Ekonomide kırmızı çizgiye yaklaştık!

ART TV’de yayınlanan, Murat Acar ve Sedat Kurt’un hazırlayıp sunduğu ‘Tartışmasız’ Programı’nın bu haftaki konuğu, gerek yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Er-Bakır, gerekse de başkanı oldu Sanayi Odası ile Denizli ekonomisinin aktörlerinin başında gelen Müjdat Keçeci oldu. Yaklaşık bir buçuk saat boyunca Sedat Kurt ve Murat Acar’ın sorularını yanıtlayan Keçeci, gündeme ilişkin son derece çarpıcı açıklamalarda bulundu. Keçecinin gündeminde ise, düşük kur-yüksek faiz, büyüme hızındaki düşüş, markalaşmanın önemi ve 2008’de Denizli ekonomisini bekleyen unsurlar vardı.

‘2008, 2007’ye göre daha acımasız olacak’

Programın başında Sedat Kurt’un, ‘Bir yılı geride bıraktık. Denizli ekonomisi ve sanayisi ne durumda?’ sorusu üzerine bir değerlendirme yapan Keçeci, Denizli’nin ürettiğini ihraç eden bir il olması sebebiyle Türkiye’de yaşanan düşük kur krizinden ciddi anlamda etkilendiğini söyledi. Denizli’nin 10 seneden beri kendisini gösteren, ihracatta ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayan bir kent olduğuna vurgu yapan Keçeci, Denizli’nin bu yönüyle ihmal edilemez nitelikte bir konuma sahip olduğuna dikkat çekti. Fakat tüm bunlara rağmen ihracatın 2007 yılı içerisinde artış gösterdiğini de belirten Başkan Keçeci, “Özellikle de Avrupa ülkelerine yapılan satışlarda büyük bir artış var. Artık üreticimiz, düşük kur nedeniyle ABD yerine Avrupa’yı tercih ediyor. Fakat ihracattan elde ettiğimiz kazançta, sattığımız malı artırmanın büyük etkisi oldu. Asıl can alıcı nokta, satılan mal aynı kalırken, ülkemize daha çok para getirebilmektir. Kısacası 2007, Denizlili sanayici için zor bir yıl oldu ve dahası, bu zor dönemler halen devam etmektedir, edecektir de” diye konuştu. Yüksek faiz-düşük kur, işverenin çalışanları için ödediği yüzde 73’lük prim, enerji maliyetleri, teşvik ve istihdam maliyetleri gibi son derece önemli konuların hala bir çözüme kavuşturulamadığını ifade eden Keçeci, aynı sorunların, 2008’de de sanayicinin karşısına çıkacağını kaydetti.

‘AKP yalan söyledi’

AKP hükümeti, 2007 Seçimleri’nden önce, seçim propagandalarında istihdam üzerindeki vergi maliyetlerinin yüzde 5 oranında düşürüleceğini vaat etmişti. Bu konuyla ilgili AKP Hükümeti’nin hiçbir adım atmadığını dile getiren DSO Başkanı Keçeci, verilen vaatlerin sadece yeniden seçilebilmek için verildiğini, Denizlili sanayiciyi oyalamaktan başka bir işe yaramadığını da belirtti. Sözlerini sürdüren Keçeci, ‘2008’de, AKP’nin bu vaatlerini tutacağını düşünmüyorum. Faiz yine yüksek kalacak, kur yine düşük olacak. Ve IMF’nin isteği doğrultusunda Merkez Bankası, her istediğinde faiz indirimi yapamayacak. Yani elde kalan yine sıfır olacak. Bu yüzden yapabileceğimiz tek şey, kendi imkânlarımızla üretimi ve üretimin kalitesini artırmaktır” dedi.

Enerjide girdi maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan Denizlili sanayiciye bir darbe de, elektriğe, sanayi kullanımında yüzde 10 zam yapan hükümetten geldi. Programda, elektrik konusunu da ele alan Keçeci, elektriğin özelleştirilmesi gerektiğini savundu. 2005–2006 yıllarında elektrik üretimi ve tüketimi konusunda hiçbir fark olmadığını aktaran Keçeci, çözüm yolunun ise kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesi olduğunu söyledi. Keçeci, “Kayıp-kaçak oranı Denizli’de yüzde 8 iken, Doğu ve Güneydoğu’da yüzde 50–60 civarlarında seyrediyor. Bence eektrik özelleştirilmeli ve buradaki kayıp-kaçak oranı da düşürülmelidir. Ayrıca rüzgâr, su gibi alternatif enerji üretimi de gündeme gelmelidir. Ama bu da planlı bir çalışma gerektiriyor. Bir diğer önemli nokta da önümüzdeki günlerde sert bir kış yaşanması durumunda, Türkiye’nin Temmuz-Ağustos aylarında, bıçak sırtı bir dönemden zor çıkacağıdır” dedi.

