Yeni Yılın Yeni Kavramı Yeni Türkiye Mi acaba???

Kavram kelimesi nesnelerle, olgularla ilgili beyinde yerleşmiş bir anlayış, bir algıdır. 

Kavramın kavram olarak bellenmesi için genel anlamda bir kabul gerekir. O yüzden bir kavram yaratmak bilimsel bir şeydir. Bilimsel olduğu için de reddi pek mümkün olmaz.

Bir de bazı siyasi kavramlar vardır. Siyaset gibi genel uzlaşının zaten zor olduğu bir düzlemde yeni kavramlar türetmek de ziyadesiyle çok zordur. Zaten bu başarılırsa tarihe geçer, tarihe kazınır. Mesela Atatürk’ün kurduğu laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti gibi. Bu cumhuriyet artık kavramsal olarak genel kesimde kabul görmüştür ve medeniyet tarihinde yerini almıştır.

Fakat siyasetin popülizm altında basitleştiği, avamlaştığı ve kalitesizleştiği dünyada bazen ortalık kavram çöplüğüne de döner.

Mesela muhalefette bir ara Yeni CHP diye bir şeyler dillendi ve tabi ki tutmadı. Çünkü zaten çok köklü ve tarihi geçmişi eski olan CHP’nin, isminin veya imajının başına “Yeni” ifadesini takmak ve bunu kitlelere alıştırmak kolay değil hatta imkansız hatta da mantıksız. Çünkü CHP CHP’dir ve tarihe böyle geçmiştir.

Bunu Y-CHP diye kavramlaştırmaya çalışmak da tutmaz.

Bunun gibi fos bir kavram saçmalığını da son zamanlarda AKP yarattı.

Yeni Türkiye…

Hatta neredeyse yurtdışında -New Zeland misali- New Turkey gibi tanınacağız.

Sanki Hollandalılar’ın yeni kıta Amerika’da yerleştikleri şehre New Amsterdam demesi ve bu şehri İngilizler aldıktan sonra da şehre New York demesi gibi bir şey mi bu?

Başka bir coğrafyada yeni bir Türkiye mi keşfettiniz sayın AKP yöneticileri?

Türk Milleti’nin geneli, Yeni Türkiye diye bir kavramı benimsedi mi yoksa sadece sizler kendiniz çalıp kendiniz mi oynuyorsunuz?

Koca ülkenin isminin başına “yeni” ifadesini ekleyince kavramsal olarak insanlığa, demokrasiye, hukuka ve dürüst siyasete yelken mi açtık?

Bu yüzden mi 16 yaşında çocuğu tutuklayıp 14 yaşında bir deri bir kemik can vermiş bir yavrucağın anacığını yuhalattınız?

Bu yüzden mi makul olarak şüpheliyiz?

Bu yüzden mi paralar sıfırlandı da hanedan ailesinin vakfına milyarlık bağışlar yağdı?

Bu yüzden mi saraylarda 1.000tl’lik bardaklarla içilen sulara trilyonluk Mercedes’e binen Diyanet İşleri Başkanı bir şey diyemiyor?

Bu yüzden mi eskinin kudretli Tüsiad’ı 28 Şubat bahanesiyle hala tokat yerken bugünün kudretli iktidarın gözbebeği derneği olan Müsiad ne yolsuzluklarla ne de demokrasiyle ilgili ağzını açmıyor?

Bu yüzden mi Yeni Türkiye demek kavga, intikam, öc alma demek?

Yeni Türkiye kavramı yüzünden mi bu toplum bilinçaltında kalmış tüm acıları yüzünden kavga peşinde koşuyor?

Bilinçaltı denen şey yüzünden mi bugünün iktidarı ve kudretlileri geleceğe birlik beraberlik içinde bakmak yerine geçmişin kavgalarını hep hatırlatıp öc almayı hatta hukuk dışına çıkmayı meşrulaştırmaya çalışıyor?

Yeni Türkiye denen şey bir intikam süreci mi?

Görünüşe göre öyle maalesef. O zaman size dostane ve naçizane bir tavsiye;

Bu kafayla, bu antidemokratik ve empatisiz mantıkla, bu uzlaşısız ve gerginlikten beslenen siyasetle hiçbir şey yenilenmez.

Olsa olsa daha da köhner, daha da paslanır…