REKLAMI GEÇ

550 tane değil, 81 tane değil, 1 tane seçeceğiz!!!

19 Haziran 2014 Perşembe

Cumhurbaşkanı seçeceğiz.

Parti genel başkanı değil
Parti meclisi değil
MYK değil
Milletvekili değil
Belediye başkanı değil
Bakan değil, başbakan hiç değil…

Cumhurbaşkanı seçeceğiz ve toplumun %100’ünü temsil edecek o kişi…

Türk’ü
Kürt’ü
Zaza’yı
Arap’ı
Azeri’yi
Çerkez’i
Laz’ı…
Ermeni’yi
Alevi’yi
Sünni’yi
Şafi’yi
Hanbeli’yi
Süryani’yi
Yahudi’yi
Caferi’yi…
Fellahı
Yörüğü
Romanı
Gakkoşu
Dadaşı
Şoparı
Çingeneyi…
Egelisini
Trakyalısını
Doğulusunu
Karadenizlisini…
Akdenizlisini…

Herkesi temsil edecek ama herkesi ve hakkaniyetle, demokrasiyle, hukukla, güvenle, hoşgörü ile…

Bir baba şefkatiyle, bir başkomutan cesaretiyle…

Bu iş politika değil, bu iş siyaset değil, bu iş siyasi entrika değil, bu iş parti işi değil, bu iş örgüt işi değil…

Bu iş politburo işi değil, bu iş particilik işi değil, bu iş parti içinde fırsattan istifade karışıklık yaratma, muhalefet yapma işi değil…

Bu aday parti adayı değil, bu aday siyasi kimlikli değil, bu aday politize birisi değil, bu aday taraf değil, bu aday politikacı değil, bu aday rantçı değil, ihaleci değil, akçeli işlere meraklı değil…

Bu aday bölücü değil, kutuplaştırıcı değil, mezhepçi değil…

Bu aday kupon arsa takipçisi değil, bu aday 100.000.000$’dan 1$ havale masrafı düşülmüş halde oğlunun vakfına bağış Kabul eden biri değil, bu aday paraları sıfırlamada tecrübeli değil…

Bu aday AloFatihçi değil, basın patronlarını sopayla korkutan biri değil, yandaş candaş gazetecilerle oturup kalkan biri değil…

Bu aday sinirlendiğinde bakanından vatandaşına kadar önüne geleni tokatlayan biri değil…

300 kişi maden kazasında öldüğünde, teknolojisiyle her şeyiyle 1907 Amerikası’ndan, 1879 İngiltere’sinden örnekler verip ölümleri işin fıtratına bağlayacak kadar vatandaşıyla dalga geçecek birisi değil…

Bu aday AVMci değil, residenceci değil…

Bu aday kavgacı değil, kinci değil…

Peki kim bu aday?

Çağdaş batı dünyasının ve de tüm İslam dünyasının çok yakından tanıdığı, yani dünyanın tanıdığı birisi…
Türkiye’nin yurt dışındaki en etkin isimlerinden birisi…

Dört yabancı dil bilen

Onlarca kitap yayınlamış birisi…
İslam dünyasını çağdaş batı ile kaynaştırma ve islamofobiye karşı mücadele gibi ulvi bir insanlık görevini 10 sene boyunca başarıyla ifa etmiş birisi…

Bozok Üniversitesi’ne onbinden fazla kitap, hat ve el yazmasını bağışlamış birisi…

Türk Bilim Tarihi profesörü

Osmanlı kültürü ve edebiyatı alanında uzman

Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi (2000 – Ahmet Necdet Sezer verdi) ve KKTC Devlet Nişanı sahibi (2013) ve daha nice devletten madalya ve nişan almış birisi…

Dünyanın doğusundan batısına 21 tane yüksek itibarlı üniversitesinden fahri doktora almış bir bilim insanı

Laik, çağdaş ve democrat dünyanın yüksek itibarlı bir üyesi

Türkiye gibi çok renkli bir toplumu hem doğu, hem arap, hem ortadoğu, hem asya hem de batı dünyasında hoşgörü ve humanist değerler çerçevesinde başarıyla temsil edebilecek yapıda birisi…

Diplomasi tecrübesi had sahfada olan birisi…

Evet, böyle birisi olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu dün cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterildi.

Kim tarafından?

Türkiye’de %45’lik oy potansiyeline sahip iki köklü siyasi kurum tarafından…

Bu topluma cumhurbaşkanlığı için gösterilebilecek en iyi adaylardan birisini gösteriler.

Ve toplum için bu adayı gösterdiler, kendi partileri için değil…

Siyasi ikbal için değil

Partilerinin çıkarı için değil

Barış, huzur ve toplumsal hoşgörü için gösterdiler…

Kızanlar oldu mu?

Olmaz mı!

