REKLAMI GEÇ

Denizli Tabip Odası bildiriye de yaşanan baskıya da karşı

Denizli Tabip Odası bildiriye de yaşanan baskıya da karşı

“Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” tarafından yayınlanan “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildirinin yankıları sürüyor. Bildiride imzası bulunan akademisyenlere yönelik başlatılan soruşturma ile farklı bir boyut kazanan bildiri tartışmasına Denizli Tabip Odası da katıldı. Tabip Odası Yönetim Kurulu, akademisyenlerin bildiride yer alan görüşlerine katılmadıklarını, ancak düşünceleri nedeniyle akademisyenlerin uğradıkları baskının da yanlış olduğunu ifade etti.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 18 Ocak 2016 Pazartesi, 13:29

“Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin yayınladığı yayınlanan “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildirinin yankıları sürüyor. 1128 akademisyenin imzasını taşıyan bildiri ve ardından yaşananlara ilişkin bir değerlendirme de Denizli Tabip Odası’ndan geldi.

TERÖR ÖRGÜTÜNE KINAMA
Denizli Tabip Odası Yönetim Kurulu’nca yapılan açıklamada, PKK ve IŞİD terör örgütleri sert bir dille kınandı. PKK ve IŞİD terör örgütlerinin ülkemizde cirit attığını, şehirlerde bombaların patladığını, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden hemen her gün şehit haberlerinin geldiği bir dönemden geçildiği hatırlatıldığı açıklamada, “Ülkemizin dirliğini ve bütünlüğünü sağlamak için güvenlik güçlerimiz özellikle doğu ve güneydoğuda canlarını ortaya koyarak meşru bir vatan mücadelesi sürdürmektedirler. PKK terör örgütü ambulanslara, hastanelere, okullara saldırılar düzenleyerek, hendekler kazarak, yollara bomba yerleştirerek bölgede yaşayan halkımızın sağlık ve eğitim ihtiyaçlarına ulaşımını engellemekte, halkın can güvenliğini yaptıkları saldırılarla tehlikeye atmaktadırlar” denildi.

BİLDİRİYE KESİNLİKLE KATILMIYORUZ
Böyle bir dönemde 1128 akademisyen tarafından imzalanan bildiride, yaşanan olayların sorumlusu olan terör örgütlerinin görmezden gelindiğine dikkat çekilen açıklamada, “Yöre halkının yaşadığı sorunlar güvenlik güçlerimizin meşru vatan mücadelesine bağlanmaktadır. İçeriği itibariyle kesinlikle katılmadığımız bu bildiri sonrası yaşananlar ise hukukun üstünlüğünün olduğu ve özgür bir ülkede görülemeyecek uygulamalardır. Bu bildiriye imza atan akademisyenler hakkında eleştiri sınırları aşılmış, düşünceleri nedeniyle yargısız infaz edilerek terörist ilan edilmiş, hukuksuz gözaltılar ve görevden uzaklaştırmalar ile baskılara maruz kalmışlardır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün en üst düzeyde olması gereken üniversitelerde ise yönetimler akademisyenler üzerinde baskı yarışına girmişlerdir” ifadelerine yer verildi.

DÜŞÜNCELER ÖZGÜRCE İFADE EDİLEBİLMELİ
“Denizli Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak aynı fikirleri paylaşmasak dahi, herkesin olduğu gibi, akademisyenlerin de düşüncelerini özgürce ifade edebilme haklarının olduğuna inanıyoruz” denilen açıklamada, daha sonra şu görüşlere yer verildi:

“Düşünce özgürlüğü sadece aynı düşüncede olanlara verilen bir özgürlük değildir. Temel hak ve özgürlükler temelinde aynı düşünceye sahip olmayan insanların ifade özgürlükleri de güvence altında olmalıdır. Bugüne kadar teröre göz yumanlar veya alenen destek olanlar hakkında sürdürülmesi gereken hukuki süreç işletilmezken sadece ifadeleri nedeniyle akademisyenlere uygulanan baskı, terörün gerçek sorumlularını kamuoyundan saklamaktan başka bir amaç taşımamaktadır. Bu nedenle aralarında tabip odası üyelerinin de yer aldığı akademisyenlere uygulanan hukuk dışı baskılara son verilmesini talep ediyoruz.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı