REKLAMI GEÇ

MERMER KRİZİ

Akköy’deki 4 traverten mermer ocağı, jeotermal su havzasına zarar verdikleri gerekçesiyle kapatılmasına tepkiler günden güne yükseliyor. Mermerciler, kapatma kararının uygulanmasıyla 1 milyon dolar zarar ettiklerini öne sürdü uygulamanın ertelenmesini istedi.

/ DENİZLİHABER / 28 Haziran 2007 Perşembe, 00:00

Özel Çevre Koruma Kurumu’nun 1990 yılında aldığı karara aldırmayan mermer ocakları çalışmalarını 4 ay öncesine kadar sürdürdü. Kararla ilgili olarak kendilerine tebliğ gelmesine rağmen çalışmalarını sürdürdüklerini ve o yıllardaki yerel yönetimlerin konuya ılımlı yaklaşarak çalışmalarının devam etmesine izin verdiklerini, hatta ruhsatlarını yenilerken bu konuda herhangi bir engelleme ile karşılaşmadıklarını belirten mermer ocakları sahipleri, ocakların kapatılması nedeniyle mağdur olduklarını belirterek, kendilerine 3-5 yıl daha süre verilmesini istedi.

Geçtiğimiz gün Denizli’ye gelen MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer’in söz konusu bölgeyi ziyaret etmesinin ardından Ankara’da bir toplantı yapılarak, traverten ocakları ile ilgili bir görüşme yapıldı. Ancak toplantı henüz sonuca ulaşmadı.

‘Artık en son teknolojiyi kullanıyorlar’

Denizli Madenciler ve Mermerciler Derneği Başkanı Samet Gündüz, Özel Çevre Koruma Kurumu’nun, ocakların kapatılmasına ilişkin kararını, MTA’nın bölgede yaptığı çalışma ve bunun sonucunda hazırladığı rapora dayanarak aldığını belirtti. Gündüz, “MTA, bölgedeki sıcak suyun korunması için üst zonda hiçbir çalışma yapılmaması kararı aldı. ÖÇK da bu karara istinaden oradaki ocakların kapatılmasını istedi. O zamandan beri uygulanmayan karar şimdi uygulamaya konuldu ve ocaklar kapatıldı. MTA’nın 1994 yılında yaptığı çalışma sırasında, oradaki mermer ocaklarında üst zonda patlatma yapılarak traverten çıkartılıyordu. MTA da raporunu o zamanın şartlarına göre hazırladı. Şimdi ise dünyada kullanılan en son teknoloji olan tel kesme yöntemi ile ürünler ortaya çıkarılıyor ve bu da oradaki sıcak suya zarar vermiyor. Elmas tel sayesinde, bloklar peynir kalıbı gibi çıkarılıyor ve çevreye zarar engelleniyor.. MTA Genel Müdürü’ne ocaklarda telle kesme yapıldığını, dinamit patlatılmadığını anlattık ve raporlarını bu yönde değiştirmelerini istedik. Özel Çevre Koruma Kurumu, MTA’nın raporu değiştirmesi durumunda orada çalışma yapılmasına izin verebileceklerini söyledi.” dedi.

‘Karar, sadece bizim raporumuzla alınmadı’

MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer ise Özel Çevre Koruma Kurumu’nun, mermer ocaklarının kapatılmasına ilişkin kararı sadece MTA’nın raporuna dayanarak almadığını bu kararda tarımsal ve turistik etkenlerin de değerlendirildiğini söyledi.

‘Eşitlik ve ortak akılla çözmek gerekir’

Bekişoğlu Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Bekişoğlu, “Bu aslında, bir unsurun öbürüne tercih edilmesidir. Yani mermere, termal suyu tercih ediyorlar. Kimisi de oranın tarım arazisi olduğunu iddia ediyor. Ocakların kapatılması kararı 1994 yılında alındı. Ama o zaman patlatma yöntemini kullanıyorduk şimdi ise tel kesme yöntemini kullanıyoruz. Suyu etkileyecek bir çalışmamız yok. Bazı valiler ve yöre insanlarının sağduyulu tutumları ile bugüne kadar geldik. Ancak şimdi bize ‘Termale ağırlık vereceğiz, sen çek git’ diyorlar. Şimdi daha radikal bir tutum var. Burada sıcak suya zarar veriliyorsa, Kaklık’ta da soğuk suya, Sivas’taki mermerciler de oradaki suya zarar veriyordur. O zaman siz tüm traverten ocaklarını kapatmalısınız. Bu sorunu bir eşitlik ilkesi dahilinde çözmek lazım. Herkesin bir şeyler yapabileceği bir çözüm bulunması gerekir. Devlete saygılıyız. MTA ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün bize sahip çıkmasını istiyoruz.. Ocaklarımızın 4 aydır kapalı olması nedeniyle 1 milyon dolarlık zararımız var. İnsanları belli bir istikamete yavaş yavaş götürmek gerekir. Özel Çevre Koruma Kurumu, birinci derece korunacak alan olarak gördüyse oralardaki foseptik çukurunu dahi mühürlemesi gerekir. Devlet büyüklerimiz yanlışlığı anlayacak ve sektörü durdurucu kararlar almayacaktır. Ben umutluyum” dedi.

Zaman istiyorlar

Alimoğlu Mermer Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, 1966 yılından beri o bölgede ve Kaklık’ta çalışma yaptıklarını, Özel Çevre Koruma Kurumu’nun 1990’lı yıllarda aldığı kararın da kendilerine bildirildiğini söyledi. Bugüne kadar yerel idarenin, mermercilerin ekonomiye büyük katkı sağladığını göz önüne alarak ocakları kapatmadığını ifade eden Alimoğlu, “Kapatma kararının alınmasından beri bize tebligat yapılıyor ama bugüne kadar mahalli yöneticiler bizi idare etmiş. Yeni Valimiz kararı uygulamaya koydu. Bize 3-5 yıl müsaade edilse daha iyi olurdu. Kapatılmasına itirazımız bu kararın aniden uygulamaya konması. Bizim oradan çıkardığımız mermerle ilgili bir çok bağlantımız vardı. 1967’den beri biz orada ruhsatlı olarak çalışıyoruz. Oradaki tüm ocaklara biraz daha süre verseler en azından bugüne kadar yaptığımız iş bağlantılarımızı tamamlarız. Otellerin o bölgeye attığı çöpler daha tehlikeli. 365 gün çöpten duman çıkıyor. 60 senedir istihdam yaratmışız. Bugün büyüdük diye önümüzü kapatmanın anlamı yok.” diye konuştu.

‘Hukuka aykırı her yer kapatılır’

Vali Dr. Hasan Canpolat mermer ocakları ile ilgili kapatma kararının uygulanmasının tamamen hukuka dayalı bir durum olduğunu belirtti. Vali Canpolat, “Özel Çevre Koruma Kurumu’nun idareye yazdığı bir yazı var. Kurumun kararı kalkmadıkça, oradaki maden ocakları işletilemez. Özel Çevre Koruma Kurumu o bölgeye bir çivi bile çaktırmazken, siz kalkmış orda maden ocağı çalıştırıyorsunuz. Ocak işletilecek yer belli. Tüm mermer ocakları bitmiş de sadece orası mı kalmış. Geçmişte, alınan kararın uygulanmamış olması bizi ilgilendirmez. Bu hukuki bir durum. Hukuka aykırı olan her yer kapatılır” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı