REKLAMI GEÇ

500 DEN FAZLA MİLLETVEKİLİ ÇIKARABİLİRİZ

16 Ekim 2015 Cuma

Milletimizin başı sağ olsun. Ankara katliamı sonrası demeçler hep aynı; Teröre karşı birlik beraberlik içinde olmak zorundayız. Gerçekten de her türlü zorluk, bela, zulüm, sömürüye karşı durabilmenin yolu millet olarak tek vücut olmak.

Ünlü siyahi lider Martin Lüther King’in dediği gibi ya aklımızı başımızı alıp birbirimize saygı içinde birlikte yaşamı başaracağız, ya da aptallar gibi çile çekeceğiz, yok olup gideceğiz.

İyi güzelde bu birlik beraberlik denen şey nasıl bir şey, hangi konuda, nerede birlik beraberlik? Ve birlik beraberlik içinde olmayı nasıl başaracağız?

Buluşma noktamız ve yol haritası şu.

Kendimizden başlayarak, kafalar hemen resetlenecek, yenilenecek ve yeni bakış açısıyla toplumsal sözleşme oluşturacağız. Düşünce ve davranış devrimi, ahlak devrimi. 

“Hiç kimseyi, hiçbir sebeple  kınamaya(!!) hakkım yok. İnsan kanına, şiddet denen iğrençliğe bulaşanın bana söyleyeceği hiçbir şey olamaz. Herkesin dilediği ve inandığı gibi yaşaması toplumsal yaşamın vazgeçilmezidir.

Başkasının eteğinin boyu, başının örtüsü vs. ile hiç meşgul değilim. Parayla imanın kimde olduğu zaten bilinmez. Bir kardeşimizin ırkına soyuna değil insanca duruşuna ve ortak yaşamımıza katkısına bakarım” diyeceğiz.

Herkes bunları ve benzeri özgürlükçü, insani değerleri kalbine oturtacak, dillendirecek, adeta yemin edecek. Hep birlikte koro halinde bunları söyleyeceğiz.

“Ortak paydamız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hakkı, hukuku menfaati, özgürce yaşam koşullarına sahip olmasıdır, ben yalnızca buna bakarım, mücadelem bunun içindir” diyeceğiz.

Birlik, beraberlik yeri, toplanma yeri burasıdır, bu ilkelerdir. Ali ya da veli adlı parti liderlerinin arkasında toplaşmak değildir.

Kendimizden başlayarak geliştireceğimiz bu ortak tavrın daha hızlı yayılması içinde en gerekli şey ülkeyi yöneten ve yönetmeye aday olanların bu toplumsal sözleşmeye bağlılıklarını açıklamalarıdır. Bu çok ama çok önemli ve acil. Parti liderlerine çağrımız şu olmalı: ”Gel bunlara bağlılığını ilan et. Gerisi kolay, bunlara bağlı kaldığın sürece seni anlamam kolay.”

Tek başına iktidar çıkmadığında da çok sorun yok. Zaten bu ilkeler etrafında birleşmek milletin tek başına, güçlü iktidarı demek.

Böyle bir iktidar var ya dostlar, her zorluğun en büyük ilacı… Emin olunuz; emperyalist insan müsveddelerine karşı kendimizi koruyabilmek için en güçlü 2. silahımız bu. Başka yolumuzda yok, var diyen cevaplasın, hepimizi aydınlatsın lütfen.

1 Kasım’a yetişmez belki ama ilk fırsatta 500’den fazla milletvekili ile tek başına iktidar olabilmemiz dileğiyle.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı