FETÖ DURUŞMALARI BAŞLIYOR
9 Aralık 2016 Cuma
Çok sayıda sanığın yargılandığı Tavas dosyasının ilk duruşması pazartesi günü EGS kompleksinde yapılacak. İlgiyle takip edileceği muhakkak.
Adalet, yargılama, mahkemeler değerli. İyi ki var. Gerçekten adalet toplumsal yaşamın temeli.
Birlikte yaşamanın sağlıklı bir şekilde devamı için yargı erki bu davalarda da yasalar çerçevesinde hüküm verecek, adaleti tesis edecek.
Öte yandan, yargılamanın gönüllerimizde, beyinlerimizde süregiden bir versiyonu var. Yaşam boyunca devam eden, etmek zorunda olan.
Bu yargılamanın sanığı hep aynı kişi kendimiziz. Temel verisi inancımız, dünya görüşümüz. Hem girdisi hem çıktısı akıl ve vicdan. En önemli son çıktısı huzur, mutluluk.
Bazen öyle deriz ya; akıl ve vicdan terazisine koymadan olmaz. Öyle…
FETÖ davalarında beraat edenler olabilir. Bu sonucun kendileri açısından sevindirici olması için, yaşamlarına değer katabilmesi için kendi kendilerine yaptıkları yargılamada da beraat etmeleri zorunludur.
Örneğin hala beyinler tutsak ise, akıl ve vicdan terazisinde ki yargılama gerçekleştirilememiş ise, sonuç yine hüsrandır. Mahkemede aklanmak yetmeyecektir.
Kendi görüşüm ışığında bir değerlendirme ile ifade edersem;
Küresel sermayenin dini duyguları sömürüsünün müthiş bir örneği olan Amerikalı Fetullah piyonunun Türk milletine verdiği zararı görmemişsek, onbinlerin sınavında soru hırsızlığına kul hakkına gözlerimizi kapatmışsak, her türlü iftirayı, sui zanları, dünyaya dair her türlü cambazlığı görmezlikten geliyorsak “Hakkı görmemekten” mahkumuz. Cezası müebbet dünya hapsi, Allah korusun belki daha kötüsü…
Olaki bir iftiraya kurban gidilmiş ise de yine kendi kendimizi yargılama bizi huzura çıkaracaktır.
Suçlu bulunanlar için de nefes borusu aynı. Kendi dünyamızdaki yargılamayı gerçekleştirip “tövbe” edebildiğimizde sıkıntıların azalması neredeyse kesin.
Gerçeği tekrarlayalım. Dilimizde, gönlümüzde yargılayabileceğimiz tek kişi kendimiziz. Bir başkasını yargılamaya, kötülemeye, kınamaya hiç ama hiç hakkımız yok.
Eleştiri hakkımızda mı yok? Evet yok.
Kişinin söz ve eylemleri bizi ya da toplumsal yaşamı ilgilendiriyorsa orada durum farklı.