REKLAMI GEÇ

“Hükümet, fındık üreticisini tefeciye mahkum etti”

“Hükümet, fındık üreticisini tefeciye mahkum etti”

DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, Hükümet’in fındık üreticisinin alın terini gasp ettiğini söyledi ve “Fındık üreticisini tefeciye mahkum eden AKP Hükümeti’dir” dedi.

/ DENİZLİHABER / 3 Eylül 2010 Cuma, 17:45

DSP Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, fındık üreticisinin alın terinin gasbedildiğini, Hükümet’in FİSKOBİRLİK’i bertaraf ettiğini, onun yerine devreye soktuğu TMO’nun da eksperleri olmadığı için fındık almayacağını duyurduğunu söyledi ve “FİSKOBİRLİK devre dışı, TMO da eylem dışı bir konumdadır. Hükümet fındık üreticisini tefecinin kucağına itmiştir. Fındık üreticisine tefeciye mahkum eden AKP Hükümeti’dir” diye konuştu.

Erçelebi, DSP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Macit’le birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. ‘Başbakan’ı biraz kızdıracağını’ söyleyerek sözlerine başlayan Erçelebi, referandum çalışmaları kapsamında önceki gün Düzce’de olduğunu ve bütün köyleri dolaştığını belirterek fındık üreticisinin sorunlarını dinlediğini aktardı. Düzce’nin Yığılca ilçesinde fındık üreticilerinin DSP otobüsünün önünü keserek yağmur altında kendisine “Bizim fındıkları ve selamımızı Başbakan’a götürür müsünüz?’ dediğini anlatan Erçelebi, “Ben de ‘memnuniyetle’ dedim. Selam Allah’ındır. Biz de Sayın Başbakan’a buradan Yığılca’daki fındık üreticilerinin selamlarını iletiyoruz. Kelamlarını da şimdi ben söyleyeceğim” dedi.

Erçelebi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakan, fındıktan, kayısıdan, üreticiden söz edildiği zaman kızıyor ve ‘Şimdi onun zamanı mı?’ diyor. Şimdi tam da fındık zamanı. Vatandaş şu anda fındığını topluyor. Karadeniz’de 4 milyon yurttaşımız geçimini fındıktan sağlıyor. Türkiye, dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini sağlıyor. Dünyada fındık üretiminde birinci olan bir ülkede Hükümet’in fındık üreticisine karşı kayıtsız kalması mümkün değildir. O halde buna sahip çıkmak, Hükümet’in görevidir.”

“HÜKÜMET FİSKOBİRLİK’İ BERTARAF ETTİ”
AKP’nin, iktidara geldiği günden bu yana fındık üreticisinin gücünü azaltmak için önce FİSKOBİRLİK’i devreden çıkardığını anımsatan Erçelebi, “Neden? Çünkü Hükümet, FİSKOBİRLİK’teki seçimi kaybetti. FİSKOBİRLİK Hükümet’in işgaline geçit vermediği için Hükümet de FİSKOBİRLİK’İ bertaraf etti. Onun yerine TMO’yu devreye soktu. Ama TMO fındık alacak eksperleri olmadığı için bu işi beceremedi ve bu sene de fındık almayacağını ilan etti. Şu anda FİSKOBİRLİK devre dışı, TMO da eylem dışı konumdadır ve fındık üreticisi tüccarın eline teslim olmuş vaziyettedir” diye konuştu.

Erçelebi, bu yıl rekoltenin yüksek olacağı yönünde bir havanın estirildiğini ama gerçekleşen rekoltenin, beklenenden düşük olduğunu söyledi ve “650 bin ton beklenti vardı. Gerçekleşen 500-550 bin ton arasındadır. Üreticinin fiyat beklentisi 5 TL idi. Ancak ilk ürünlerde fındık 4 lira 30 kuruşa alıcı buldu. Şu anda üreticinin elindeki fındık, 3,5 TL’ye tüccara verilmektedir. Parasını da ne zaman alacağı belli değildir” dedi.

