“YÖK’ten tam bir skandal”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Denizli Şubesi Eğitim Sekreteri Ahmet Karaçam, YÖK Başkanlığı’nın, üniversitelere 5806 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Af Yasası’yla ilgili bir talimat göndererek, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Polis Akademisi’ne bağlı yükseköğretim kurumlarından atılan 800 öğrencinin üniversitelere yerleştirilmesini istediğini belirterek, “Bu tam anlamıyla bir skandal” dedi. Karaçam, “Bu öğrencilerin yerleştirilecekleri fakülteleri de kendisi belirliyor, bu gençlere, gidecekleri okul için tercih yapma hakkı tanımıyor! Bu kapsamda; Türkiye’nin en seçkin üniversitelerinin başında gelen ve üniversite sınavlarında ilk bine giren öğrencilerin bile girmekte zorlandıkları Boğaziçi Üniversitesi’ne tam 20 öğrencinin yerleştirilmesini istiyor” diye konuştu.

‘Eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırı’
Karaçam, “Dershane yok, çalışmak yok, stres yok, sınav yok, tercih yok! Yok yok!
Tek şart; 1995’ten sonra Harp Okulları’ndan ya da Polis Meslek Yüksek Okulu’ndan atılmış olmak. Bir öğrenci, okuldan başarısızlık, disiplinsizlik ve irticai faaliyetler gibi nedenlerle atılır, Öğrenci aflarında esas olan, öğrencinin okuluna geri dönmesidir. Burada yapılan ise; öğrenciler, rüyalarında bile göremeyecekleri üniversitelere sınavsız yerleştirilerek ödüllendirilmektedir. Yani Tarihte ilk kez ödüllü bir öğrenci affı uygulanmaktadır. Bu uygulama, Anayasa’nın eğitimde fırsat eşitliği ve ‘vatandaşların istedikleri alanda eğitim yapma hakkı’ ilkelerine aykırıdır” dedi.

‘Bu, tarikatlara bağlılığa ödüldür’
Karaçam, “Akademik özgürlüğe vurulan darbedir! Yüksek öğretimin dibine dinamit lokumu koymaktır! Haksızlıktır, kayırmacılıktır! İrticai faaliyetleri, disiplinsizliği ve başarısızlığı teşvik etmektir. Tarikatlara bağlılığa ödüldür. Eğitim-İş olarak soruyoruz; Milyonlarca gencimiz üniversitelere girmek için çalışıp çabalarken bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu? 800 öğrenci kimdir, nasıl belirlendi, aileleri kimdir? Hangi fakülteye, neye göre yerleştirildiler? Bu öğrencilerin atılma ya da ayrılma gerekçeleri nedir? İrticai faaliyet mi, bölücülük mü? Bu ve benzeri sorular biran önce yanıtlanarak kamuoyu aydınlatılmalıdır” diye konuştu.