KESKİN ‘HAYIR’ İÇİN YOLLARA DÜŞTÜ

CHP eski Genel Sekreteri Adnan Keskin, 12 Eylül referandumunda ‘hayır’ kampanyasını sürdüren partisine destek vermek için yola çıktı. İlçe ve köyleri tek tek dolaşan Keskin, hemşerilerinden hayır oyu istedi.

Uzun süre CHP Genel Sekreterliği yaptıktan sonra Genel Başkan Deniz Baykal ile yolları ayrılan, ancak partiyle bağlarını koparmayan Adnan Keskin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevi devralmasıyla memleketi Denizli’de çalışmalara başladı. Kılıçdaroğlu’nun Denizli’deki mitinginde de dikkati çeken Keskin, referandum kampanyası için harekete geçti. İlçe ilçe köy köy dolaşan Keskin, hemşerilerinden ‘hayır’ oyu istedi. Çivril, Tavas, Acıpayam ve Çal ilçelerini gezen Adnan Keskin, önceki gün de Çameli ve köylerinde çalışma yürüttü. Keskin, kahvelerde ve evlerde görüştüğü vatandaşlara anayasa değişikliğinin ne getirip ne götürdüğünü anlattı.

12 Eylül’de yapılacak referandumun Anadolu insanının eşitlik, dürüstlük, özgürlük, demokrasi, hak ve hukuk dokulu özlemlerinin, yüksünmelerinin dile getirildiği bir süreç olacağını vurgulayan tecrübeli politikacı, “Yoksulun etini yeme, çaresizlerin kanını içme temel felsefesi olan AKP yöneticileri, demokrasiyi köşe başı tezgahlarında alınıp satılan defolu mal, biçimsel bir mekanizma olarak algılamaktadırlar. Onlara göre demokrasi, çoğunluk partisinin talimat ve buyruklarının sınır tanımadan uygulamaya aktarıldığı siyasal bir çerçevedir. Totaliter özlemlerin demokrasi damgası ile pazarlama gayretleri bu anlayışın doğal uzantısıdır” diye konuştu. Keskin, referandum kantarının hukuk, okkasının adalet olduğunu, değişiklikle yargının yürütmenin sultası altına girmesinin hedeflendiğini belirtti. Keskin, şunları söyledi: “12 Eylül Anayasası ile hesaplaşıyoruz, çarpıtmasının arkasına saklanarak, Cumhuriyetin ideolojik temellerini, felsefi tercihlerini aşındırıp, kurum ve kavramlarına kendi tercihlerine göre biçim verebilmek için, gereksinim duydukları hukuki çerçeveyi, Anayasa değişiklikleriyle yakalamanın peşindeler. Amaca ulaşmak için, ortam ve zamana göre kılıf değiştirip, bazen korku jeneratörlüğüne soyunup, kabadayılığa özeniyorlar, bazen sakatatçı dükkanında parfüm satan düzenbaz rolüne girip, şirinlik muskası yazarak, faşizmin ayak seslerini demokrasi diye pazarlıyorlar. Hayır oyu kullanmak, hukuksuzluk ve yolsuzlukla yatıp kalkan, suçüstü yakalanınca din ahlak kavramlarına yorgan gibi sarılan, iktidar gücünü, yandaş zengin etmek için kullanan, diktatörlük özlemleriyle yanıp tutuşan AKP’ye yeter, söz milletin uyarısı olacaktır.”