“Ankara’nın doğusunda, 2 kurum dışında devleti temsil eden yok”

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) tarafından düzenlenen ve PAÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen, 2. Sosyal Haklar Ulusal Sempozyumu’nun açılışı gerçekleştirildi. Açılışa, Tek Gıda İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Petrol İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fazıl Ardıç, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, yaptığı açılış konuşmasında, cumhuriyeti kuranların özellikle bölgeler arası ekonomik kalkınmışlık dengesini kaldıracak şekilde tesisler kurduklarını kaydetti. Cumhuriyet döneminde kurulan kurumların, yoksul insanlara iş ve aş üretirken, aynı zamanda bu bölgelere umudu yeşertmek ve bu bölgelerde ekonomik hayatın yanında, sosyal hayatın da gelişmesi için okul görevini yapması için kurulduğunu ifade eden Türkel, şunları söyledi: “Türkiye’de şu anda Ankara’nın doğusunda kamuya ait işletmeler kalmadı. Maalesef bu işletmelerin hepsi kapatıldı, özelleştirme adı altında birer birer kapatıldılar. İnsanlar da umudunu kaybetti. Dolayısıyla şimdi Ankara’nın doğusuna devlet diye baktığınızda kaymakamlık önündeki bayrakla, jandarma komutanlığının önündeki bayrağın dışında devleti temsil eden kurum ve kuruluş kalmadı. İnsanların umudu tükendi. Tam da umudun tükendiği yerde, sosyal devlet olma gereği, sosyal devlet olma gereğinden çıktı” dedi.

Artık insanlara yiyecek, kömür dağıtarak yaşayan bir biat kültürünün ayak seslerini duyar hale geldiklerini ileri süren Türkel, “Bu çok kötü bir gidiştir. İnsanlar çalışmak zorunda, üretmek zorunda, ülkenin geleceğini oluşturan binasına harç koymak, taş koymak zorunda. Maalesef bunları ortaya koyabilecek insanlar kalmadı. Yenisini yerine koymak mümkün mü? Yok. Çünkü bu ülkede satılacak bir şey kalmadı. Bu insanlarda umudun bittiği yerde, metropollere yapılan güç hareketi de Türkiye’nin yapısını değiştirmekte, olumsuz etkilemekte, büyük kentler olabildiğince şişmekte, o alt yapıyı taşıyamaz hale gelince sokaklarda tinerci çocuklarımız çoğalmakta. Bunların hepsi yarın telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuruyor” dedi.