REKLAMI GEÇ

İTİRAFÇI BATI / AB ÜYELİĞİMİZ

4 Kasım 2016 Cuma

Biz, “FG sahtekarı ve çetesi; güya yetimler, ÖKSÜZLER, yere batası BATMAZ’lar,HİDAYET’e eresi KARACA’lar itirafçı olsun da memleket rahatlasın” diye beklerken batımızdan itiraflar peş peşe geliyor.

Almanya, sizin göbekli savcı Öz be öz tam benim adamım. “Ben ona bakarım, göbeğinden mi korkacağız, besleriz biz onu. Size vermem” deyiverdi. ( 1 )
Güneydoğu da eşkıyalara onca silahı, teçhizatı, akıl versinler diye sarışın ablaları yıllardır gönderip duruyoruz. Zekeriya’nın göbeğinden mi korkacağız. Hem o daha bize çok lazım diye de ekledi.( 2 )

Belçika “adaletsizlik” makamlarından da yeni bir skandal karar geldi. Güneydoğu muzdaki bölücü terör belasının, on binlerce şehidimizin katillerinin ettikleri “terör” değilmiş.
Rahmetli Sabancı’nın katili Fehriye’yi koruyan, bir sünnetsiz koca bulup evlendirmedikleri kalan bu Avrupa’nın başkenti Belçika değil mi zaten. Hiç sürpriz değil.

ABD senin 30 yıldır canını yakan teröristlere “silah veriyordum, vermeye devam edeceğim ” deyiverdi.
Hala İtiraf etmeyen uyanık, en üst akıl, sinsi İngiltere ve İsrail sırada olabilir.
Demokrasinin pek güzel misali numarasına yatırıldığımız İsveç’in yediği haltlar pek yeni.
Ermeni vatandaşları kışkırtıp birbirimize düşürüp bir asır sonra bu gerçeği “söylememizi dahi” suç sayan İsviçre patenti de Batı’dan. Fikir özgürlüğü sahtekarları sizi.

Biz hala standart, dimdik, evrensel etik değerler var. Batı’da bunların kaynağı ve sahibi sanmaya devam edemeyiz.
Avrupa kültürünü, siyasal sistemini, Avrupa Birliği’ni inanç birliğinden bağımsız bir kavram olarak görmek yanılgısında ısrar edemeyiz.
Bu gerçekler nedeniyle Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği söz konusu değildir.
Bu gerçeği biz de biliyoruz, Avrupa Birliği karar vericileri de.
Buna rağmen yıllardır sürdürülen görüşmelerin anlamı yok değil. Bizim için mantıklı yanını devlet adamlarımız ve sivil toplum örgütlerimiz sıkça telaffuz ediyor.
Üye olmasak bile Avrupa birliğinin bize uyan prensiplerini hayata geçirmek bizim için kazanımmış. Eh belki biraz böyle.
Valla nasıl prensipler bilen de yok. “Hocam Ermeni soykırımı yok, o başka bir şey” demeye kalkan hapse.
Avrupa Birliği de, süren ortaklık diyaloglarını ülkemiz üzerinde siyasi etki ve baskıları için bir kılıf olarak kullanıyor. “Müstakbel üye isen..” diye başlayan cümlelerle…
Kültürel baskılarda var. İki örnek. Bir ara tartışıldı, ancak yine de midemizi kurtardık, kokoreci kurtardık. Ama uçkur muhabbetinde çok erken teslim oluverdik. Şeytanın en etkin olduğu alan ya. Ondan olsa gerek. Ne mi? Düşünen bulur.
Bir yandan da daha gerçekçi ortaklıklara yönelmemizin önünü kesiyorlar. Güçlü bir Müslüman ülke olan Türkiye’nin, İslam ülkelerini derleyip toparlayıp güçlü bir ekonomik siyasi yapıya önderlik etmesi gündeme gelemiyor.

Olmaz… Türkiye Avrupa Birliği üyesi olamaz. Çünkü bu birliktelik gerçekçi değil. Her ortaklığın bir dünya görüşü temeli olmak zorunda.
Avrupa Birliği, Hristiyan dünyanın ekonomik, siyasal ve hatta askeri dayanışması. Temel nokta bu. Aynı inanışta onların birlikteliği.
Avrupa Birliği ülkeleri, şu an Ortadoğu da oluk oluk Müslüman kanı akarken, on binlerce Müslüman katledilirken sessiz ve hatta mutlu.
Bosna Hersek’te soykırıma göz yuman da,hatta yapan da bu birlik, bu ortak irade.
Daha dün ve neredeyse her hafta, yüzlerce göçmen çoluk çocuk Akdeniz’de can veriyor. Neredeyse haber olmayacak. Neden? Çünkü onlar Müslüman. Maalesef aynı iğrenç yaklaşım yani.
Avrupa Birliği yakınlarda melanet bölücü teröristlere sergi dahi açtırdı.
Avrupa’nın neredeyse tamamı başta dost kılıklı Alamanya, PKK mikroplarının ana kucağı değiller mi? Vatanımızı bölmek için onca tezgah kuran bunlar değil mi?

Velhasıl çare;
Yurt içinde katıksız vatanseverlik çerçevesinde birliktelik, yurtseverlik, milli birlik.
Cool yakışıklı bakanımız Sn Ömer Çelik, tabelayı değiştirmeli. AB Bakanlığı değil, Milli Birlik Beraberlik Bakanlığı (MBBB) olmalı. Bize lazım olan bu.
Yüzde 99 u kucaklamakta ilk prensibi olmalı.
Dışarıda ise inanç birlikteliği, soydaşlık bağlamında ortaklıklar aramak, bunları ekonomik, siyasal, askeri realitelerle yoğurmak.
Herkes kendi yoluna…
———————–
( 1 ) Ali Ağaoğlu, Zekeriya’ya haber göndermiş, ” Doğru yerde durmayı bilmiyorsun, Dubai tatili sana haram olsun” demiş.
( 2 ) Kasımpaşalı şoför Halil de hemşehrisine selam ediyor: “Zekeriya’nın göbeğine Merkel’i çıkarıp bir oryantal çektirmezsen oyumu helal etmem.”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı