REKLAMI GEÇ

AKP ve ÇOK EŞLİLİK

İslamiyet öncesi devirlerde bir mal gibi alınıp satılan kadınlar, cariyelik, kölelik müesseseleri ile gerçek hüviyetlerinden yoksun bir hayat sürüyorlardı. Kız çocukları Arap toplumlarında yüz karası olarak kabul ediliyor ve diri diri toprağa gömülüyordu. Kadınlar için o tarihler, “ölüm tek çare” denilen devirlerdi. İslamiyet ile birlikte kadına statü verildi. “Cennet anaların ayakları altındadır” diyen Hz. Peygamber (S.A.V), kadınlara dinimizin yüklediği iffet ve temizlik ilkelerini anlattı….

/ DENİZLİHABER / 11 Haziran 2011 Cumartesi, 16:07

İslamiyet öncesi devirlerde bir mal gibi alınıp satılan kadınlar, cariyelik, kölelik müesseseleri ile gerçek hüviyetlerinden yoksun bir hayat sürüyorlardı. Kız çocukları Arap toplumlarında yüz karası olarak kabul ediliyor ve diri diri toprağa gömülüyordu. Kadınlar için o tarihler, “ölüm tek çare” denilen devirlerdi.

İslamiyet ile birlikte kadına statü verildi. “Cennet anaların ayakları altındadır” diyen Hz. Peygamber (S.A.V), kadınlara dinimizin yüklediği iffet ve temizlik ilkelerini anlattı. Onların toplumun temel direği, ailenin devamının devam ettirilmesindeki rolleri anlatıldı.

Ne zaman savaşlarda şehit olan erkeklerin eşleri dul, çocukları yetim kaldı. Toplumda bozulmanın olmaması için varlıklı insanların bu dul kadınlarla evlenmesi, ama diğer eşine sorması, isterse “evlenmesi” zaruri kılındı.
İslam dinindeki 4 eşlilik bu esas üzerine kurulmuştur. Öyle durduğun yerde 4 kadınla evlenmek İslam’da yoktur. Hele hele Asr-ı Saadet sonrasında padişahların, yerel valilerin ve ağaların toplumda gözüne kestirdiği kadınları haremlerine dahil etmeleri asla asla yoktur. Bu hususta din adamlarının telkinleri bile söz konusu değildir.
Sadece zaruri şartlarda ortaya çıkan bazı olaylar, bu tür evlilikleri körüklemiştir.
Sonrasında da toplumdaki yozlaşmalar,evliliklerin bozulmaları, toplum yapısının bozulması ile köhne bir aile yapısı süregelmiştir.

Avrupa bile çok eşlilik olayındaki asırlar süren psikolojik ve sosyal saplantıları sonunda terk etmiş, bugün ise tek eşlilik konumuna gelmiştir. Çünkü yıllardır araştırmalar yapan Avrupa, cinsel hastalıkları ve onun getirdiği tahribatı bir türlü önleyememiştir. Aile yapısındaki bozulmalar Avrupa nüfusunun bugünkü konumda kalmasına sebep olmuştur.

İşte, İslamiyeti bile Hristiyanlığa monte etmeye çalışan kesim başta olmak üzere, kendilerine göre dinimizi yorumlayarak yozlaşmasına sebep olanlar, aile hayatımızın içine de şu günlerde dinamit sokmanın gayreti içindeler.

Türkiye önemli bir süreçten geçerken, neden çıktığı belli olmayan genç bir kadın, çok eşlilik müessesesinin ülkemizde tahsisi için konuşmaya başladı. Belli ki birileri konuşturuyor.
Kültürlü, belli bir birikimi olmasa belediyelere danışmanlık yapamayacak olan bu bayanın, özellikle belediyelerimizdeki kadın kuruluşlarına yönelik çalışmalar yapması manidardır.

Basından öğrendiğimize göre; “Sibel Üresin, AKP’li belediyelere Aile Danışmanlığı yapıyor. Geçtiğimiz günlerde “Çok eşlilik yasalaşsın” diyerek, erkeklerin 4 kadın ile evlenebilmelerinin yönünün açılmasını istedi.” Deniliyor.

Kadın haklarının, insan hak ve onurunun yeni yeni toplumlarda yerleşmeye başladığı, kaset savaşlarının birbirini izlediği bir dönemde böylesine bir çıkışın yapılması bana manidar geldi. Çünkü toplumları derinden etkileyecek olan bu tür sözlerin, öyle hemen ortaya atılmayacağı malumdur.
Böyle bir olayın, Atatürk Cumhuriyeti Türkiyesi’nde olmasına ihtimal vermiyorum. Türk kadını zor şartlarda elde ettiği haklarını, AKP’nin borazanı olan bir kadının söylemleri ile geri veremez!

Ama şunu da çok merak ediyorum…
Acaba AKP’li belediyelerde Aile danışmanlığı yapan Sibel Hanım, Denizli Belediyesi’ne uğrayıp, Kadın Meclisi’nde akıl verdimi ki?

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı