REKLAMI GEÇ

Denizli’de 123 verem hastası var

Denizli’de 123 verem hastası var

PAÜ Hastaneleri Öğretim Üyesi Prof.Dr.Göksel Kıter,Türkiye’de 16 bin, Denizli’de ise 123 verem hastası olduğunu belirterek, hastalığın nasıl bulaştığını ve kimlerin risk grubunda olduğunu açıkladı.

/ DENİZLİHABER / 4 Ocak 2012 Çarşamba, 11:02

PAÜ Hastaneleri Göğüs Hastalıkları AD. Öğretim Üyesi Prof.Dr.Göksel Kıter, Veremin bulaşıcı bir hastalık olduğunu ve çoğunlukla akciğerlerde hastalık oluşturmalarına rağmen kemikler, eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organ ve sistemleri de etkilediğini söyledi.Türkiye’de toplam 16 bin tüberküloz hastası olduğunu kaydeden Kıter, Denizli’de 2011 yılı içerisinde 123 verem hastası tespit edildiğini sözlerine ekledi.

NASIL BULAŞIR?
Kıter, veremin bulaşma yollarının bilinmesi ve gerekli önlemlerin alınmasının toplum sağlığı açısından çok önemli olduğunu belirterek ”Tüberküloz hastalığı hava aracılığı ile hastalardan sağlam kişiye bulaşır. Kullanılan eşyaların ayrılmasının gereği olmadığı gibi kapalı bir ortamdaki havanın solunması ile hastalığın bulaştığı bilinmelidir. En bulaştırıcı olan hastalar tedavi görmemiş, çevrelerine tüberküloz mikrobu yayan akciğer ve gırtlak tüberkülozlulardır. Nefes vermekle, özellikle de öksürmek, hapşırmak, konuşmak ile mikroplar çevreye ve havaya saçılır. Sağlıklı kişiler bu mikropları nefesleriyle alırlar. Hasta ile yakın ve uzun süreli teması olan kişilere bulaşma riski fazladır. Bunlar; aile bireyleri, aynı evi paylaştığı arkadaşları, işyeri arkadaşları olabilir. Bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile belirli süre birlikte yaşamak gereklidir. Alınan basiller kişiyi hastalandırmaksızın vücutta saklı kalır ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıldır. İlk iki yılda yüzde 5, sonrasında yüzde 5 olmak üzere, yaşam boyu hastalık gelişme riski yüzde 10’dur” dedi.

SİGARA İÇENLERDE RİSK FAZLA
PAÜ Hastaneleri Göğüs Hastalıkları AD. Öğretim Üyesi Prof.Dr.Göksel Kıter, Tüberküloz enfeksiyonu riskini artıran durumları ise şöyle sıraladı ”Yüksek tüberkülozun sık görüldüğü bir yerde yaşamak, mikrobuyla karşılaşma olasılığının yüksek olması, karşılaşma süresinin uzun olması, kişilerin duyarlılığını artıran özel durumları ve TB hastası ile yakın temas öyküsünün olmasıdır. Mikropla karşılaşmanın yeni olması, vücut ağırlığının ideal vücut ağırlığından düşük olması, mikropla karşılaşan kişinin 0-5 yaşta ya da çok ileri yaşta olması, sigara kullanımı, uyuşturucu kullanımı, uzun süre kortizon kullanımı, bağışıklığı baskılayan tedaviler, yetersiz tedavi almış kişide verem sekel lezyonunun varlığı, bağışıklık sistemini baskılayan herhangi bir durumun (şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, kanser gibi) varlığıdır”

ÖKSÜRÜK 3 HAFTA SÜRERSE KORKUN
Tüberküloz hastalığının genellikle sessiz bir başlangıç gösterdiğine işaret eden Kıter ”Yakınmaları ve hastalığın ciddiyeti, çok hafifle hayatı tehdit eden tablo arasında değişebilir. Öksürük, balgam çıkarma, balgamda kan görülmesi, göğüs ağrısı, sırt-yan ağrısı, nefes darlığı ve ses kısıklığı belirtiler arasında. Ayrıca ateş, gece terlemesi, halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama ve hastalığın olduğu organa özgün bulgulardır” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı