REKLAMI GEÇ

RAMAZAN ÇADIRLARI

Uzun süre yazmak istemedim. Çünkü, şu mübarek ayın hürmetine yoksul, kimsesiz insanlarımız ile gurbet elde okuyan öğrencilerin hiç olmazsa, bir ay boyunca sıcak yemek yiyebildikleri bir mekan oldu çadırlar. Çadırlar; Hayırsever insanlarımıza, Ramazan sebebiyle yaptıkları yardımların tam yerine ulaşmasında, gönül rahatlığı içinde, yardımlarının yerine ulaştığını görmelerinin huzurunu verdi. Yoksul insanlarımız, iftarlarını sıcak yemek ve huzur dolu bir ortamda açmanın keyfini yaşadılar. O minicik çocuklar,…

/ DENİZLİHABER / 9 Ağustos 2012 Perşembe, 12:28

Uzun süre yazmak istemedim. Çünkü, şu mübarek ayın hürmetine yoksul, kimsesiz insanlarımız ile gurbet elde okuyan öğrencilerin hiç olmazsa, bir ay boyunca sıcak yemek yiyebildikleri bir mekan oldu çadırlar.
Çadırlar; Hayırsever insanlarımıza, Ramazan sebebiyle yaptıkları yardımların tam yerine ulaşmasında, gönül rahatlığı içinde, yardımlarının yerine ulaştığını görmelerinin huzurunu verdi.
Yoksul insanlarımız, iftarlarını sıcak yemek ve huzur dolu bir ortamda açmanın keyfini yaşadılar. O minicik çocuklar, ellerine verilen küçük su şişelerini sahiplenmekle, tabldot servislerinin kendilerine has olması ile mutlu oldular.
Kısacası, İftar çadırları Denizli halkının (Varlıklı olanların yardımları ile”, “Yoksul olanların ise, direk yardımları almaları ile) mutluluğu oldu. İnsanlarımız her yıl Ramazan çadırlarının kurulmasını beklemeye, bu mübarek ayın gelmesini arzular oldular.
Kuruldukları yıllarda, yoksul insanlarımızın bayramlık elbiselerini giyerek geldikleri Ramazan Çadırları, son iki yıldır yozlaştı. Artık bazı kendini bilmez insanların kavga etmeleri, Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Sevgi Eli, Kimse Yok Mu gibi derneklerin 365 gün yoksula ulaşması sebebiyle Çadırlar, eski foksiyonlarını yitirmeye başladı. Son yıllarda bakıyorum, sarhoşlar, oruç tutmayanlar, ilimizin başıboş insanları hep çadırda. Çadırın kapıları açılınca yemeklerini yiyiyorlar, ardından ellerinde su şişesi, ağızlarında sigara, tüttüre tüttüre kimseyi umursamadan, insanlara hürmet etmeden, mübarek ayın ruhaniyetine saygı göstermeden sokaklara dökülüyorlar.
İşte, son zamanlarda sadece ilimizde değil, Türkiye genelinde çadırların siyasi malzeme yapılması, yardım amaçlarından uzaklaşması sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “Ramazan ayı ibadet ayıdır. Gösteriş ve eğlenceye dönüştürmeyin” açıklaması geldi.
Ve bugün bakıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda sivil toplum örgütlerinin bile kurmak için yarıştıkları çadırlar, kurulmaz oldu. Bir bir kalktı. Denizli Belediyesi’nin kurduğu büyük çadır ise, bugün artık Ramazan ayının ruhiyetine uymuyor. Tamamen Denizli Belediyesi’nin siyasi yapısının malzemesi olarak yerini koruyor.
İlimizin iki büyük parkında “Ramazan etkinlikleri” adı altında -belirli kesime hitap eden- sanatçılar konser vermeye, mahallelerimiz de ise Denizli Belediyesi tarafından, buram buram siyaset kokan iftarlar düzenlenmeye başlandı.
Mübarek Ramazan Ayı’nın başladığı günden bu yana, her gün bir mahalle de düzenlenen etkinliklerde AKP’nin probogandası yapılmakta, AKP’li vekiller halkın sorunlarını dinliyormuş gibi yaparak, partilerinin siyasetini empoze ediyorlar.
Üstelik, önümüzdeki yıl Büyükşehir olma hayali olan ilimizin ilçelerine de bu tür etkinlikleri götürmeye başladılar. Tavas, Acıpayam, Baklan, Beyağaç başta olmak üzere Kale haricindeki bütün ilçelerde düzenlediler. Yani AKP’nin oy potansiyelinin bulunmadığı, muhalefetin keskin olduğu yerlerde bu toplantıları yapmadılar. Sebebini bütün kesimler biliyor.
Kısacası, artık insanların rağbet etmediği Ramazan çadırlarının kaldırılması, bunun yerine burada verilen yemeğin evlere ama gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtılması konusunda bir sistem kurulmalıdır. Ramazan eğlenceleri de kaldırılmalı, insanların “Belediye bu kadar parayı nereden buluyor? Bizim paramızla eğlence düzenleniyor, Lale Devri geri geldi” gibi dedikoduların önüne geçilmelidir. Bu eğlenceler Ramazan ayının her günü değil, belirli günlerde yapılmalıdır.
Bunları yazarken, amacım çadır ve ramazan eğlencelerine karşı olmak değildir. Aksine,yıl boyunca çalışan insanların, hiç olmazsa Mübarek Ramazan ayında oruçlarını tutarken çoluk çocuk eğlenmeleri kadar güzel bir şey olamaz.
Ancak; kurulan çadırlar, düzenlenen eğlenceler depdebeli ve şaşalı olursa ve dinimizin ruhuna uymazsa, belli bir kesim tarafından kullanılma olasılığı varsa yapılmasını sakıncalı görüyorum. Çünkü bizim dinimizde, “Sağ elin verdiğini, sol el bilmeyecek” gizliliği vardır.
Acaba şimdiki Ramazan uygulamaları buna uyuyor mu, yorumu size bırakıyorum.

