Ege Ordu’nun raporuna göre o komutanlar darbeye karşı çıkmış

Denizlihaber, 15 Temmuz gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir grup tarafından başlatılan silahlı darbe girişimini araştıran Ege Ordu Komutanlığı’nın İdari Tahkikat Raporu’na ulaştı.

Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep tarafından da onaylanan bu rapora ve Denizli Jandarma Alay Komutanı Cengiz Yıldız’ın mahkemeye verdiği ifadeye göre, darbe girişimi gecesi darbeci Yarbay Fahrettin Demir’in emirlerine itaat etmeyen ve emrindeki askerlerle birlikte Çardak Havaalanı’ndan ayrılan 4 subay ön plana çıkıyor.

Darbe girişimi esnasında Vali Ahmet Altıparmak başkanlığındaki Kriz Masası’nı arayan, darbeci yarbaya silah çeken ve emrindeki askerlerle birlikte Çardak Havaaalanı’ndan ayrılan Üsteğmen Hüseyin Öğüt de tutukluluğu devam eden komutanlar arasında yer alıyor.

KAMERA KAYITLARI İNCELENDİ, 1302 KİŞİNİN İFADESİ ALINDI
Ege Ordu Komutanlığı İdari Tahkikat Heyeti, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Denizli Tugay’ındaki 66 kameranın görüntüsünün kopyasını alıp 15 Temmuz günü saat 17.00 ile 16 Temmuz saat 05.00 arasındaki tüm görüntüleri inceledi. Darbe girişiminin emir komuta zinciriyle yapılıp yapılmadığının ortaya çıkması için 124 subay, 270 astsubay, 398 uzman erbaş, 41 sivil memur, 469 er ve erbaş olmak üzere 1302 personelin bilgisine başvuruldu.

O KOMUTANLAR TUTUKLU
Ege Ordu’nun raporu mahkeme başkanlığına da ulaştırıldı. Rapora göre; Yüzbaşı Celil Basıkar, Üsteğmen Ali Kanat, Üsteğmen Hüseyin Öğüt, Üsteğmen Semih Kurt, hala firari olan darbeci Yarbay Fahrettin Demir’in hiçbir emrini yerine getirmemiş. Hatta bu komutanlar ile darbeciler arasında tartışmalar da yaşanmış. Darbeci Yarbay Fahrettin Demir’e silah çeken Hüseyin Öğüt’ün, “Bu şerefsize güvenilmez” diyerek, emrindeki askerlerle havaalanını terk ettiği tanık ifadelerinde de yer alıyor.

KRİZ MASASI İLE İRTİBAT KURDU
Tutuklu bulunan komutanlar içinde en dikkat çeken isim ise, 11. Komando Söke Tugay Karargahı’nda görevli Üsteğmen Hüseyin Öğüt. Öğüt’ün o gece, Vali Ahmet Altıparmak, merhum başsavcı Mustafa Alper, Jandarma Alay Komutanı Albay Cengiz Yılmaz’ın da yer aldığı Kriz Masası’nı aradığı ortaya çıktı. Kardeşi de Özel Harekat Polisi olan Hüseyin Öğüt’ün adı Jandarma Alay Komutanı Cengiz Yıldız’ın tanık olarak verdiği ifadede de geçiyor.

Yıldız ifadesinde, “Teslim aldığımız 500 kişilik gruptan kimseyi tanımam. 3-5 kişi hariç bu gruptan hiç kimsenin ne maksatla orada bulunduklarını ve nereye gideceklerini, ne yapacaklarını bildiklerini zannetmiyorum. Kriz Masası’nda telefonla görüştüğüm şahıslardan Hüseyin Öğüt ile Fatih Üsteğmen’in bu kalkışmanın içinde olmadığı kanaatindeyim. Korku, panik ve gelecek kaygısı içindeydiler. Bu düşüncelerini bana telefonla da beyan ettiler. Üsteğmen Hüseyin Öğüt telefonu açar açmaz, durumun farkına vardığını, kendisinin darbe girişiminin içinde yer almadığını, yanında bulunan askerlerle birlikte teslim olacağını söyledi. Ayrıca, Hüseyin Öğüt ile defalarca görüştük ve 90 kişi ile birlikte Çardak Askeri Havaalanı’ndan çıkmalarını koordineli bir şekilde sağladık. 1 kilometre sonra da yeniden bizi aradı ve jandarma ekipleri tarafından emrindeki 90 askerle birlikte Denizli’ye sevki sağlandı” dedi.

Cengiz Yıldız’ın Başsavcılığa verdiği bu ifadesinin özeti de, Ege Ordu Komutanlığı İdari Tahkikat Raporu’na geçti.

“BU ŞEREFSİZE GÜVENİLMEZ”
15 Temmuz sabahı darbeci firari yarbay Fahrettin Demir’e silah çeken ve silah arkadaşlarına da, “Bu şerefsize güvenilmez” diyen Üsteğmen Hüseyin Öğüt’ün darbe girişimi esnasında Çardak Havaalanı’nda yaşanan sıkıntılı süreçte sadece Kriz Masası değil, Milli İstihbarat Teşkilatı ile temasa geçtiği ortaya çıktı.

Hüseyin Öğüt, mahkemeye verdiği ifadesinde şunları söylemişti:
“Nizamiyeye yaklaştığımızda firari olan eski 11.Komando Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Demir yanımıza geldi. Bize, polislere ateş açma emri verdi. Ben böyle bir şeyi yapamayacağımı söyledim. ‘Tekrar ediyorum’ diyince, silahımı ona doğrulttum, kurma kolunu çektim. Üzerime gelen 3-5 kişi beni tuttu. O arada Fahrettin Yarbay kaçtı. Eğer emrine uyup polislere ateş açsaydık çok sayıda polis ölecekti. Gerek olay gecesi Kriz Masası ve MİT ile yaptığım görüşmeler, gerek Ege Ordu Komutanlığı’nın Tahkikat Raporu’na göre şahsımın tahliye edilmesi gerekiyor.”