Ramazan’da bilinçsiz beslenme hastalıklara davetiye çıkarıyor

DDH Gastroenreroloji Uzmanı Dr. Onur Akın, oruç tutanların gün boyu aç kalacakları düşüncesiyle, iftar veya sahurda gereğinden fazla ve hızlı yemek yemelerinin, hazımsızlık, mide ağrısı, kabızlık ve reflü gibi rahatsızlıklara neden olduğunu dile getirdi. Akın, “Oruç tutarken vücudunuzun alıştığı normal beslenme düzeni bir anda değişir. Öğün sayısı azalır, besin tercihleriniz farklılaşır. Kırmızı et, ekmek, pilav, hamur işi, tatlı, börek ve et ürünlerinin tüketimi artarken, sebze, meyve ve beyaz et tüketimi azalır. Bu da kabızlık ve diğer mide bağırsak sorunlarına davetiye çıkarmak demektir. Oruç tutarken bu rahatsızlıkları önlemek için ilk yapılması gereken bol sıvı tüketmek olup, iftar ve sahur arasında kafeinsiz içecekler tercih edilmelidir. Tam tahıllı gıdalar, yulaf gevreği, meyve ve sebzeler içerdikleri lif ile bağırsak fonksiyonlarını düzenler” diye konuştu.

Ramazan’da en sık görülen sağlık problemlerinden birisi olan reflüyü mide asidinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlayan Gastroenreroloji Uzmanı Dr. Onur Akın, reflüyü önlemek için ise kahve, kakao, çikolata gibi aşırı kafein alımından kaçınmak, yağlı yiyeceklerden uzak durmak ve yemeği yer yemez yatmamak gerektiğini dile getirdi. Uzman Dr. Onur Akın, “Reflü hastalarında sürekli ağızdan gaz çıkarma, yemek borusunda yanma hissi, göğüste yanma ve/veya ağrı hissi görülür. Kalp şikâyetleriyle karışabilir. Yatmadan 3 saat önceye kadar bir şey yememek, mideye dokunan yiyecekleri (çikolata, yağlı yiyecekler, soslar vb.) yememek etkili geçici çözümlerdir. Erişkinlerin yaklaşık yüzde 20’sinde reflü görülmektedir. Reflü tedavi edilmediği takdirde uzun süre sonunda barret denilen daralmalara, onun ardından da yemek borusu kanserine zemin hazırlar. Reflü toplumun yüzde 20’sinde görülse bile genellikle her insanda çok nadir olmaktadır” dedi.