Özellikle CHP’li bir kısım seçmen küpe bindi. Ama o küpten inmek bu milletin yararınadır.

Çünkü bu aday partilerinin adayı değil.

Çünkü Ekmeleddin İhsanoğlu’nu tanımadan bilmeden ona yönelik söylenen yalan yanlış bilgiler toplumun kendi bacağına sıktığı bir kurşundur.

Çünkü O’nun, islamcı, antilaik, dinci, AKP’ye yakın görüşlü olduğu falan gibi atmasyon bilgilerin ne kadar yanlış ve komik olduğu ilerleyen günlerde daha iyi anlaşılacak.

Çünkü O’nu Recep Tayyip Erdoğan ile aynı kefeye koyanların yalan ve yanlış argümanlarının fosluğu ortaya çıkmaya başladı bile.*

Çünkü bu aday siyaset dünyasına adım atmaya hazırlanan bir aday değil.

Çünkü Kılıçdaroğlu siyasi kimliğe sahip ve partili bir adayı önermeyeceklerini kaç kereler söylemişti.

Çünkü bu adayı değerlendirirken kimse CHP’li MHP’li AKP’li BBP’li SP’li DSP’li BDP’li HDP’li pencereden bakmamalı.Toplum penceresinden democratça bakmalı!

Çatı aday da bu zaten, anlamı bu!

Kimse artık Recep Tayyip Erdoğan haricinde partili, politize ve ayrıştırıcı bir aday beklememeli…

Çünkü artık kimse cumhurbaşkanı adayında solculuk, sağcılık, antiemperyalistçilik, aşırı milliyetçilik, batıcılık, sosyalistlik, muhafazakarlık, devrimcilik vs gibi kavramların birisini veya birkaçını ağır bastırmaya ve adayı bir alanda sekterleştirmeye çalışmamalı.

Kimse, adayın demokrat, laik, hukuka ve toplumun tümünün manevi değerlerine saygılı bir hoşgörü insanı olmasından daha büyük bir ortak payda oluşturma macerasına girişmemeli.

Türk Milleti, bağrından çıkardığı bu bilim insanı evladını tanımıyorsa da artık iyi tanımalı ve destek olmalı…

Açık seçik fikrim de zikrim de bu…

Ben de bu vesile ile kendimi izah edeyim; ne solcuyum ne sağcı ne antiemperyalistim ne emperyalist, ne cemaatçiyim ne devrimci ne de tarikatçı, ne darbeciyim ne de ileri demokrasici…

Sadece ve sadece demokrat olmaya çalışan ve çağdaş dünya değerlerine, hukuka, ifade ve özgürlüğüne, laikliğe bağlı dürüst siyaset yanlısı birisiyim. Bu ifadelerden sonra “niye kendini anlatırken Atatürkçüyüm demiyorsun diyenleri duyar gibiyim.

Cevabı da belli; sonuna kadar Atatürkçü olduğum için Atatürkçüyüm demiyorum zaten çünkü Atatürk bize Atatürkçülüğü miras bırakmadı, aklı ve bilimi miras bıraktı. Tabi bu sözler anlayana…

Özetle;

10 Ağustos’ta 550 partili milletvekili seçmeyeceğimiz için

10 Ağustos’ta 81 tane partili belediye başkanı seçmeyeceğimiz için

10 ağustos’ta partili bakanlar ve partili bir başbakan seçmeyeceğimiz için

10 Ağustos’ta PARTİSİZ BİR CUMHURBAŞKANI seçiyoruz!

Ve bence bu ülke artık huzuru ve demokrasiyi hak ediyor

*Uğur Mumcu’nun Rabıta kitabındaki  tek satırlık bir bilgide O’nun Fethullah Gülen’in ta 1973’te kurduğu bir derneğin kurucuları arasında yeralmasını sosyal medyada paylaşıp O’nu bu yolla islamcı ve şeriatçı gibi göstermeye tevessül etme çalışmalarını Uğur Mumcu sağ olsa ve görse “siz 2014 yılında böyle bir Türkiye siyasetinde nelerle uğraşıyorsunuz” derdi sanırım.  Ayrıca İhsanoğlu’nun babasının Mısır’a Mehmet Akif Ersoy’la gidişinden başlayıp da babasının islamcılığından girip Atatürk düşmanlığından bol keseden sallayarak bahseden insanlara ise daha da fazla hayret ediyorum. Bu gibi bakış açılarına sahip insanların, küçük Mustafa’yı illa Kaymak Hafız’ın okuluna gönderip dini eğitim alması ısrarından dolayı Zübeyde Hanım’ı da dinci ve şeriatçı gösterip sonrasında Atatürk’ü de Atatürk düşmanı olarak lanse edebilecekleri günleri bekler oldum.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Sadik Emre Çaputçu   -  Bağlantı 25 Haziran 2014, 10:55

