İMO deprem bilinci için stant açtı

Ahmet Oğuz Kolcu
İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi, Çınar Meydanı’nda deprem bilgilendirme standı açtı. Vatandaşlara depremin önemi ve önlemleri hakkında bilgi verildi.

İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi Başkanı Hayri Ün, Çınar Meydanı’nda açtıkları stant ile 19 Kasım 1717 yılında Denizli’de yaşanan büyük Deprem’in 295. yıl geçmesine rağmen unutmadıklarını ve deprem gerçeğine dikkat çekmek istediklerini belirterek, “Bir hayalimiz var. İnsanlar her deprem sonrası geceyi sokaklarda geçirmesin. Evlerine güvenebilsin istiyoruz. Bunu hafızalara kazımamız lazım. Daha dayanıklı, insanların güvenebileceği yapılar yapmak için çaba harcıyoruz” diye konuştu.

19 Kasım 1717 yılında yaşanan depremde nüfusun yarısının yaşanan depremde hayatını kaybettiğini belirten Ün, “Tarihimizde kayıtlı olan Denizli depremlerinden 19 Kasım 1717 tarihinde meydana gelen deprem, canımızı en fazla acıtan deprem olmuştur. O günlerden bugünlere kalan belgelere göre şehrimizde o gün 6 bin kişi ölmüştür. Bu sayı çok fazla olmakla birlikte, o günkü nüfusun da yaklaşık yarısıdır. Böyle bir acıyı Denizli’de tekrar yaşamayı düşünmek bile istemiyoruz” dedi.

İnsanların daha güvenli ve depreme dayanıklı binalarda yaşamaları için herkese görev düştüğünü belirten İMO Şube Başkanı Hayri Ün, “Bu tür acıları bir daha yaşamak istemiyoruz. Elbette ki yaşamak istemiyoruz demenin yeterli olmadığını da biliyoruz. Elbette ki şimdiden tüm önlemleri almamız gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden de İMO Denizli Şubesi olarak bu konuyu gerekli önlemleri deprem olmadan alma adına hep gündemde tutmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıllar Denizli olarak bu konuya ne kadar duyarlı olduğumuzu göstermiştir. Bu konuda ülkemizdeki çoğu illerden daha önde olduğumuz söylenebilir. Mevcut beton kalitemiz bile bunun bir göstergesidir. Geçmiş yıllarda Denizli Valiliği, Denizli Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi, odalarımız ve diğer tüm paydaşlarla birlikte, hep gerekli önlemler alınmaya çalışılmıştır. 1975 yılından beri İMO da taşın altına elini koymuş ve proje denetiminde aktif görev almıştır. Hatta belli dönemde inşaat sırasında temel vizesi ve diğer görevleri de üstlenmiştir” dedi.

Depreme karşı dayanıklı binaların yapılmasında en önemli ayağın sivil toplum örgütleri yanında, halk olduğunu belirten Hayri Ün, “Her uygulamada olduğu gibi, konunun bir kamu ayağı, sivil toplum örgütleri ayağı, proje yapıcı ve uygulayıcıları ayağı ve kullanıcı yani vatandaş ayağı vardır. Ne yazık ki bu ayaklardan birisindeki hata bizi acılar olarak geri dönmektedir. Burada en az sorumlu gibi gözüken kullanıcı yani vatandaş ayağıdır. Çünkü onlar binalarını aldıklarında her şeyin şartname, yönetmelik, fen ve mühendislik kurallarına uygun olduğunu varsayarak almaktadırlar. Ancak geçmiş zaman bu uygulamada bazı eksiklik ve hataların olabildiğini göstermiştir. Bu hataları ne yazık ki bilerek veya bilmeyerek yapabilmekteyiz” dedi.