“FINDIK KURTLARINA ZEMİN HAZIRLADILAR”
AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç’ın, 31 Ağustos 2010’da Samsun’da yaptığı bir konuşmada, “Fındığa tefeci haramı bulaşmasın” dediğini anımsatan Erçelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adama sormazlar mı, ey Suat Kılıç, ‘Senin iktidarın 8 yıldan bu yana fındık üreticisini tefecinin kucağına itmedi mi? Senin partinden fındık kurtları türemedi mi? Üreticiyle alay mı ediyorsun?’ Sayın Kılıç, ‘Tefeciye niye gidiyorsun?’ diye üreticiye soruyor. Sen FİSKOBİRLİK’İ devreden çıkarırsan, TMO’yu devreden çıkarırsan, Hükümet olarak ‘Ben sana karışmıyorum’ dersen üretici nereye gitsin? İnsanlar olaylara kendi pencerelerinden bakar. Sayın Suat Kılıç’ın geçim derdi gibi, kredi kartı borcu gibi, oğlan evlendirmek gibi, kız gelin etmek gibi bir derdi olmadığı için, O, saadet zinciri penceresinden baktığı için, hayatı toz pembe görüyor. Fındık üreticilerini de aynı şekilde değerlendiriyor. AKP Hükümeti’nin fındık üreticisine bakışı, Sayın Suat Kılıç’ın bakışıdır. Sanıyor ki üreticilerin cepleri dolu, kendi rızalarıyla tefeciye teslim oluyor. Var mı dünyada böyle bir şey? Fındık üreticisini tefeciye mahkum eden, AKP Hükümeti’dir. Hükümet fındık üreticisini, buğday üreticisi gibi sahipsiz bırakarak fındık kurtlarına zemin hazırlamaktadır. Fındık üreticisinin alın teri gasp edilmektedir. Hükümet’i fındık üreticisine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

“FINDIK ÜRETİCİSİ 12 EYLÜL’DE ‘HAYIR’ DİYECEK”
Erçelebi, Hükümet’in 8 yıldan bu yana, Türk halkının refahı, üreticinin, çiftçinin, dar gelirlinin mutluluğu için ‘bir fındık kabuğunu bile dolduracak kadar söz söylemediğini’ vurguladı ve “12 Eylül’de yapılacak referandumda, üreticinin gasp edilen alın teri, sandıklara ‘hayır’ oyu olarak yansıyacaktır. Bunu bilen Hükümet, baskı yapmaktadır” dedi.

“KASAP ET, VATANDAŞ CAN DERDİNDE”
Fındık üreticisinin sorunlarının çok fazla olduğunu kaydeden Erçelebi, “Fındık üreticisi yılda bir defa ürün alıyor. Bir defada kazanacağı paraya geleceğini, bir yılını bağlamış durumda. Ama Hükümet’in böyle bir derdi yok. Şu anda Türkiye’de kasap et derdinde AKP Hükümeti gibi, vatandaş can derdindedir. 12 Eylül referandumunda bakalım kasap mı kazanacak etlere sahip olacak, yoksa yurttaş mı kazanacak canını kurtaracak, bunu göreceğiz” diye konuştu.

“BİLGİSAYAR PROGRAMINDAN ŞÜPHE DUYUYORUZ”
Erçelebi, DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit’in, 24 Ağustos’ta YSK’ya yaptığı başvuruyu da anımsattı. “YSK tarafından, seçimlerde oyların birleştirilmesinde kullanılan bilgisayar programından hep şüphe duyduk, hala duyuyoruz” diyen Erçelebi, şunları söyledi:
“O bilgisayar programları ABD’de Florida seçimlerini bir şekilde örtbas eden, gerçek kazananı yok eden bir programdır. Bu program, Yunanistan’da da kullanıldı ve sonra onlar da terk ettiler. Biz Meclis’te de bunun mücadelesini verdik. Ama AKP’liler reddettiler. Şimdi YSK’ya başvurduk. Bugün tekrar ediyoruz, YSK’nın alacağı bir kararla seçime girmeye hak kazanmış partilerden birer gözlemci bulundurmasını istiyoruz. Aksi halde, çıkan sonuç ne olursa olsun şaibeli olacaktır. O yüzden vakit geçmeden YSK’ya tekrar sesleniyoruz, YSK bir an önce toplanıp bu komisyonu kurmalı, seçime girmeye hak kazanmış her siyasi partiden bir gözlemci, bu bilgisayarların başında olmalıdır.” Erçelebi, 2007 seçimlerinde, İzmir Karşıyaka’da, sandık tutanaklarıyla, YSK tarafından ilan edilen seçim sonuçlarının birbirini tutmadığını, bunun belgelerinin DSP’nin elinde olduğunu bildirdi ve “Biz seçime girmediğimiz için itiraz edemedik. Ancak elimizde belgeler var. Yazılım programı yanlıştır” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı