REKLAMI GEÇ

Ne kimliği var ne de ülkesi

Ne kimliği var ne de ülkesi

Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Vakıf köyünden 36 yıl önce İran’a çalışmak üzere giden Ömer Altuğ’un 23 yaşındaki oğlu Mensur Altuğ’un yaşadıkları dünyanın en başarılı filmlerindeki konuları aratmıyor. İran’da doğup büyüdükten sonra yasa dışı yollarla Türkiye’ye gelmek zorunda kalan Mensur Altuğ, 23 yıldır kimliksiz yaşamanın bedelini ödüyor. Doğup büyüdüğü İran’da Siz Türksünüz’ denilerek kimlik verilmediği için henüz bir ülkesi bile olmayan Altuğ, bir yandan yaşadığını kanıtlamaya çalışıyor, diğer yandan Türkiye’de kalabilmek için çaba harcıyor.

/ DENİZLİHABER / 3 Temmuz 2013 Çarşamba, 13:34

Başrolünü Tom Hanks’in oynadığı, babasına verdiği sözü yerine getirmek için ABD’ye giden ancak Krakozya’da çıkan olaylar nedeniyle ülkesiz kalıp havaalanında yaşamak zorunda kalan Viktor Navorski’yi anlatan komedi filmi “Terminal”in hikayesine benzeyen, Mensur Altuğ’un öyküsü duyanları şaşırtıyor. Mensur’un kimliksiz ve ülkesiz kalmasının hikayesi, 1977 yılında babası Ömer Altuğ’un henüz 29 yaşındayken iş için İran’a gitmesiyle başladı. Burada radyo-televizyon tamirciliği yapan Ömer Altuğ, 1980’de başlayan ve 8 yıl süren İran-Irak savaşları nedeniyle Türkiye’ye dönemedi. İddiaya göre savaşta, İran askerleri tarafından erzak taşıması için alıkonulan Ömer Altuğ’un elinden pasaportu ve kimliği de alındı. Bu süreçte Türkiye’ye bir daha dönemeyeceğini düşünen Ömer Altuğ, memleketinde resmi nikahlı eşi olmasına rağmen İranlı bir kızla imam nikahı kıydı ve Mensur (23), Ferdi (19) ve Milat (17) adlı 3 çocuğu oldu. Ancak İran’da resmi nikahı olmadığı için çocuklarına kimlik çıkartamadı.

Babasına söz vermişti
Türk vatandaşı olan ancak pasaport ve kimliği bulunmayan Ömer Altuğ, İran’a gitmesinin üzerinden 27 yıl geçtikten sonra memleketindeki yakınlarının bakanlık ve diğer mercilere başvurmasıyla Doğubeyazıt sınırından ülkesine giriş yaptırıldı. 1977 yılında çıktığı Vakıflar köyüne 2004 yılında gelebilen Altuğ, başından geçenleri anlatarak, eski eşi Dudu Altuğ’dan helallik istedi.
İran’a dönüp çocuklarını Türkiye’ye getirmek için ise yeniden pasaport çıkarttı. İranlı yetkililerin, “Siz Türksünüz” diyerek, geçici kimlik verdiği çocuklarını memleketine götürmek için İran’a giden Ömer Altuğ, 1 yıl sonra yaşamını yitirdi. Türkiye’ye dönmek için sabırsızlıkla bekleyen Altuğ’un çocukları ise hayal kırıklığına uğradı. Bu durum İran kimliği olmadığı için devletin verdiği sosyal haklardan da faydalanamayan büyük oğlu Mensur Altuğ’un canına tak etti.

Girişim başlatıldı
Yaklaşık 3 ay önce babasının sık sık anlattığı memleketi Vakıf köyüne gelmek için yasa dışı yollarla İran sınırını geçti. Zorlu bir yolculuğun ardından babasının köyünde akrabalarını bulup İran’da yaşadıklarını anlattı. Babasına ölmeden önce, “Türkiye’ye gideceğim” diye söz veren Altuğ’un Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması için ise girişim başlatıldı.
Tavas Kaymakamlığı’na Türk vatandaşlığı için başvuran ve bir daha İran’a geri dönmek istemeyen Mensur Altuğ’un bu çabaları da sonuçsuz kaldı. İran Konsolosluğu, Mensur Altuğ’un doğum belgelerini “yetkimiz yok” gerekçesiyle onaylamadı. Ömer Altuğ’un oğlu olduğunu ispatlamaya çalışan ve halen kimliksiz bir şekilde yaşayan Altuğ, kardeşleriyle birlikte İran’da perişan olduklarını belirterek geri dönmek istemediğini söyledi.
‘Babama ait belgeler var’
Mensur Altuğ, “Bunca yıl İran’da ‘siz Türksünüz’ diye kimlik vermediler. Babama yaşarken söz verdiğim gibi Türkiye’ye kaçtım ve memleketimde yaşamak istedim. Ancak burada da kimlik alamıyorum ve ülkesiz kaldım. Elimde babama ait pasaport ve doğum belgeleri var” dedi. Kardeşlerinin hala İran’da geçici kimlikle yaşadığını anlatan Altuğ, “Devletimizden bizim derdimize çare bulmasını istiyorum. Bu umutla yaşadım hep. Bana ve kardeşlerime Türkiye Cumhuriyeti kimliği verilsin. Ben İran’da doğmama rağmen Ömer Altuğ’un oğlu bir Türküm” dedi.

Gerçek yaşamdan alındı
“Terminal” Steven Spielberg’in yönettiği, başrolünde Tom Hanks’in oynadığı politik komedi-drama türünde 2004 yapımı bir film. 1988’den 2006’ya kadar tam 17 yıl Paris-Charles de Gaulle Havalimanı’nda yaşayan Mehran Karimi Nasseri’den esinlenilerek çekilmiştir. Film, Doğu Avrupa’daki Krakozya adlı bir ülkeden New York’a gelen Viktor Navorski’nin (Tom Hanks) öyküsünü anlatır. Amerika yolundayken ülkesinde askeri darbe olması üzerine Viktor, New York’un JFK Uluslararası Havaalanı’nda mahsur kalır. Pasaportu artık geçersiz olduğu için ABD’ye girme hakkını yitirmiştir. Ülkesindeki savaş bitinceye kadar havaalanı terminalinin transit yolcular salonunda yaşamak zorundadır.

Yorumlar

SÜLEYMAN DENİZ   -  Bağlantı 5 Temmuz 2013, 09:08

BU KARDEŞİMİZİN HİKAYESİ GERÇEKTEN BİR DRAM ONU HAKLARINI TÜRKİYE SAHİP ÇIKACAGINA KALBİMLE İNANIYOR TEZ ZAMANDA TC KİMLİĞİNE KAVUŞUR

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı