Çardak Havaalanı’na 26 bin mermiyle gitmişler

FETÖ’nün hain girişimiyle ilgili askerlere yönelik ilk dava Denizli’de başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki salonda görülen davanın ilk celsesinde eski Tugay Komutanı Kamil Özhan Özbakır 1,5 saat süren savunma yaptı. Öğleden sonraki bölümde ise, iddianamede yer alan konular ile ilgili hakimler, savcı ve avukatların sorularını yanıtladı.

“SIKIYÖNETİM KOMUTANLIĞI EMRİ GELDİ”
Savunmasına kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek başlayan Özbakır, 15 Temmuz gecesi 11. Tugay Komutanlığına sıkıyönetim emri gönderildiğini, kendisinden yönetimin kararını icra etmesinin istendiği, aldığı emri kimseye tebliğ etmediğini, bunun da kendisinin mevcut sistemin yanında olduğunu gösterdiğini, mevcut idareye, kolluk kuvvetlerine işyem yapmadığını, sokağa çıkma yasağı uygulamadığını ifade etti.

ASKERLERİ ÇARDAK’A MERKEZDEN UZAKLAŞTIRMAK İÇİN GÖNDERMİŞ
Çardak’a Söke ve Denizli’den askerlerin gittiğini, bunu merkezde kuvvet azalmasını sağlamak için yaptığını öne süren Özbakır, Vali Ahmet Altıparmak ile birkaç kez telefonla görüştüğünü, askerlerin geri getirilmesinin istendiğini, ancak gece getirilmeleri durumunda halkla karşı karşıya gelecekleri için bunu yapmadığını, bu arada Albay Erol Akman’ı arayıp Çardak’a uçak gelse bile bindirilmemesi talimatını verdiğini söyledi.

TATBİKATTA “HAVAALANI İŞGAL EDİLİR” DETAYI
Özbakır, Çardak’a askerlerin götürülmesinin intikal ve komando yürüyüşü eğitimleri adı altında yapıldığı konusundaki soruları da yanıtladı. Mahkeme Başkanı Ünal Yalçınkaya’nın “Plana havaalanı işgal edilir diye bir şey koydunuz mu? sorusuna Özbakır, “Burası Komando Tugayı olmuştu. Birliklerimiz Suriye’de, Irak’ta, yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda görev aldığından intikal eğitimlerinin yapılması gerekiyordu. Programa koymamın nedeni budur” yanıtını verdi.

SAVCI ALPER’İN SORULARI
Cumhuriyet Savcısı Tuncay Alper’ın “Genelkurmay’dan, Kara Kuvvetleri’nden, Ege Ordu’dan emir olmadığı halde Çardak Havaalanı’na intikal ediyorsunuz. Uçaklarla ilgili emirler var. Buna rağmen neden ısrar ettiniz?” sorusunu Özbakır, “Darbe başarılı olsaydı sizin yerinizde üniformalılar olacaktı. ‘Emirleri neden yerine getirmediniz?’ diye soracaktı. Benim asıl amacım askerleri oraya göndererek merkezden uzaklaştırmaktı” diye yanıtladı.

Cumhuriyet Savcısı Alper, ayrıca “Emirle ilgili Ege Ordu’dan görüştüğünüz kimse oldu mu? Tanımadığınız kişiyi sıkıyönetim komutanı yapıyorsunuz. ‘Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü’ şüphesiyle araştırma yapmanız gerekmez mi?’ sorusu üzerine Özbakır, “Subay kesiminin yüzde 70’i iç güvenlik, Suriye ve Irak gibi konularda uygulanan politikalara muhaliftir. Ben de bu konuda yönetim gibi düşünmüyorum. Bu düşüncemi ziyaretime gelenlere de söyledim. Bu darbe düşüncesindekilere ulaşmış, bu nedenle bana sıkıyönetim komutanlığını vermiş olabilirler” dedi.

BU TÜR İNTİKALLERDE EN AZ 50 BİN MERMİ OLUR
İddianamede “komando yürüyüşü” adı altındaki intikalin havaalanı işgalinin bir parçası olduğu, 500 askerde 12 bini G3 mermisi olmak üzere 26 bin merminin bulunduğu bilgisine yer verilirken, Özhan Özbakır, bu konuyu açıklarken “Askerler 40 araçla götürüldü. Beraberlerindeki mühimmat fazla değildir. Bu tür intikallerde en az 50 bin mühimmat alınır. Asker başına 5 şarjördür. Normalde mühimmat miktarı 50 bin ile 75 bin arasında olur” diye konuştu.