Yorumlar

faruk dmrn   -  Bağlantı 27 Ağustos 2012, 09:16

Bir önceki yorumumdan Nihat Zeybekci ve osman Zolan’ın konuşmalarını sanat olarak dediğimi anlamanı göstermen, konuyu saptırdığını gösteriyor. Şehrin milletvekili ve belediye başkanının milletin karşısında konuşmasını yadırgaman konuyu ne kadar saptırdığını açıkça gösteriyor. Sanatçıların kimliklerine göre propaganda yapılıyor sonucuna çıkarman da zaten başlı başına bir ötekileştirme yada toplumu kimliklerine göre bölme zihniyetidir. millet olarak birlik bereberliğe çok ihtiyacımız olduğu bu dönemde sanatçı kimlikleriyle ötekileştirme yapmak neye hizmet edildiğini açıkça gösteren bir zihniyettir. Bu zihniyetin artık bitmesi temennilerimle…Çok yazık hemde çok…

Cenk elkay   -  Bağlantı 17 Ağustos 2012, 13:50

Evet, devlet yardım eder, ettiği yardımları da basın aracılığı ile duyurur. Bu, bir tür probagandadır.Demekki Hz. Peygamber döneminde basın olmadığı için duyurulmamış..
AKP’li belediye tarafından yapılan ve alenen başkan Osman Zolan ve Nihat Zeybekci tarafından oralarda yapılan konuşmaların ve aleni probogandaların sanat olduğunu da öğrenmiş olduk. Parti Bayrakların olmaması propaganda olmadığını göstermez. Getirilen sanatçıların kimlikleri, konumları o sanat denilen eğlencelerin kime hizmet ettiğine açık delil değil mi? Belediyenin yaptığı hizmetlerden Allah razı olsun. Yapılanlara kimse ses etmiyor. Kimseyi de rahatsız etmiyor.
Ama anlaşılan yazarın yazısında ne demek istediğini anlamamış olacaklar ki, rahatsızlıkları dile getirmişler. Ben bu arkadaşların, yazıyı tekrar okumalarını tavsiye ediyorum.
Yazar, Kalemine sağlık. geçen yorumda da yazdım, AKP’liler her yerde türedi. sabote etmek için her yol mübah bunlar için. Sen onlara aldırma.. Elbette meyvalı ağaç taşlanacak. Yüreğine sağlık. Artık eleştiri yapacak kimse yok. Sen bari yılma..
Saygılarımla..

faruk dmrn   -  Bağlantı 15 Ağustos 2012, 09:14

Yazarın, Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek sözünü devlet için geçerli olmayacağını bilmesi lazım ve ona göre yazı yazması lazım.Bu söz bireyler için geçerli olabilir.Osmanlıdan beri devlet kurumları toplu yardım yapar, hayır dağıtır.İftar çadırlarında bende birkaç kere bulundum, hiçte yazarın bahsettiği türde hayta kılıklı kişiler görmedim, ki böyle kişiler olsa bile birkaç haytanın durumu binlerce kişinin orucunu açtığı hayır yemeğine gölge düşürmez.Sanat etkinlikleri yazarı neden rahatsız etti onuda anlamadım,acaba o etkinliklerde birtek parti bayrağı görmüşmüde siyasi propaganda sonucunu çıkarmış. sözün özü belediyenin bu hizmetleri bazı kimseleri neden rahatsız ediyor, çok düşündürücü ve cevabı çok açık.

NAZMİ   -  Bağlantı 11 Ağustos 2012, 10:05

evlere yemek leri de siz götürün onu da siz yapın bir de sizin eserlerinizi görelim bol keseden yazıyosunuz ben apli değilim ama denizli için yapılan bu güzellikleri görmezden gelemezsiniz akp dediğin parti bu millete ramazanın güzelliğini hatırlatıyo ya siz neyi hatırlatıyonuz ? saygılar

Ali Caner   -  Bağlantı 9 Ağustos 2012, 15:39

Sn. ibrahim imamoğlunun kalemine sağlık.Halkın düşüncelerine ne kadar da tercüman olmuş.Cuk oturmuş bu yazı yerine.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı