REKLAMI GEÇ

CHP ARTIK ANLAMALI, ARTIK DEĞİŞMELİ-1

16 Haziran 2011 Perşembe

Seçim gecesi Sayın Kılıçdaroğlu konuşmasında 3.5 milyon yeni oydaş kazandık dedi ve vekil sayısını arttıran tek partiyiz diye ekledi. Bu sözün arkasında parti örgütünde moralin ve motivasyonun bozulmamasını sağlama amacı olduğunu düşündüm. Geçmişte Demirel ve Baykal’dan her seçim sonrası net başarısızlıklara rağmen başarılı olunduğu mesajı gelmesi seçmenin sinirlerini bozardı. Kılıçdaroğlu’da bu şekilde yapmamalıydı kanımca. Onu halk açık sözlü ve yürekli olarak tanıdı ve öyle biliyor dolayısıyla o kürsüde Türk Milleti’ne “hedefimize ulaşamadık ama doğrularımızla yanlışlarımızla kısa sürede belli bir noktaya geldik ve gerekli değerlendirmeleri yapıp önümüzdeki seçimde iktidar olmak için daha çok çalışacağız” dese daha büyük beğeni toplardı. Sonuçta CHP’li olsun olmasın kimse yılların Baykal zihniyetiyle yorulmuş ve hantallaşmış CHP’sinde altı aylık bir yönetimin, oyları %35’li noktalara taşıması gerektiğini düşünecek kadar vicdansız ve mantıksız değil, malum muhalifler hariç tabi.

Bu bağlamda parti içi yükselen sesler Kılıçdaroğlu için bir fırsat olmalı ve liderliğini daha da sağlamlaştırmak için yıllardır CHP’yi bir seçim yenilgisinden bir diğerine taşıyan bu hizipçilerin sesini iyice kısmalıdır. Bunun içinde en gerekli şey örgütten bu zihniyetin kazınmasıdır. CHP artık içe dönük mücadeleye bir son vermeli ve gerçekten dışa dönük cephe mücadelesini başlatmalıdır.

Yeni CHP’nin oluşması ve yeni zihniyetin içselleştirilip sindirilmesi kolay olmayacak, zaman alacak. CHP Türkiye’nin en köklü siyasi kurumu ve 88 yıllık geçmişinin olumlu veya olumsuz, doğru veya yanlış tüm yükünü taşımakla mükelleftir. Ancak modern Türkiye’yi kuran parti, bugün vizyon olarak Atatürk’ün akılcı çağdaşlaşma ve akılcı politik vizyonuna sahip değildir. Kılıçdaroğlu’nun esas görevi bu vizyonu yaratmaktır.

Seçimin Rakamlarla Kısa Bir Analizi

Seçim sonuçlarının bence en gerçekçi matematiksel tahliline göz atalım. Rakamları küsuratları yuvarlayarak yazıyorum:

2007 Genel Seçimi geçerli oy sayısı: 35 Milyon
2011 Genel Seçimi geçerli oy sayısı: 43 Milyon
Artış: %23

2007’de CHP’nin oyu: 7.3 Milyon
2007’de seçime giripte 2011’de seçime girmeyen dolayısıyla oyların CHP’ye belirtilen oranlarda kaymasını makul karşılamamız gereken partiler ve oy rakamları:

Demokrat Parti: 2007 Genel Seçimiyle 2011 Genel Seçimi arasında 1,6 milyon oy kaybeti. Bu rakamın %25’i genel seçim sonucunda olduğu gibi CHP’ye gitsin, rakam 400bin.

Genç Parti: 2007’de 1 milyon oy aldı. 2011’de GP yok dolayısıyla bu oyların büyük bölümünün CHP’nin kuvvetli olduğu bölgelerden alındığını (malum özellikle İzmir) düşünürsek bu rakamın %40’ını CHP’ye kaydırabiliriz, rakam 400bin.

Toplam: 7.3 Milyon + 400 bin + 400 bin = 8.10 milyon oy demek.

Şimdi bunu geçerli oy sayısındaki (seçmen sayısı değil dikkat) artış oranıyla çarpalım yani %23 büyütelim. Çıkan oy 9.96 milyon.

Gerçekte 3.5 Milyon Yeni Oydaş Yok!

12 Haziran’da CHP’nin aldığı oy 11.15 Milyon. Aradaki fark kabaca 1,2 milyon yani 3.5 MİLYON YENİ OYDAŞ YOK ASLINDA, en azından reel bakış açısıyla yok. Bu rakamların bilincinde olmak gerekli…
Bu arada benzer çalışmayı AKP için yaparsak yani DP’den ve GP’den aynı mantıkla oranları belirleyip oyları kaydırırsak ve geçerli oy sayısındaki büyümeyi eklersek AKP’de reel anlamda yeni oy kazancı yok denebilir. Sonuçta AKP’ye buralardan kayan oylara karşılık özellikle kürt kökenli bağımsızlara karşı kaybettiği oylar birbirini tamamlıyor gibi ama buna rağmen AKP açısında bu bile çok büyük bir başarı çünkü AKP stratejik olarak çok doğru bir seçim politikasıyla ağırlığını CHP’nin kalelerine verdi ve başarıyı da sağladı. Güneydoğu bölgesinde zaten düşüş bekleyen AKP en ağır silahlarını batıya yani kıyılara yöneltti ve o cepheyi yardı. AKP’yi bu seçim başarısından dolayı tebrik etmek gereklidir.

Sonuç itibariyle CHP’nin altı aylık YENİ CHP sürecinden sadece %10’luk bir büyümeyle çıktığını görüyoruz. Sadece 1 milyon yeni seçmen! Demek ki Yeni CHP derken zihniyetin artık kökten değişmesinin zamanı geldi ve geçiyor.

Kılıçdaroğlu’na Destek Sürmeli

Son olarak belirtmek isterim ki artış az bile olsa Kılıçdaroğlu yönetiminin istifasını gerektirecek bir durum elbette söz konusu olamaz. CHP’liler yeni bir vizyon inşa edilirken altı aylık Kılıçdaroğlu Yönetimi’ne destek vermelidir.

Bir sonraki yazımda Yeni CHP konusunu daha detaylı analiz edeceğim.

Herkese başarılı ve sağlıklı günler dilerim…

SADIK EMRE ÇAPUTÇU

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı