REKLAMI GEÇ

“Hiçbir gerekçe, hayvansal ürün ithalatını haklı kılamaz”

“Hiçbir gerekçe, hayvansal ürün ithalatını haklı kılamaz”

Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, “Piyasa şartlarındaki olumsuzluklara karşılık bizim gibi ülkeler için ithalat hiçbir zaman gündeme getirilmemesi gereken bir konudur. Hiçbir gerekçe hayvansal ürün ithalatını haklı kılamaz” dedi.

/ DENİZLİHABER / 17 Şubat 2010 Çarşamba, 17:42

Son günlerde, Türkiye’nin yeniden damızlık ve kasaplık canlı hayvan ve hayvansal ürün ithalatı yapılacağına ilişkin haberler sonrası bir açıklama yapan Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, “Her devletin halkına sağlıklı ve yeterli hayvansal gıda tüketebileceği şartları oluşturmak temel görevidir. Piyasa şartlarındaki olumsuzluklara karşılık bizim gibi ülkeler için ithalat hiçbir zaman gündeme getirilmemesi gereken bir konudur” dedi.

“Bizi zaten ithalat batırdı”
Hayvansal gıdalarda meydana gelen fiyat artışlarını gerekçe göstererek, ithalatı gündeme getirmenin bir kısır döngü olduğunu belirten Uzakgider, “Ülkemiz 1980’li yıllara kadar hayvancılıkta kendi kendine yeten ve 300-400 milyon dolarlık kırmızı et ile binlerce canlı koyun ihraç eden bir ülke durumundaydı.1985’li yıllardan itibaren yurtdışından damızlık ithali ve 1990’lı yıllardan sonra da kasaplık hayvan ve et ithalatı ülke hayvancılığını batırmıştır” dedi.

“Süt fiyatlarındaki düşüş sebep oldu”
Uzakgider, bugünlerde, Türkiye’nin, 1980’li yıllarda 50 milyon olan koyun varlığının 23 milyona, 16 milyon olan keçi varlığının ise 6 milyona kadar gerilediğini belirterek, “Ülkenin nüfus artışına göre ters orantılı olarak küçükbaş hayvan varlığımız azalmıştır. Son yıllarda süt fiyatlarında meydana gelen fiyat düşüşleri, sağmal hayvanların kasaba gitmesine sebep olmuştur. Bu durum, şu anda yaşadığımız damızlık ve süt hayvanı temininde sıkıntıya sebep olmuştur. Bu durum, hep dile getirdiğimiz ama bir türlü sağlanamayan hayvancılıkta fiyat istikrarı ve istikrarlı gelişmenin olmayışından kaynaklanmaktadır. Hayvansal ürünlerde meydana gelen fiyat artışları damızlık hayvan ile kasaplık hayvan fiyatlarını aynı seviyeye getirmiştir” diye konuştu.

“Öncelikle fiyat istikrarı oluşturulmalı”
Türkiye’nin tarım politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Uzakgider, “Bugün gelişmiş ülkelerin hepsi et ve süt başta olmak üzere hayvansal ürün ihracatçıları durumundadır. Bu ülkelerde hayvancılık tarımın lokomotifidir. Gelişmiş ülkelerde hayvancılık tarımın içinde yüzde 60-70 seviyelerinde iken ülkemizde yüzde 25 dolaylarındadır. Ülkemizin iklimi, coğrafi şartları, bitki örtüsü gibi birçok imkanlarıyla hayvancılığın her kolu için çok büyük bir potansiyele sahiptir. Yeter ki doğru zamanda doğru kararlar verebilelim. Bu çerçevede öncelikle ülkemizde fiyat istikrarının oluşturulması gerekmektedir. Bu konuda oluşturulacak fiyat istikrar fonu ile fiyatlar yükseldiğinde ve düştüğünde müdahale edilmelidir. Hayvancılık desteklemelerinin tarımsal destekler içindeki payı yüzde 20 civarındadır. Bu oranın en az yüzde 50’lere çıkarılması ve miktarın arttırılması gerekmektedir” dedi.

“Hayvancılık desteklemeleri artırılmalı”
Uzakgider, “Hayvancılık işletmelerinin optimum seviyede büyük, modern, sağlıklı, verimli hale getirilmeleri için gerek yatırım gerekse işletme sermayesi olarak uzun vadeli sıfır faizli krediler verilmelidir. Ülke hayvancılığı içinde önemli yer tutan ve ülkemiz açısından önemli üretim potansiyeline sahip küçükbaş hayvancılık geliştirilmelidir. Bu konuda birim başına destekleme ile birlikte küçükbaş hayvanlar için olmazsa olmazı mera alanlarının ıslahı, planlanması şarttır. Diğer taraftan 21 milyon hektarlık ormanlık alanın 10.5 milyon hektarı baltalık ve bozuk çalılıktır. Ayrıca orman içinde 3.5 milyon hektar mera alanı bulunmaktadır. Buralarda yapılacak düzenlemeler ile küçükbaş yetiştiriciliği geliştirilmelidir. Diğer taraftan ırk ıslahı ve hayvan hastalıkları ile mücadele çalışmalarına hız verilmelidir” diye konuştu.

Uzakgider, hayvancılığın akşamdan sabaha geliştirilen bir sektör olmadığını dile getirdi. Uzakgider, “Onun için uzun vadeli kalıcı organizasyonlar, yapılanmalar ve doğru milli politikalar oluşturulur ise hayvansal ürün ithal eden değil, ihraç eden ülke olmamızı engelleyen hiçbir sebep yoktur. Hiçbir gerekçe hayvansal ürün ithalatını haklı kılamaz” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı