REKLAMI GEÇ

“Zaten var olan hakkın tartışılması anlamsız”

“Zaten var olan hakkın tartışılması anlamsız”

Türkiye Kamu-Sen Denizli İl Temsilcisi Rayif Kurşunoğlu, Abant’ta yapılan Memur Çalıştayı’na katılmama gerekçelerini, “Bu çalıştay, kamu çalışanının iş güvencesini tartışılır hale getirmek amacıyla düzenlenmiştir. Zaten var olan hakkın tartışılması anlamsızdır” dedi.

/ DENİZLİHABER / 10 Şubat 2010 Çarşamba, 18:51

Türkiye Kamu-Sen Denizli Temsilciliği Lokali’nde basın toplantısı yapan, Türkiye Kamu-Sen Denizli İl Temsilcisi Rayif Kurşunoğlu, 2009 yılında yapılan toplu görüşmelerde, Kamu-Sen’in memurlara toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesi konusundaki ısrarlı talepleri karşısında kamu işveren tarafının, bu konuda bir çalıştay düzenlenmesi ve konunun burada tartışılması önerisini ortaya attığını hatırlattı. Kurşunoğlu, “Yıllardır, memurluk güvencesini yok etmek için işbirliği yapanlar, bugün Abant’ta ‘memurlara toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesi için memurluk güvencesi kaldırılmalıdır’ sonucuna varacakları bir çalıştay başlatacaklar. Türkiye Kamu-Sen olarak zaten var olan bir hakkın tartışılmasını anlamsız bulduğumuz için bu öneriyi reddettik” dedi.

HUKUKİ DÜZENLEMELER YAPILSIN
“Kesin olan bir şeyin tartışmaya açılması, o konuyu sulandırmaktan başka bir işe yaramaz” diyen Kurşunoğlu, Türkiye’nin onayladığı 87, 98 ve 151 sayılı ILO sözleşmeleri ile BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme gereği memurların toplu sözleşme ve grev hakkının kesin olarak olduğunu aktardı. Kurşunoğlu, şunları söyledi: “Ülkemizde yerel yönetimlerde görev yapan memurlar, toplu sözleşme yapmaktadır. Kamu görevlileri yıllardan beri zaten grevlere katılmaktadır. Bu konuda açılan davalar, hem ulusal hem de uluslararası mahkemelerde memurlar lehine sonuçlanmıştır. Dolayısıyla memurun toplu sözleşme ve grev hakkı fiili durum ve yargı kararları ile kesinleşmiştir. Görülmektedir ki; ülkemizde kamu görevlilerinin toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olduğu konusu herhangi bir tartışmaya yer vermeyecek derecede açıktır. Bu durum karşısında yetkililere düşen, zaten var olan hakları tartışmaya açmak değil; gerekli hukuki düzenlemeleri bir an önce yaparak, sorunu çözmektir. Türkiye Kamu-Sen, hukuken var olan hakların tartışılması fikrini kabul etmemektedir.”

“GREV MEMURUN HAKK”
Grev hakkı ile iş güvencesinin bir arada olamayacağı düşüncesinin, grev yapan çalışanların işten çıkarılabilmelerinin sağlanmasına yönelik bir tehdidi barındırdığını anlatan Kurşunoğlu,
“Grev, çalışanların haklarının korunması ve ilerletilmesi amacıyla başvurduğu bir araç iken; grev yapan çalışanın bu nedenle işten çıkarılması kanunlara aykırıdır. Dolayısı ile grev hakkı ve iş güvencesi arasında bir çelişki yoktur. Kanun koyucu, grev yapan çalışanın iş güvencesini sağlamıştır. Kanunlarımıza göre memurluk bir meslek olarak kabul edilmiştir. Memurluk güvencesi ise kamu adına hizmet üretenlere, kamu hizmetinin bir gereği olarak sağlanmış bir haktır. Memur tanımı, iş güvencesini de içinde barındıran bir kavramdır. İş güvencesini yok etmek, memuru yok etmek demektir” diye konuştu.

“SİYASİ İRADE GERÇEĞİ GÖRMEK İSTEMİYOR”
Ne memurlara tanınacak sendikal hakların toplu sözleşme ve grev hakkından soyutlanmasının, ne de sendikal hakları kullananların iş güvencesinden mahrum bırakılmalarının söz konusu olamayacağını dile getiren Kurşunoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Ne yazık ki siyasi irade bu gerçeği görmezden gelerek, memurları toplu sözleşme ve grev hakkı üzerinden kısır bir tartışma ortamına çekmek ve memurluk güvencesini kaldırmak için toplu sözleşme ve grev hakkı kozunu kullanmak istemektedir. Oysa TEKEL işçileri, 56 gündür iş güvencesi için direnmektedir. Emekçiler bu uğurda açlık grevine gitmekte, ölümü bile göze almakta, canlarını ortaya koymaktadır. Siyasi irade ise çalışanların iş güvencesini yok etmek için her türlü kirli oyunu sahnelemektedir. Bu zihniyetin en büyük arzusu kanunlarla memurlara tanınmış olan güvenceleri de kaldırarak, istediği gibi yönlendirebildiği, güvencesiz, güvensiz ve iktidar uşağı bir memur kitlesi oluşturmaktır. Bu amaçla anayasa değişikliği konusunda başarılı olamamışlardır.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı