REKLAMI GEÇ

HRİSTİYANLIĞIN ARŞİVİ DENİZLİ’DE

HRİSTİYANLIĞIN ARŞİVİ DENİZLİ’DE

Laodikya Antik Kenti’nde, Büyük Konsantinus zamanında 4’üncü yüzyıl başlarından itibaren, Hristiyanlığın serbest olmasının ardından, tüm dini malzemelerin saklandığı bir dinsel arşiv olarak kullanılan tapınağın bir cephesi ayağa kaldırıldı.

/ DENİZLİHABER / 20 Kasım 2010 Cumartesi, 18:38

Laodikya Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında, Türkiye’de ilk kez bir tapınağın cephesi ayağa kaldırıldı. Tapınak, son rötuşları yapıldıktan sonra bayram bitiminde ‘Tapınak Müze’ olarak açılacak. Laodikya Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, MS 4’üncü yüzyıl başlarında, Hıristiyanlığın serbest olmasının ardından, tapınağın dinsel arşiv olarak kullanıldığını söyledi. Şimşek, burayı yaşayan bir arkeoloji parkı yapmak için çalıştıklarını ifade etti.

Tapınak A diye adlandırılan yapıdaki ilk çalışmaların 2004-2005 yılında yapıldığını belirten Kazı Heyeti Başkanı Şimşek, daha sonraki zamanlarda çalışmalara devam ettiklerini ve 2009 yılının başından itibaren tamamıyla kazısı yapılan alanlarda, geniş avlusu olan Suriye Caddesi’nin Kuzey tarafından 54 sütunun çevirdiği avluda, 13 sütunu ayağa kaldırdıklarını ifade etti.

Şimşek, “Tapınağın başlıkları ve üst yapıları da yerine koyduk. 23×13 metre civarında olan tapınak alanı üzeri, tonozlu mekan çelik ve kırılmaz cam ile kapatıldı. 6 metre yüksekte dolaşıyorsunuz. Tapınakta çıkan malzemeleri 3 katlı damperli cam, yani 100×110 cm ebatında, üzerinde 500 kilogram yük taşıyabilen camla kapattık. 115 bin TL’ye mal oldu. Altta tapınaktan çıkan malzemeleri sergiliyoruz. Bu da Türkiye’de ilk. Antik dönemde tüm tapınak malzemelerinin saklandığı özel bir bölüm oluyordu burası ve MS 4’üncü yüzyılda, Hıristiyanlığın yaygınlaşmasıyla birlikte burası arşiv olarak kullanılmış. Çünkü bol miktarda biz bu alanda kurşundan yapılmış posta mühürleri, pişmiş topraktan yapılmış kutsal koku şişeleri bulduk. Korumamızın diğer bir sebebi de duvarlarda kalabildiği kadar MS 4’üncü yüzyıla tarihlenin grafit olarak yan sıva yaş iken üzerine çizilmiş geyik sıraları var, balık ağları, yelkenli gemiler yer almakta. Deniz feneri görülüyor. Ayrıca bir de siyah boyayla yapılmış primitif süslemeler var, örneğin çim adam diye adlandıracağımız başı çizilmiş. Bazı yazıtlar grafit olarak yazılmış. Yapının 4’üncü yüzyıldan sonraki kullanımıyla ilişkili. Kalabilen malzemelerden ayağa kaldırdık burayı. Geniş alanın üzerini kapattık. Tapınakta son rötuşları yapıyoruz” dedi.

Şimşek, şöyle devam etti: “Türkiye’de bir tapınağın gerçek cephesi ilk kez ayağa kalkıyor, merdiven, merdiven korkulukları ve gerisinde bulunan sütunları başlarıyla ayağa kaldırıldı. Gerçekte burada antik döneme ait çok az malzeme kalmış. Çünkü 7’inci yüzyılda Laodikyalılar bugünkü Kaleiçi’ne taşındığı için buraları kireç ve taş ocağı olarak kullanmışlar. Buradaki mermeri kireç yapmışlar. Yüzde 10’luk bölümünü ayağa kaldırdık. Yaşayan bir arkeoloji parkı düşüncemiz var. PAÜ olarak burada 12 ay üzerinden çalışma yapıyoruz. MS 150 yıllarına tarihleniyor. Büyük Konsantinus zamanında, 4’üncü yüzyıl başlarından itibaren yani 312-313 yıllarında, Hıristiyanlığın serbest olmasıyla burası dinsel arşiv olarak kullanılmış. Bundan önce 284-305 yıllarında İmparator Diokletianus zamanında geniş kapsamlı tamirat görmüş. Büyük Konsantinus zamanında dinsel arşiv olmuş. MS 494 depreminde de yıkılmış.”

Kazı Heyeti Başkanı Şimşek, Laodikya’nın 5 kilometrelik bir alanı kaplayan metropol bir kent olduğunu da söyleyerek, “Türkiye’de en büyük ve geniş bir ekiple kazı ve restorasyon çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burayı tamamen ortaya çıkarmak için 600 yıllık kazı yapılması gerekiyor. Biz 8 yıllık çalışmanın ardından Laodikya’yı gezilip görülebilecek bir hale getirdik, gezilip görülebilecek yerler listesine soktuk. Çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı