REKLAMI GEÇ

“Cumhuriyete sahip çıkmalıyız”

“Cumhuriyete sahip çıkmalıyız”

Pamukkale Üniversitesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen ve konuşmacı olarak tanınmış Anayasa profesörlerinden Süheyl Batum’ un katıldığı “86.Yılında Cumhuriyetin Dünü Bugünü Yarını” adlı konferans önceki gün PAÜ Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

/ DENİZLİHABER / 29 Ekim 2009 Perşembe, 18:15

Pamukkale Üniversitesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen ve konuşmacı olarak ülkemizin tanınmış Anayasa profesörlerinden Süheyl Batum’ un katıldığı “86.Yılında Cumhuriyetin Dünü Bugünü Yarını” adlı konferans önceki gün PAÜ Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Konferansa; Pamukkale Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zafer Sınık, Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şubesi Başkanı Gülizar Biçer Karaca ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.
Açılışta konuşma yapan ADD Denizli Şubesi Başkanı Gülizar Biçer Karaca, cumhuriyet ve demokrasinin birbirinden ayrılmaması gereken iki kavram olduğunu vurgulayarak, Atatürk Devrimleri’nin temelinde bu iki öğenin vazgeçilmez olduğunu söyledi. Türkiye’nin şu dönemde içinde bulunduğu duruma ilişkin bir cumhuriyet tanımı da yapan Avukat Karaca, “Cumhuriyet, Brüksel veya Washington merkezli değil Ankara merkezli yönetmektir. Türkiye’nin Türkler tarafından Türkiye’den yönetilmesidir.” sözleri büyük alkış aldı.
Rektör Vekili Prof. Dr. Zafer Sınık ise yaptığı açılış konuşmasında “ Üniversite olarak Atatürk’ün bizlere bıraktığı Cumhuriyet’in sonuna kadar bekçisi olacağız” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından, alkışlar eşliğinde kürsüye gelen Süheyl Batum, konuşmasının başında cumhuriyet ile demokrasi kavramlarını, Türkiye’nin demokratik mi, anti demokratik mi olduğu, Atatürk ve silah arkadaşlarını bizlere bıraktığı mirasın genç nesillere nasıl aktarılabileceği gibi konu ve sorulara cevap aranması gerektiğine değindi.
Cumhuriyet ve demokrasinin Eski Yunan’dan gelen terimler olduğunu ve her ikisinin de “Kamunun hâkimiyeti” anlamlarına geldiğinin altını çizen Prof.Dr. Batum, ancak Fransa’da Fransız Devrimi’nden önce bu iki kavramın ayrı kullanıldığını söyledi.
Fransızların egemenlik için 100 yıl, kadınların seçme ve seçilme hakkı için 200 yıl savaş verdiğini hatırlatan Süheyl Batum; “Türkiye’de Cumhuriyet rejimine geçilmesi ile birlikte egemenlik halka verilmiştir. 7 yıl sonra ise kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.” diyerek o dönemde, Avrupa ülkeleri ile aramızda olan zihniyet farklılığını gözler önüne serdi.
Cumhuriyet’in bizden sonraki nesillere bırakmamız için verilmiş bir emanet oluğuna vurgu yapan Batum, cumhuriyet kurmanın tek başına bir anlam ifade etmediğini, cumhuriyet bilincine sahip bireyler ve toplumlar yetiştirmemiz gerektiğini söyledi.
Bağımsızlık şemsiyesi altında cumhuriyetin dört temele dayanması gerektiğine dikkat çeken Prof.Dr. Süheyl Batum, bu dört temel öğeyi, eşitlik ilkesi, kadın-erkek eşitliği, eğitim ve hukuk olarak sıraladı. Eşitlikler konusunda Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin dili, dini, ırkı ve mezhebi ne olursa olsun eşit olduğunu ve tüm insanları eşit kabul etmek gerektiğini, ancak bunun farklılıkları görmezden gelmek olmadığını söyledi. Kadın-erkek eşitliği konusuna da değinen Batum, Cumhuriyet ile birlikte çok kısa bir sürede kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmış olmasına rağmen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın milletvekili oranın %9,09 düzeylerinde bulunduğu söyleyerek, bunun Arap ülkelerinde bile %9,7 iken bizim için bir utanç tablosu olduğuna dikkat çekti. Eğitim konusunda Atatürk’ün “Eğitim olmadan birey, birey olmadan da Cumhuriyet olmaz” sözünü hatırlatarak eğitime verilmesi gereken öneme değindi. Cumhuriyetle birlikte laik bir hukuk sisteminin getirildiğini ancak şu an durumun hiç de iç açıcı olmadığını söyleyen Süheyl Batum, hukuka güvenilmesinin ancak hukukçuların her türlü baskı ve etkiden kurtulması ile mümkün olabileceğini savundu.
Sözlerinin sonunda atılan sloganlarla Cumhuriyet’e sahip çıkılamayacağını belirten Batum, “bu dört öğe olmadan Cumhuriyet’in bir anlamı yok” dedi. Konferansın ardından uzun süre alkışlanan Prof.Dr. Süheyl Batum’a günün anısına hediyeler verilmesiyle konferans sona erdi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı