Denizlili tekstilci isyanda

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından, 23 Mayıs’ta yayımlanan tebliğ ile gümrük tarife pozisyonlu pamuk ipliği için yerli üreticilerin ithalatta korunma önlemi istediğini öğrenen Denizlili tekstilciler, ayaklandı. Ardı ardına açıklama yapan Denizlili tekstil sektörü temsilcileri, İthalatta Korunma Önlemleri Değerlendirme Kurulu’nun, iplik ithalatı konusunda soruşturma açılması ve 200 gün boyunca kilogram başına 1.03 dolar ek mali yükümlülük alınması yönündeki tavsiye kararına karşı sert açıklamalarda bulundu.

‘Karar istedikleri yönde çıkarsa,

fabrikaları kapatmak zorunda kalırız’

DETKİB Başkanı Raşit Güntaş, sunulan öneri doğrultusunda karar alınması durumunda, Denizlili tekstilcilerin fabrikalarını kapatmak zorunda kalacağını söyledi. İplik üreticilerinin isteğini bir dayatma olarak niteleyen Güntaş, “Bugün bu soruşturma, onların istediği şekilde sonuçlandığı takdirde, yarın ürettikleri ipliği satabilecek konfeksiyoncu, havlucu, bornozcu bulabilecekler mi çok merak ediyoruz. Yerli sanayinin korunması tabii ki zorunludur. Ama, yerli sanayinin sadece iplik üreticilerinden oluşmadığı, emek yoğun bir sektör olan ve gerek işsizliğin önlenmesinde çok önemli bir rol üstlenmiş olan, gerekse de ihracatta hala lokomotif sektörlerden biri olma özelliğini devam ettiren konfeksiyon sektörünün de korunması gerektiği göz önünde tutulmalıdır” dedi.

Demokles’in kılıcı benzetmesi

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ise iplik soruşturmasını, Demokles’in kılıcına benzetti. Alınan kararın, ilk etapta, özellikle yerli iplik üreticilerinin hayatta kalmasını sağlamak amacını güttüğü izlenimini doğursa da gerçeğin bundan çok farklı olduğunu dile getiren Keçeci, “Tekstil ve konfeksiyon sektörünün geri kalanı, bundan telafisi mümkün olmayan zararlar görecektir” diye konuştu.

‘Günü kurtarmaya dönük bir karar’

Anti damping soruşturması kararına tepki gösteren Keçeci, “Olgulara ve günü kurtarmaya dönük bir kararla karşı karşıyayız. Yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan aceleyle alınmıştır. İplik üreticilerinin dilek ve temennilerini yansıtmakta ve onların dertlerine çare bulmayı hedeflemektedir. Buna karşın koskoca bir sektörü göz ardı etmektedir” diye konuştu.

‘Mallarını satacak dokumacı

ve konfeksiyoncu bulamayacaklar’

Keçeci, “Yerli iplik üreticilerinin ithalattan zarar gördükleri ve rekabet edemedikleri herkesin malumudur. Ancak sıkıntıda olan yalnızca onlar değildir. Bir bütün olarak tekstil ve konfeksiyon sektörü ciddi sorunlarla yüz yüzedir. Uluslararası fiyatlardan girdi satın almak, bir nebze olsun sıkıntılarını hafifletmekte ve rekabetçi olmalarına bir ölçüde imkan tanımaktadır. Oysa bu karar, iplik gibi bir temel girdi maliyetini katlanılamaz boyutlara tırmandıracaktır. Belki yerli iplik üreticilerine birazcık olsun nefes aldıracak, ama sektörün geri kalanını ayakta duramaz duruma getirecektir. Bu da dönüp dolaşıp gene iplik üreticilerini vuracaktır. Kısa bir süre sonra yerli iplik üreticileri, mallarını satın alacak dokumacı ve konfeksiyoncu bulmakta zorlanacaklardır. İplikte anti damping soruşturması iplik üreticilerinin arzuladığı gibi sonuçlanırsa, sektörün geri kalanı artan girdi maliyetleri altında ezilecek, üretim yapamaz hale gelecektir” dedi.

Keçeci, “Kaş yapayım derken göz çıkarmak buna denmez de neye denir! Yapılması gereken açıktır: Sorunların gölgeleriyle uğraşmak yerine doğrudan kendileriyle mücadele edilmelidir. Tekstil ve konfeksiyon sektörü gerçekçi bir perspektifte ele alınmalı ve pamuk üretiminde başlayarak nihai üretime kadar bir bütün olarak kavranmalıdır. İşin özü yerli üreticimizi uluslararası rekabetten alı koyan anlamsız maliyetlerden kurtarmaktan geçmektedir” diye konuştu.

‘Konu, sektör temsilcileriyle birlikte tartışılmalı’

Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, tavsiye kararının Bakanlar Kurulu’nda onaylanarak kesinleşmesi durumunda, teşvik kapsamında dışında olan ve döviz kurunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle zaten zor durumunda olan Denizlili tekstilcinin rekabet gücünün büyük zarar göreceğini dile getirdi. İplik üreticilerini korumak için daha farklı önlemler alınması gerektiğini belirten Özer, konunun sektör temsilcileriyle masaya oturularak çözülebileceğini, ancak bu çözümün dış pazarlarda rekabet gücümüzü sekteye uğratmayacak bir dengeleme içinde olması gerektiğine dikkat çekti.

Göreve davet etti

DGC Basın Merkezi’nde, konuyla ilgili basın toplantısı yapan MÜSİAD Denizli Şubesi Başkan Yardımcısı Tekstil Komisyonu Başkanı Mustafa Karakaş da ek yükümlülük kararının alınması durumunda, sadece hammadde üreticisi konumundaki iplik üreticilerinin bu karardan yararlanacağını, iplikten mamül diğer branşların ise zarar göreceğini söyledi. Karakaş, iplikçilerin isteği yönünde alınacak bir kararın, fiyat rekabeti nedeniyle Türkiye’ye gelen taleplerin başka ülkelere yönelmesine sebep olacağını söyledi. Karakaş, uygulamadan kaçınılması için tüm tarafları göreve davet etti.