BASIN BAYRAMINDA YÖNETİCİLERDEN GAZETECİLİK DERSİ!

Bundan tam 102 yıl önce, 24 Temmuz 1908’de, Türk basınından sansür kaldırıldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından 1946’da, ilk sansürsüz gazetenin basıldığı 24 Temmuz günü, Basın Bayramı ilan edildi. Bu nedenle her yıl 24 Temmuz’da kutlanan Basın Bayramı için DGC Başkanı Öztürk’ün yanı sıra çeşitli isimler de birer yazılı açıklama ile önemli günü değerlendirdi;

DGC Başkanı Öztürk kutladı
24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle bir açıklama yayınlanan Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bülent Öztürk, tüm basın mensuplarının bayramını kutladı. Öztürk, “Saydam bir yönetimin ve demokratik sistemin temel koşullarından biri iletişim özgürlüğüdür. İletişimin en güçlü kanallarından olan basın, toplumun gerçekleri öğrenmesi ve düşüncelerini duyurmasının etkili bir aracıdır. Basın, demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biridir. Dünyanın dört bir yanında yaşanan çeşitli olaylar, gelişmeler ve yenilikler hakkında halkın bilgi almasını sağlayan, yani bilgi alma hakkımızın en önemli basamağını oluşturan kişiler basın çalışanlarıdır. Halkın bilgi edinme hakkının kullanılması için günün her saatinde, mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir özveri ile çalışan, kamuoyunun aydınlatılması görevini, tarafsız ve doğrunun yanında yer alarak gerçekleştiren basın çalışanlarıdır. Bu duygu ve düşüncelerle biz de Denizli Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak, siz değerli meslektaşlarımızın Basın Bayramı’nı kutluyoruz” dedi.

“Basının kendi içinde de denetim yapabilmesi gerekir”
Vali Yavuz Erkmen de yayınladığı bir mesajlar, basın çalışanlarının bayramını kutladı. Vali Erkmen mesajında, “Toplumların düşünce ve haber alma özgürlüğünün dolayısıyla demokratikleşme düzeyinin en belirgin simgesi basın yayın kuruluşlarının işleyişidir. Bu kapsamda basın yayın kuruluşları dünya ve ülke gerçeklerinin öğrenilmesi, yönetimin dolaylı yönden denetlenmesi için önemli bir kamu görevi üstlenmektedir. Demokrasinin benimsendiği, kurumlarla bireyler arasında doğru ve düzenli veri akışının sağlandığı toplumlarda basın, karşıt görüşlere de yer vermek suretiyle demokrasinin sürekliliği için temel oluşturmaktadır. Demokrasilerde çok seslilik ilkesinin işletilmesi ve basın özgürlüğünün korunması için yasal düzenlemeler yeterli olmamakta aynı zamanda basın sektörünün kendi içinde denetim yapabilmesi de gerekmektedir. Bu doğrultuda, halkın haber alma hakkını kullanması ve kamuoyu oluşturulmasında etkin rol oynayan basın kuruluşlarının, görevlerini yerine getirirken; meslek ilkelerini ve etiğini gözetmesi, dünyanın en zengin dillerinden biri olan Türkçe’nin kullanılmasına ve korunmasına önem vermesi ve kişilik haklarına, kişilik değerlerine, özel yaşama, gizlilik alanına saygı göstermesi son derece önemlidir. Vizyon Kent: Denizli hedefine katkılarından dolayı tüm basın mensuplarımızı kutluyor, sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum” dedi.

“Basının topluma karşı ciddi yükümlülükleri var”
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci de yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi: “Basın yayın kuruluşları toplumumuzun haber alma ihtiyacını karşılamaları açısından son derece önemli kurumlarımızdır. Bu kurumları ayakta tutan ve onların işlevlerini yerine getirmesini sağlayan basın-yayın çalışanları ise bu kurumların isimsiz kahramanlarıdır. Basın-yayın kuruluşları her anlamda (ekonomik, siyasi vb) bağımsız ve özgür olmadıkları, haberleri yorum katmadan, olduğu gibi ve tarafsız olarak halka aktarmadıkları sürece toplumumuza karşı olan görevlerini tam ve sağlıklı olarak yapmış sayılmazlar. İşte bu nedenle basınımızın topluma karşı ciddi yükümlülükleri vardır. Tarihin her dönemindeki bu sorumluluk, içinden geçmekte olduğumuz süreçte daha fazla önem arz etmektedir. Denizli Belediyesi olarak bu bilinçle basın yayın kuruluşlarımızın ve onların çalışanlarının kutsal bir görevi icra ettiklerini düşünüyoruz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da başta ‘Denizli Gazeteciler Cemiyeti’ olmak üzere tüm basın yayın kuruluşlarımıza ve çalışanlarına her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtiyor, basın yayın kuruluşları ve basın çalışanlarının, 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutluyor, çalışmalarında başarı ve kolaylıklar diliyorum” dedi.