‘Yanlış teşvik yasası,

yerli ve yabancı yatırımcıyı kaçırıyor’

Aylardır, uygulanan teşvik politikasının yanlış olduğunu söyleyenlerin başında gelen DSO Başkanı Müjdat Keçeci, bu yasa sonucunda Denizli’nin komşuları olan Uşak ve Afyonkarahisar’ın, Denizli için Çin tehdidinden daha büyük bir tehdit yaratacağını belirtti. Teşvikin, bölgesel ve sektörel olması gerektiğinin altını çizen Keçeci, “Teşvik Yasası’nın uygulandığı Denizli’ye komşu olan Uşak ve Afyonkarahisar gibi illerde, girdi maliyetleri daha az olduğundan birçok yatırımcı bu illere kaydı. Hatta yabancı yatırımcılar bile, artık Denizli’yi tercih etmez oldu. Uygulanan yanlış Teşvik Yasası, haksız bir rekabet ortamını doğurdu. Denizli’nin yanı sıra Kayseri ve Gaziantep de bu yasadan olumsuz etkilenen illerin başında geliyor” dedi.

Şehrimizin havaalanı sorununu da değinen Keçeci, aylardır Çardak’ta kurulan havaalanına karşı çıkanların başında geldiğini belirterek, artık yapılan yatırımın ardından geri dönüşünün olmayacağını söyledi. Çardak Havaalanı’nın hem kente çok uzak olduğunu hem de bölgedeki hava şartlarının uygun olmadığını söyleyen Başkan Keçeci, “Denizlili, THY’den artık bıktı. Özel hava yolu şirketlerinin Çardak’a gelmesi, bir nebze olsun adaleti sağlayacaktır. THY, istediği zaman seferleri iptal ediyor, istediği zaman fiyat tarifesini değiştiriyor. Ama özel hava yolu şirketleri geldiğinde bunların hiçbirini yapamayacak. Havayolu dışında da bizim devletten tek isteğimiz; tren yolu ve jeotermal konularının çözüme kavuşturulmasıdır” dedi.

Ayrıca Denizli’nin tanınma, tanıtılma, lobicilik sorunlarını da dile getiren Keçeci, tüm bunları gerçekleştirebilmenin yolunun da, ciddi maddi kaynaklardan geçtiğini aktardı. Keçeci, “Denizlispor, Denizli’yi tanıtmanın en güzel yollarından biridir. Ama ona bile sahip çıkamıyoruz” diye konuştu.

‘Markalaşmak şart’

Üretim alanında hizmet veren herkesin markalaşmak zorunda olduğunu belirten Başkan Keçeci, marka olan bir firmanın, aynı ürünü diğer firmalara göre daha kazançlı bir şekilde satabileceğinin altını çizdi. Keçeci, “Ama ne yazık ki Denizli’deki markalaşma çalışmaları tatmin edici değil. Şirketlerimiz de henüz KOBİ niteliğinde oldukları için böyle bir şansları bulunmuyor” ifadelerini kullandı. Ekonomideki büyüme hızının azalmasına da dikkat çeken Başkan Keçeci, Türkiye’deki büyüme hızının, yüzde 4-5 civarlarında seyrettiğini açıkladı. Keçeci, “Bir ülke, herhangi bir kaosa sürüklenmediği takdirde, büyüme hızı yüzde 7.5’in altında olmamalıdır. Zaten büyüme hızı yüzde 7,5’in altına düştüğünde ‘Red Line’ (Kırmızı Hat) dediğimiz sınırda değerlendiriliyor. Ve ne yazık ki ülkemiz, ‘Red Line’ın çok daha aşağılarına düşmüştür. CNBC-E’ye göre 2008’ortalama dolar kuru 1,27 YTL, Avro kuru ise ortalama 1,85 YTL civarlarında seyredecek. Kısacası, ekonomide pek fazla bir değişiklik olmayacak” diye konuştu.