120 yıllık meslek fizyoterapistlik

Denizli Devlet Hastanesi Sorumlu Fizyoterapisti Nezahat Güldane, 8 Eylül Fizyoterapistler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Fizyoterapistlik mesleğinin dünyada 120 yıldan uzun bir geçmişi olduğunu, Türkiye’de ise bu mesleğin ilk temelinin 1961 yılında atıldığını söyleyen Fizyoterapist Nezahat Güldane, mesleğin savaşlar, travmalar ve çocuk felci gibi hastalıkları takiben oluşan fonksiyonel kayıpları giderebilmek amacıyla doğduğunu belirtti.

Denizli Devlet Hastanesi Sorumlu Fizyoterapisti Nezahat Güldane “Fizyoterapist, yaralanma, hastalık, doğuştan gelen özür, hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyon bozukluklarında; kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını, ağrıyı, özrü ve yeteneklerini özel ölçme, değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanısına göre, fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayan, uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden, sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler / koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip olan bir sağlık personelidir. Hastaların ve sağlıklı kişilerin yaşam kalitesini hedefler. Fizyoterapist, ölçme ve değerlendirme metotlarını kullanarak hasta veya sağlıklı kişinin fizyoterapi ve rehabilitasyon programını gerekli gördüğü ısı-ışık, elektro terapi, hidroterapi ya da özel egzersiz ve rehabilitasyon tekniklerini kullanarak uygular” dedi.

Sorumlu Fizyoterapist Nezahat Güldane, bir fizyoterapistin, birçok branştan yönlendirilen hastaları kabul ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Fizyoterapistler, fiziksel tıp ve rehabilitasyon biriminin yanı sıra ortopedi-travmatoloji, nöroloji, pediatrik nöroloji, psikiyatri, göğüs hastalıkları ve cerrahisi, çocuk hastalıkları, üroloji, onkoloji, kadın-doğum, tüm yoğun bakımlar, plastik cerrahi ve yanık üniteleri, romatoloji gibi pek çok tıp dalında görev alırlar. Bunun yanında spor kulüplerinde, spor yaralanmalarının önlenmesi ve sakatlanan sporcuların rehabilitasyonu ile huzurevlerinde yaşlıların günlük yaşantılarında fiziksel, psikososyal ve ekonomik yönden bağımsız hale getirilmelerinde aktif rol alırlar. Günümüzde kaplıca merkezleri bünyesine kurulan rehabilitasyon ünitelerinde de fizyoterapistler tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde yer almaktadır. Yelpazenin geniş olmasından dolayı Fizyoterapistler, 4 yıllık zorlu bir üniversite eğitimi sonucu mezun olurlar. ” diye konuştu

Sorumlu Fizyoterapist Nezahat Güldane, Fizyoterapistlerin özellikle, dünyada en sık rastlanan dört temel grup hastalık içinde yer alan kalp damar hastalıkları, solunum hastalıkları, şeker hastalığı ve kanserden korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde önemli görevleri bulunduklarını aktardı. Güldane: “Dünyada ve ülkemizde tıp ve endüstrideki gelişmeler ile yaşlı nüfusun artmasına paralel olarak toplumların Fizyoterapistlik mesleğine olan ihtiyaçları artmaktadır, dolayısıyla Fizyoterapistlik mesleğinin gelişimi kaçınılmazdır” dedi.