“Basın, milletin ortak sesidir”
Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, tüm basın mensuplarının bayramını kutladı. Özer, yayınladığı mesajda, “Yerel ve ulusal basının önemi tarihimize dayanmaktadır. Kurtuluş Savaşı sırasında dönemin yerel gazeteleri mücadelenin başarıya ulaşmasında önemli bir görev üstlenmişlerdir. O günden bu güne yaşanan deneyimler, edinilen bilgiler basının işlevleri açısından ne denli gerekli bir araç olduğunu ortaya koymaktadır. Basınımız tarihimizde olduğu gibi gerek yazılı gerek görsel olmak üzere bizlere de ışık kaynağı olmaktadır. Demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı konumundaki basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında gelmektedir. Artık her insanın bilgiye ulaşma, doğruları öğrenebilme ve kendi fikirlerini ifade edebilme özgürlüğünün en temel hak olduğu görüşü, modern dünyada tartışmasız kabul görmektedir. Bu bağlamda toplumu bilgilendiren ve topluma değer katan, insani ve ahlaki değerlere önem veren basınımız, milletimizin ortak sesidir. Biz de Denizli Ticaret Odası olarak yaptığımız yenilikleri, çalışmaları, etkinliklerimizi değerli basınımız sayesinde toplumumuza objektif bir şekilde yansıtmaktayız. Basınımız, vatanın bölünmez bütünlüğüne bağlı olarak, Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmada öncü rol oynamaktadır. Bu bağlamda ilimizdeki ve tüm basın-yayın kuruluşlarında çalışan basın mensuplarımızın Basın Bayramı’nı kutluyor ve meslek hayatlarında başarılar diliyorum” dedi.

NEDEN 24 TEMMUZ?
1908’in yaz aylarıydı… 2. Abdülhamit için zor geçiyordu.. Selanik’ten yayılan ittihatçı isyanını ne Şemsi Paşa bastırabilmişti ne Müşir Osman Paşa. Binbaşı Enver Bey ve adamları dağlardaydı. Ayaklanmanın 40. gününde Abdülhamit geri adım attı. Bir başka açıdan da ileriye doğru atılmış bir adımdı bu: 24 Temmuz 1908’de 2. Meşrutiyet ilan edildi. Osmanlı Matbuat Cemiyeti adıyla örgütlenmiş gazetecilerin büyük bölümü meşrutiyeti sevinçle karşıladılar. Sansürün karşısına dikilebileceklerdi artık. 1876’dan kalma sansür kararnamesini uygulatmayacaklardı. Yani sansür memurları yayından önce gazeteleri kontrol edemeyecekti. Meşrutiyetin ilan edildiği günün gecesinde İkdam Gazetesi’nin sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah Gazetesi Sahibi Mihran Efendiler, gazete provalarını görmek için gelen sansür memurlarını aynı sözlerle geri çevirdiler: ‘Gazeteler hürdür, sansür yasaktır’. 25 Temmuz 1908 sabahı dağıtılan gazeteler farklıydı artık. Uzun yılların ardından ilk kez sansür memurlarının değil gazetecilerin tercihlerine göre basılmışlardı. Özgürce yayımlanan gazetelere halkın ilgisi de büyük oldu. Bazı gazeteler satışlarını 2 binlerden 5 binler düzeyine çıkardı. Fiyatı 10 kuruş olan İkdam, karaborsada yarım liraya kadar alıcı bulabildi. Bir ay içinde 200 yeni gazete için yayın hakkı alındı. 24 Temmuz bir anlamda gerçek gazeteciliğin patlama yaptığı gündü. Bu nedenle 24 Temmuz Cumhuriyet Dönemi’nde Türk basınından sansürün kaldırılması ve basın bayramı olarak ilan edildi. O günden bu yana 24 Temmuzlar Basın Bayramı olarak kutlanıyor.