Saliha kadının dramı ve feryadı

Tüm dünya kadınları, hak mücadelelerinin l00’üncü yılını kutlarken, toplumsal statü, gelir, eğitim ve sağlık olanakları, karar alma mekanizmalarında temsil gibi konularda yetersizlikler sürüyor. Ülkemizde bu tablo daha da çarpıcı. Çünkü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nce yapılan araştırmaya göre; Türk kadınlarının yüzde 39’u, tokatlanma, itilme, yumrukla vurulma, boğazının sıkılması, bir yerinin yakılması, silah, bıçak gibi aletlerle tehdit edilme ya da bunların kullanılması sonucu fiziksel şiddete uğruyor. Yani 10 kadından 4’ü fiziksel şiddete maruz kalıyor. Bu tespit yaşamla ilgili somut bir gerçek. Ya siyaset? Her 100 milletvekilinden sadece 9’u kadın. Peki kadının ekonomik durumu? Ne yazık ki o da içler acısı. Denizli’de yaşayan Saliha Özkaya, bu çileyi yaşayan kadınlardan sadece biri. Kocası işsiz. İnşaattan düştüğü için ayağına platin takılmış, kimse iş vermiyor. İlköğretim çağında biri kız, 3 çocukları var. Ev kira, ama gelir yok. Çaresizlik içinde bir aile. Ancak Saliha kadın çalışacak, başka çaresi yok. Epeyce iş aramış ama nafile. Sonunda sokaklarda kağıt toplamakta bulmuş çareyi. 45 yaşında ve sosyal güvencesi yok. Topladığı atıkları satarak evin kirasını, elektrik ve su borcunu ödemek için çırpınıyor. Lokantalarda artan yemek ve ekmekleri toplayarak da 5 kişilik ailenin karnını doyurmaya çalışıyor. Ne kadar yetebiliyor acaba? Kendisi, ‘yarı aç yarı tok ‘diyor. CHP’li kadınlar bu önemli günde buldular Saliha Özkaya’yı. Evinde ziyaret ettiler. Merkez İlçe Yöneticisi Cihan Tan, Fadime Sarıçoban, Ayşe Nigan Nazlım ve Aliye Şener hemcinslerinin hem Kadınlar Günü’nü kutladı, hem de dertleşti. Eşine, kendisine ve çocuklarına giyecek ve yiyecek yardımı yaptılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, CHP’li kadınlar sayesinde hatırlandı Saliha Özkaya. Ya yarın ne olacak? Bu dram tüm acımasızlığıyla sürecek. Çözüm, Özkaya gibi aileleri yardımla değil, ancak iş bulabilmeleri ve insanca yaşamalarıyla mümkün. Saliha kadın da feryat ediyor: “İş ve aş tek derdimiz. Çocuklarımızı okutmak istiyoruz. Ben ve eşim iş bulsak yeter. Başkaca sözümüz yok.”