklı isimler altında sunulan banka kredilerinin reklamlarında, tüketicinin ödeme gücü, tüketici mevzuatı ve bilgilenme hakkının dikkate alınmaması nedeniyle, tüketicinin kaybına ve kafa karışıklığına neden olabiliyor. Özellikle, ipotekli kredilerde tüketicinin ödeme gücü dikkate alınmadığı için vatandaş burada büyük çaplı mağduriyete giriyor” açıklamasını hatırlattı ve Başbakan Erdoğan’a şu soruları yöneltti:
1- Farklı isimler altında sunulan banka kredilerinin, tüketicinin ödeme gücü, tüketici mevzuatı ve bilgilenme hakkı dikkate alınmadan tüketicinin kaybına ve kafa karışıklığına neden olabildiği iddiaları doğru mudur?
2- Tüketiciler Birliği Başkanı’nın basına yansıdığı üzere; “Reklamlarda sadece faiz oranının veya taksit tutarı belirtilmesine rağmen, dosya masrafı, ipotek çözümü veya diğer bedellerle birlikte ödeyeceği toplam tutar belirtilmediğinden dolayı, tüketici çeşitli sürprizlerle karşılamaktadır. Özellikle ipotekli kredilerde tüketicinin ödeme gücü dikkate alınmadığı için vatandaş burada büyük çaplı mağduriyete giriyor”, iddiaları doğru mudur? Doğru ise vatandaşların mağduriyetinin önüne geçilmesi konusunda ne gibi önlemleriniz ve işlemleriniz olacaktır?