Ayrıca CHP’nin karşısında %75 var, nasıl bu aday %100’ü temsil eder demişsiniz. Siz gazete haber falan okumuyor musunuz? Sizin dünyadan haberiniz yok mu? Varsa yoksa herşey AKP mi? İhsanoğlu CHP ve MHP’nin halka sunduğu aday. Sırf bu iki parti %45 eder. Ayrıca bu adaya destek veren BBP ve DP gibi partiler var. Ayrıca İhsanoğlu’nun ismi 2009 yılında AKP’nin muhtemel CB aday alternatifleri arasında yazılıp çizilmişti. Siz Türkiye’yi ve gündemi daha iyi takip edin bence…

Sadık Emre Çaputçu   -  Bağlantı 24 Haziran 2014, 12:26

Muzaffer Bey, AKP’nin oyu %45 olursa karşısında kutuplaştırdığı %55’lik bir toplum var demektir. Kürtlerle de arasının can ciğer kuzu sarması olduğunu söyleyemeyiz. Sonuçta zaten başbakana tahammülü artık sıfıra inmiş ve %40-45 bandında CHP ve MHP seçmeni var. Siz %55’i CHP olarak algıladınız, ben geriye kalan muhalefet olarak belirttim onu. Algılamanız biraz zayıf sanırım.
Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyismini doğru yazabildiğiniz gün tekrar beklerim. “Kılıçtar oğlu” şeklinde kelimeyi ayrı yazanı da ilk defa görüyorum…

muzaffer ordu   -  Bağlantı 22 Haziran 2014, 22:02

ya nasıl bir yorum tayyip in karşısında %55 var kılıçtar oğlunun karşısında %75 var onların gösterdiği aday nasıl % yüzü temsil eder sen kendin inandınmı bu söylediğine sayın çaputçu

dabancaliibrahim   -  Bağlantı 22 Haziran 2014, 00:37

kardesim siz bu yaziyi türk milletinemi yazdiniz o millet artik yok oldu sizi anlayan cok zor cikar

Sadık Emre Çaputçu   -  Bağlantı 20 Haziran 2014, 16:27

Muzaffer Bey tarafım tabi!
Demokrasi, laiklik, ifade ve basın özgürlüğü ve evrensel hukuk tarafındayım. O yüzden de Tayyip Erdoğan tarafında değilim. Bu kadar açık ve net! Siyaset dışından gelen ve bu kriterlere sözde değil özde sahip çıkan herkesi de desteklerim…

ANIL   -  Bağlantı 20 Haziran 2014, 09:39

O dediğiniz aday bize uymaz. Fazla kültürlü, fazla eğitimli, fazla dürüst, vs.vs… Bize deveye diken misali adaylar lazım.Onun için bize uymaz, toplum yapımıza ters.

muzaffer ordu   -  Bağlantı 20 Haziran 2014, 00:36

tayyip Erdoğan haricinde herkesi yazmışsın be kardeşim. eh senininde siyasi bir taraf olduğun açıkça belli objektif olmanı beklerdim

Ömer ÖZTÜRK   -  Bağlantı 19 Haziran 2014, 21:40

Aynen katılıyorum Emre Bey.

Sadık Emre Çaputçu   -  Bağlantı 19 Haziran 2014, 18:01

RTE bir politikacı ve icraatın başı. Cumhurbaşkanlığı makamı ise politik ve icraatçı bir makam değil, halkı temsil makamı ama %100’ünü. RTE maalesef halkın %45’ini temsil etti sadece ve kendine ters kutupta bir %55 yarattı. RTE’nin önceki referansları, katı islamcılığı, söylemleri vs karşılaştıracak olursak zaten ortaya çok farklı bir manzara çıkıyor. Davutoğlu’na gelince; ben onunla ve onun dış politikasıyla ilgili yorum bile yapmaya yormam kendimi. Bugün Telafer’de Türkler öldürülüyor ve olan bitenden haberimiz yok yayın yasakları yüzünden. Böyle bir durum sözün bittiği yer.

Sunay Can   -  Bağlantı 19 Haziran 2014, 15:52

Başkanım ; çok cilalı-parlatmalı bir yazı olmuş..
RTE ,Davutoğlu için de, en başlarda, bu tarz cilalı yazılar çok çıkmıştı ..Rte için: ılımlı,mazlum,demokrat v.s. Davutoğlu da çok eğitimli-donanımlı, evrensel bir değer denmişti..10 yıl sonra geldiğimiz yere bak..Stratejik derinliklerde boğulan Türkiye ‘yiz..

Necati.   -  Bağlantı 19 Haziran 2014, 13:18

Sayın , Emre Sadık ÇAPUTÇU Bey; Teşekkürler…Gayet net gayet mükemmel bir yorum, elinize yüreğinize sağlık.Saygılarımla.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı